BAŞINIZ DÖNÜYOR, MİDENİZ BULANIYOR; AMA HAMİLE DEĞİLSİNİZ...

Çok zorladım girmemek için ama olmuyor...
Sırf içine gazetecilerin de karıştığı son bir aydaki skandallara bakın...
Gazetecilerin ismi geçmeyen daha büyük skandallarımızda var ama; bunlar gazetecilerin de adının karıştığı son bir aydaki skandallar...

Gazeteci Özışık kardeşlerin suç örgütü lideri ve devletin bakanını barıştırmaya çalıştığı ortaya çıktı...

Suç örgütü liderinin ifşa ettiği suç şatosu gibi yükselen otele gazetecileri maaşa bağlayan SABIKA (SBK) holdingin sahibi Sezgin Baran Korkmaz'ın çöktüğü ortaya çıktı...

Sonra o otelden gazeteciler çıktı.. yargıçlar çıktı... savcılar, siyasetçiler çıktı... 

Bu dev suç şatosunun ve orayla ilgili suç baronlarının bugüne kadar nasıl olup da korunduğu da bu karmaşık ilişkiler sayesinde ortaya çıktı...

Sabıka (SBK) Holdingin sahibi Sezgin Baran Korkmaz'ın Gazeteci Cüneyt Özdemir'e bir televizyon kurmayı teklif ettiği, Özdemir'in bunu kabul etmediği ortaya çıktı...

Sonra Gazeteci Yılmaz Özdil'in twiti ile...  SABIKA holdingin sahibi için, Özdemir'in kurmadığı kanalı, gazeteci Uğur Dündar'a kurdurduğuna dair bilginin ABD'de hazırlanan iddianamede yer aldığı ortaya çıktı.....

Gazeteci Veyis Ateş'in SABIKA holdingin sahibinden 10 milyon avro rüşvet isteyenlere aracılık ettiği iddiası ortaya çıktı...

Bu skandal gelişme ile gazeteci Veyis Ateş'in bu rüşveti kimin adına istediği sorusu ortaya çıktı...

Bugünde eski Devlet ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın,  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Veyis Ateş senin çantacın mı?” şeklindeki sorusu ortaya çıktı..

Daha taze bilgiye göre; suç örgütü lideri ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında arabuluculuk yapmaya çalışan Özışık kardeşlerden Süleyman Özışık'ın OHAL komisyonlarına ilişkin konuşmasında, "Süleyman Soylu'ya masum olduğuna inandığım binlerce insanın dosyasını götürdüm; görevlerine iade edildiler" dediği ortaya çıktı...
Binlerce insan... binlerce dosya...
Vay be...

Bu gazeteci neci ki; birileri hakkından dosya hazırlıyor...
Onların masum olduğuna karar veriyor... 
O dosyaları içişleri bakanına götürüyor...
Bakan da bunu otorite kabul edip, masum dediği isimlerin görevlerine iadesini sağlıyor...?

Yahu suç örgütü lideri ilan edilen Sedat Peker'de, bazıları hakkında FETÖ iddiası ile hazırlanan dosyalardan... o insanların suçlamalardan kurtulmak için verdikleri rüşvetlerden... onların çökülen mallarından bahsetmiyor muydu...?

Bir gazetecinin, "Süleyman Soylu'ya masum olduğuna inandığım binlerce insanın dosyasını götürdüm; görevlerine iade edildiler" şeklindeki sözleri ne anlama geliyor?
Yargı kararı falan olmadan, birilerinin hazırladığı dosyalarla FETÖ'den soruşturulanların aklandığının, görevlerine iade edildiğinin itirafı değil mi...?

Lütfen biri açıklasın;  bu sözler Peker'in iddialarını doğrulamıyorsa ne anlama geliyor...?

Nereden bileceğiz şimdi;  FETÖ soruşturması geçiren bu kişilerin masum olduğuna dair dosya hazırlamak için, birilerinin Veyis Ateş iddiasında olduğu gibi bunlardan rüşvet istemediklerini, mallarına çökmediklerini...?

Bugünlerde başınız dönüyor, mideniz bulanıyorsa, "acaba hamile miyim?" şüphesi ile doktora gitmenize gerek yok....
Korkmayın muhtemelen hamile değilsiniz...
Sadece bir insanın midesinin kaldıramayacağı kadar iğrençleşen ülke gündemine maruz kalmışsınız...
Hepsi bu...