Erdoğan temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV'yi yüzde 1'e indirdi...
Hem de canlı yayında...
Böylece fiyatlarda da yüzde 7 oranında bir düşüş bekliyor..
Sonra...
Sonrası daha büyük bir hüsran...
Sakın birileri; "vergi indiriyor eleştiriyorsun, yükseltse yine eleştirecektin" demesin...
Evet bu vergi indirimini eleştireceğim...
Evet bu ortamda yükseltse yine eleştirecektim...
2 gün önce yazdım zaten, "faturalar başta bir şeylerde indirim istemenin hiç bir anlamı yok" diye...
Burada bir şey indirmek ve yükseltmek; aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık paradoksundan başka bir şey değil...
Bir şeyin fiyatını veya oranını indirip yükselterek ekonomi düzelmez...
Ülkede işler yolundayken vergi indirimleri yapma; şimdi üretimden, tüketime her alan yara almışken; devletin de milletin de gelirleri düşmüşken, KDV indirimi yap...
Bir veya 2 ay gibi sürelerde fiyatların yaklaşık yüzde 50 fırladığı görülen bir ülkede; o fiyatları yüzde 7 indirmek neye çare olacak?
Ki; o indirme de, ekonominin temellerinde yapılan bir düzeltme adımı ile değil, suni yolla... Hazinenin altına bağlanan yeni bir hortumla gerçekleşecek...
Gerçek enflasyonun yüzde yüzlerde olduğu söylenen ülkede yüzde 7 vergi indirimi ne işe yarayacak..; Kaç gün dayanabilecek... Bırakın bir yılı, bir ay sonra fiyatların nerede olacağının bir garantisi yokken; bu indirimin erimesi kaç gün sürecek...?
Bu bir ekonomi politikası değil; yıkım politikasıdır...
Nasıl dövize endeksli mevduat hesabı ekonominin temel dinamiklerinde bir düzelmeye sebep olmamış... aksine daha da bozmuşsa; bu KDV indiriminin faturalarını da yine çok yakın zamanda ağır şekilde ödemeye başlayacağız...
Halk sorunun ne olduğunu da.. neden kaynaklandığını da anladı mı peki...?
Maalesef ki anlamadı... anlamıyor.. anlayacak gibi de görünmüyorlar...
8 gün önce 26 şehirde yapılmış bir ankete yer vermiştim...
Sorulardan biri şuydu; Sizce Türkiye'nin En Önemli Problemi Nedir?
Verilen cevaplarda yüzde 61.3 ile en çok ekonomiden yakınılırken... Adalet ve yargıdan yakınma oranı yüzde 7.8 olarak kalmış...
Oysa asıl problem adalet ve yargı...;
Adalet ve yargıdaki bozulma oranınca da ekonomi bozuluyor...
Bizim insanımız hala sihirli bir değnek bekliyor....
Hokus-pokus ekonomi düzelecek...
Yok kardeşim öyle bir şey...
Adaleti olmayan, yargısı bağımsız olmayan ülkeye kim gelir yatırım yapar..?
Kim üretim yapmak ister....?
Buna ekonomi ne kadar dayanabilir?
Dışarıdan gelen para ve yatırımlara hükümet tahkim garantisi veriyor...
Bu ne demek; o yabancı bu ülkede bir sorun yaşadığında kararı İngiliz Mahkemeleri verecek demek...
Buna rağmen çekilemiyor yatırım; çekilemez de...
Kusura bakmayın da Türk vatandaşı olarak, ülkemde yabancıya sağlanan tahkim hakkından ben de faydalanmak istiyorum...
Güven kalmadı Türk yargısına..
Bana da bir suçlama yöneltildiğinde uluslararası bir mahkemede yargılanmak istiyorum...
Sen parasızlıktan hazine ve maliye bakanını İngiltere'ye gönderip, yatırım ve kredi dilendirirken; gel bu tarafta KDV indir...
Ayasofya'da dilenip, Sultanahmet'te sadaka dağıtmak gibi...
Bu ekonomiyi nasıl bu hale getirdiler...?
1- Ya; çok çalıyorlar..
2- Ya da; ekonomi yönetmekten anlamıyorlar...
Diyeceksiniz ki; hani sorun adaletti...?
Evet sorun hala adalet; zaten adaleti yok etmeden kimsenin ne çalması.. ne de devleti kötü yönettiği halde orada kalması mümkün değil...
Ekonominin kötü olması ya aşırı çalmalarından ya da ekonomi yönetmeyi bilmemelerinden dedim ya..
Aslında çok kötü bir ihtimal daha var...
O da; hem aşırı çalıyor, hem de ekonomi yönetmekten anlamıyor olma ihtimalleri...
Böyle hızlı bir çöküşle ilgili daha makul izahı olanlar varsa duymak isterim...