BİR OTOBÜS FİRMASI KADAR DA MI CİDDİYETİ KALMADI DEVLETİN?

Takip edenler bilir; geçtiğimiz günlerde Tokat Havalimanına alınan güvenlik ve temizlik personellerini yazmıştım...
Bunun Tokat halkından nasıl gizlendiği; siyasi organizasyon ve torpille nasıl hızla işe alımların yapıldığını...

Bu konuyla ilgili bugün çok daha çarpıcı bir detayı ele alacağım...
Havalimanına alınan güvenlik görevlileri de dahil hiçbir personele güvenlik soruşturması yapılmamış...
İsim vermeyeceğim ama bu bilgiyi çok önemli noktalardaki bürokratlardan da doğrulattım...

Bu nasıl bir ülke, nasıl bir şehir, nasıl bir havalimanı ki; güvenlik personelinin dahi güvenlik soruşturması yapılmadan işe alınabiliyor...?
Kimler, kimlerden neyi kaçırıyor...?

11 Eylül gibi havalimanlarının güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan, dünya çapında büyük bir facia yaşanmışken nasıl oluyor sizce bunlar?

Sırf Tokat'ta fırsat bekleyen insanların haberi olmadan birilerini torpille işe alacağız diye, güvenlik soruşturması dahi yapmadan güvenlik personeli almak...

Yahu bırakın MİT gibi üst düzeyden güvenlik soruşturmasını; sağlık ocağından test sonucu veya aşısı olmayanı otobüse almıyorlar...
Böylesine kritik ve stratejik kuruma güvenlik soruşturması olmadan güvenlik personelini nasıl aldınız...?

Bir otobüs firması kadar da mı ciddiyeti kalmadı devletin...?
Bir banko görevlisi kadar da mı ciddiye almıyorsunuz havalimanı güvenliğini?

Bir diğer detay da; işe alınan personellerden biri ile ilgili...
Biliyorsunuz bu işe alımlar aniden olmuş; bir gün öncesinde Ak Parti Tokat İl Başkanı Ankara Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)  Genel Müdürlüğüne gitmişti...
Orada da DHMİ Destek Hizmetleri Daire Başkan Yardımcısı Mustafa Başaran ile görüntü paylaşmıştı...
Tokat Havalimanında işe alınanlardan birinin soyadının da Başaran olduğu gelen bilgiler arasında...
Deniyor ki; Mustafa Başaran'ın akrabası...

Ama tabii bu bir iddia...
Araştırmaya da değer bulmadım...
Araştırmadım çünkü; zaten orada işe alımların hepsi başlı başına skandal...
Hepsinin arkasında tek-tek torpil var...
Bunlardan birini de Mustafa beyin yapmış olması veya olmaması olayın vahametini değiştirmiyor ki...
Başlı başına; hepsi haram...
Başlı başına; hepsi bu kente ihanet...
Başlı başına; hepsi bu kentin çocuklarının hakkını gasp etmek...
Başlı başına; hepsi gençlerimizin, ailelerimizin umutlarını, hayallerini çalmak...