Tokatlılar olarak başımız dertte...
Ama bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum; fakat bir kez daha deneyeceğim...
Tokat çiftçisine ait TOPEK'in (et kombina ve parçalama tesisi) satışa çıkarılacağı bilgisini alınca bir Tokatlı olarak önce kendimden; sonra tüm memleketimden utandım...
Biz bu kadar mı aciziz yahu?
Biz bu kadar mı memesük, bu kadar mı itilen kakılan, korkutulan bir memleketiz...?
Araştırdım; satış çalışması doğru...
Tokat İl Özel İdaresi; TOPEK'teki payının satışı için TOPEK yönetimine yetki vermiş...
TOPEK yönetimi derken... TOPEK'i yapanlar yönetmiyor şu an... Sıkıntı da bu zaten...
Kayyum yönetiyor...
TOPEK Tokatlı 60 bin pancar çiftçisine ait Turhal pancar Ekicileri Kooperatifine ait...
Bu kooperatif aynı zamanda güneş enerji santralinin, TOPEK'in, Amasya şeker Fabrikası'nın ortaklarında... Yem fabrikası ve daha bir çok şeyin de sahibi...
Eskiden Şeker bank ve sigorta şirketlerine de ortaktı...
Tokat için emsalsiz devasa bir çiftçi kooperatifi yani...
Amasya Şeker'i ellerine dolamak isteyenler, fabrika ortaklarından Turhal pancar ekicileri kooperatifinin fabrika genel kuruluna katılımını engellemek için, siyasi güçlerini kullanarak Turhal'a kayyum atattı...
Bu süreçte Amasya Şeker'in başına gelenleri yazdım.. bu konuda Amasya Şeker'in başına en son Ak parti Milletvekili Naci Bostancı'nın kardeşi geldi biliyorsunuz...
Tokatlı çiftçilerin kooperatifine atanan kayyumun asli görevi kooperatifi seçimli genel kurula götürmekti... Böylece çiftçiler yönetimlerini belirleyecek, kooperatifte normal yönetimine kavuşacaktı...
Ama kayyum heyeti kooperatifi seçime götürmek hariç her şeyi yapıyor...
Kooperatifin görevden alınan başkanı yalçın Bekler kayyumun kooperatifi seçime götürmemesi ve yetkisi dışında işler yapmasını şikayet ediyor...
Kooperatif kayyumu mahkemeye yaptığı savunmasında, genel kurulu gerçekleştirmemelerine pandemi sürecini gerekçe gösteriyor...
Hatta savunmasında; metrekare hesabı yaparak, 60 bin çiftçiyi toplayacak büyüklükte bir alan olmadığını belirtiyor...
Mahkeme de tabii bilmiyor, genel kurullara 60 bin insan gelmediğini... Yanıltıldığını...
Veya o da yanılmak istiyor bilemiyorum artık...
Bu arada Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifinden daha çok üyeye sahip 30 kooperatif pandemi döneminde genel kurulunu yapıyor, yönetimlerini belirliyorlar...
Yani anlaşılıyor ki; kayyumun niyeti halis değil...
Görevi olan genel kurulu yapmamak için mahkemeye dahi direniyor...
TOPEK'in satılacağını öğrenince kayyum başkanına da ulaştım... TOPEK'i satma niyetlerini kabul ediyor... Sebep olarak da; tesisin zarar etmesi ve kredi borçları olarak gösteriyor...
Eski başkan Yalçın Bekler ise; kayyumu yalanlayarak, bana görev süresi içindeki 6 aylık bilançoda tesisin zarar etmediğini, aksine kar ettiğini belgeleyen bilançoyu gönderdi...
TOPEK'te Tokat İl Özel İdaresi ve belediyelerin de hisseleri var... Ama çok küçük... Özel İdare Genel Sekreteri Recep Gökçe ile de görüştüm...
O da zarar ediyorsa satılsın kafasında...
Kimse; gerçekten zarar ediyor mu.. ediyorsa neden ediyor... ne yapılırsa kâra geçirilir sorularının cevabını aramak istemiyor...
Yahu bu kafayla ben Özel İdareyi değil dünyayı yönetirim...
Kooperatif değil evreni yönetirim...
Sizin yönetmekten anladığınız nedir?
Kooperatif yönetimi kâr ettirirken, kayyum zarar ettiriyorsa; yapın seçimi, kâr ettirecek olan gelsin...
Burası Tokat ölçeğinden çok büyük bir et kesim kombinası...
Kayyum başkanı diyor ki; bu tesisi tam kapasite çalıştırsak, 10 günde Tokat'taki tüm hayvanları keser...
Tokat'ta bu tesisin kapasitesinde et kesim talebi yok...
Ama ek yatırımla eti kesip işleyecek tesisler kurulursa.. yani et kesilmekle kalmayıp, sucuğa, salama, sosise ve benzeri katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülürse; yine bölgesindeki büyük bir ihtiyaca cevap verecek ve kârını da katlayacak...
Bunu kayyum başkanı da söylüyor...
Özel İdare Müdürümüze bakarsan sat kurtul... Kayyuma göre sat kurtul.. belediyelere göre hakeza...
Çünkü bunlar fikrini söylemek için önce siyasi iradeye bakıyor...
Oradan nasıl bir işaret alırsa ona göre konuşuyor...
Memleket yansa; bir kalbur samanları yanmaz...
Oysa kayyumun böyle bir satışa yetkisi de yok...
Satacaksa en azından üyeleri toplayıp, "zarar ediyoruz veya borcumuz var" diyerek onlardan satış için yetki alması lazım...
Kim ki bu kayyum; o tesisi oraya diken sahiplerine sormadan memleketin mallarını, yatırımlarını, tesislerini satacak?
Sonra kayyumun atanma sebebi kooperatifi seçime götürmek... mallarını satmak değil ki...
6 ayda seçime götürüp, yeni yönetimin şekillenmesini sağlaması gereken kayyum, aradan geçen yaklaşık 2 yıla rağmen o seçimi yaptırmamak için elinden geleni yaptı...
2 yılda görevi olan seçimi dahi yapamayan kayyumun, o tesislere kar ettirmesini beklemek zaten hayal..
Bu tesisin satılması kararının ardında Ak parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin olduğu iddia ediliyor..
Bu yüzden zaten Tokat İl Özel İdaresi, İl genel Meclis Üyeleri, belediyeler hemen hizaya girmiş...
Eğer bu satış kararları, bu seçimi engelleme girişimlerinin ardındaki Milletvekili Özlem Zengin değilse açıklamasını duymak isterim...
Yatırım almayan memlekete yapılan yatırımlar da bu şekilde heba ediliyor...
Sigara fabrikamız satıldı; sanki Tokat'ın ciğerini söktüler..; sustuk...
Turhal Şeker satıldı; kolumuzu kanadımızı kırdılar..; yine sustuk..
Şimdi TOPEK.. Ardından kooperatifin yem fabrikası ve diğer tesisleri satış listesinde...
Bölgenin leş yiyicisi iktidar yalakası, Zile ve Turhal belediyesini borca sokup mallarına çöken firma şimdi bu kooperatifin yem fabrikasına çökmek için bekliyormuş...
Ne oluyor yahu?
Biz Tokatlılar bu kadar mı aciziz...?
Bu kadar mı memesük, ensesine vur ekmeğini al tipleriz...
Lafa gelince ülke kurtarmaya soyunan tipler nerede yahu?
Tokatlı olup da, bu konuyu araştırmayana yazıklar olsun...
İkna olup duruma tepki göstermek için bu yazıları paylaşmayan veya konuyla ilgili sosyal medya hesaplarından tepki göstermeyenlere yazıklar olsun...
Her şeyi siyasallaştırmaya bayılıyoruz...
Kardeşim bu satışa karşı olanlardan biri de eski kooperatif başkanı Yalçın Bekler...
Bekler Ak Partili...
Ne yapayım yani bir Ak partili bu satışa direniyor, bu kayyuma direniyor diye; sırtımı dönüp gideyim mi?
Bırakayım mı adamı yüzüstü...
Sırtımı dönüp gideyim mi memlekete, insanlarımıza?
Bizi böyle horlayabiliyor...
Bizi böyle ezebiliyor...
Bize böylesine ezik muamelesi yapabiliyor...
Bizi böyle kapılarda dilenci durumuna düşürüyorlarsa; bu önce bizim suçumuz...
Kimse kusura bakmasın biz bunları çoktan beridir hak ediyoruz...
Lütfen biraz kendinize gelin yahu...
Lütfen...!
