Dün Samsun'da yerel bir yayın organı Tokat'ın Pazar ilçesi Ak Partili Belediye Başkanı Erdoğan Yılmaz'ın makam aracını konu aldı....
Habere göre; Başkan Yılmaz belediyenin resmi işlerinde kullanması gereken makam aracını, ailesi ile birlikte İzmir'in turistik ilçelerinden Selçuk'a tatile gitmekte kullanmış...
Yani şahsi işinde...
Başkan 2019 yılında da makam arabası ile haberlere konu olmuş...
O haberde ise; Başkanın makam arabası Samsun Otogarına geliyor... Orada genç bir kişi biniyor...
Genci alan makam arabası hızla gözden kayboluyor...
Haberde makam aracının aldığı kişi hakkında bilgi olmaması dikkatimi çekti...
Muhtemelen haberi yapan arkadaşlar o bilgiye ulaşamamışlar...
Başkanın sosyal medya profiline baktım, son haberle ilgili açıklama yapmış...
yetinmedim aradım... Çünkü ben yeni gelişmeden ziyade 2019 yılındaki görüntü detayının peşindeydim...
Kimdi Pazar Belediyesi'nin makam aracı taksi gibi özel işinde kullandırılan şahıs...?
Başkan Erdoğan Yılmaz'dan o kişinin kim olduğunu öğrenene kadar soruyu değişik şekillerde defalarca sordum... Ve adeta ağzından kerpetenle aldım...
O gün makam aracının Samsun'dan aldığı şahıs oğluymuş...
"İzmir'in Selçuk ilçesine gazetenin yazdığı gibi tatil amaçlı değil, bir düğüne katılmak için gittik" diyor başkan Yılmaz...
Özrü kabahatinden büyük... Sanki makam aracı ile düğüne gitmesi, tatile gitmesinden daha iyi...
Sanki düğüne gitmek resmi bir görev...
Belediye başkanı seçilen şahsa belediyenin kasasından araçlarına kadar her şeyin anahtarı teslim edilir...
Şehrin maddi manevi tüm kıymetleri başkana emanet edilir...
Onun için de belediye başkanlarına 'Şehrül Emin' denir...
Emin olan, güvenilir olan, emanet edilen... Emaneti koruyan, koruyacak olan anlamı taşır; Şehrül Emin....
Bizim başkan kentin resmi işlerinde makam aracı olarak kullansın diye tahsis edilen, emanet edilen makam aracına ailesini doldurmuş, tatile ya da düğüne gitmiş...
Lafı dolandırmaya gerek yok... Yani; emanete ihanet etmiş...
Ki; aynı araç 2019 yılında da Samsun'da görüntülenmiş...
Pazar Belediye Başkanının resmi plakalı makam aracı, o gün de bir kez daha başkanın ailesine tahsis edilmiş... bir kez daha özel işlerde kullanılmış...
O gün bir kez daha haberlere konu olmuş...
Bu 2 olay sadece gazetelere yansıyanlar...
Kim bilir böyle daha niceleri yaşandı...
Haberlere kadar konu olmasına rağmen başkanın ısrarla bundan vazgeçmemesi ise bir diğer dikkat çeken ayrıntı...
Emanete ihanetin, daha doğrusu ihanetin büyüğü küçüğü olur mu bilmem...
"En ufak şeyde ihanet eden, daha büyükte koş-koşa ihanet etmez mi?" sorusunun cevabını size bırakıyorum...
"Menfaatin ufağı büyüğü önemli mi... Size küçük gelen bir menfaatte emanete ihanet eden biri, daha büyük bir menfaat durumunda emanete ihanet etmekte daha da şevk ve istekli olmaz mı...?" sorusu da yine bence cevabı belli sorulardan...
Bu makam aracına ait plakaya kesilen her fatura, ceza ve başka giderler de yine belediye bütçesinden, yani halkın cebinden ödenir...
Başkan telefonda yakıtı cebimden koydum diyor ama kusura bakmasın ben ikna olmadım...
Öyle ince düşünceli biri olsa; belediyenin resmi aracını ısrarla ailesinin özel işlerinde kullanmazdı diye düşünüyorum çünkü...
Hala haklı olduğunu ispata çalışarak... hala bu durumu normalmiş gibi göstermeye çalışarak... hala makam aracıyla gideceğini ima ederek diyor ki; yarında İstanbul'da bir düğüne katılacağım...
Yani hala sıvamaya çalışıyor...
Dedim; katılmayın... Onu yapacağınıza ilçe halkından özür dileyin...
Evet olay ortada...; Gerek makam aracını özel işinde kullanarak ailesi ile Selçuk'a tatil ya da düğüne gitmesi ve bunun haberlere konu olması... Gerekse 2 yıl önce de oğlunu makam aracını gönderip aldırırken haber olması görüntülerle sabit...
Durum bu kadar netken başkanın kendine ve Pazar halkına birazcık saygısı varsa, çıkar insanlardan özür diler....
Hatta istifa eder...