ALO BEN KEMAL; GELİYORUM!

Bir işçi maaşlarını tam alamadıkları için; Tokat'ın Sulusaray ilçe belediye başkanı Necmettin Coruk'un odasında kendini yakmaya kalkıştı...
Bunu yazdım; haber oldu...
Millet tepki gösterdi...
Ama yine de bu dram, CHP Tokat İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz ile İyi Parti Tokat İl Başkanı Ömer Sağol'un, tabiri caizse umurlarında dahi olmadı...
İki kelam etmediler...

Neden özellikle bu 2 il başkanını yazıyorum; çünkü muhalefeti oluşturan 2 önemli partinin il başkanları kendileri...
Bu sorunun çözümünde rol almayan iktidarın il başkanına da, milletvekillerine de, "utanmıyor musunuz?" başta ağzıma geleni zaten o ana yazıda söylemiştim...

İnsanları kendilerini yakma noktasına getiren bu haksızlık ortaya çıktıktan sonra; Tokat'ta muhalefetin iki ana unsuru olarak konuyu gündemlerinin birinci sırasına almaları gereken bu iki isimdir; Ama almıyorlar...

Ya; korkudan görmezden, duymazdan gelerek susup 3 maymunu oynuyorlar... Ya da; oturdukları muhalefet makamının, kendilerine yüklediği sorumluğun bilincinde değiller...
Korkuyorlarsa da rezalet, sorumluluklarının bilincinde değillerse de rezalet...

Kendini yakmaya çalışan işçiyi yazdıktan sonra; Sulusaray ilçemizde aynı haksızlığa maruz kalan diğer bazı işçilerde irtibata geçti...
Bunların arasında biri var ki; başka partiye oy verdiği için başına gelmeyen kalmamış...
Önce yıldırmak için oradan, oraya sürülmüş...
En sonunda da işten atılmış...

Uğradığı haksızlıktan dolayı mahkemeye gitmiş, işe iade hakkı kazanmış; ama hala işini geri vermiyor başkan...
Mahkeme ayrıca belediyenin işçiye ödemediği 280 bin lira alacak tespit etmiş; ödenmesine karar vermiş...
Gelin görün ki; başkan bunu da ödemiyormuş...

Aldığım son bilgi; kendini yakmaya kalkışan işçi üzerine yoğun baskı kurulduğu... Gazetecilerle konuşma yasağı getirildiği ve işten atılmakla tehdit edildiği yönünde...

Geçtiğimiz günlerde, yıllarca koca şiddetine maruz kalmasından dolayı haberlere konu olan bir kadın anlatıyordu...
"Hem yere yatırıp, tekme tokat dövüyor; hem de acıdan çığlık atmama engel oluyordu" diyor...
Sesi çıkınca daha sert ve daha şiddetli dayak yiyormuş...
"Bu sebepten sessiz çığlık atmayı öğrendim, o vurdukça içimden çığlık atıyordum" şeklinde anlatıyor durumu...

Sulusaray Belediyesi işçilerinin durumu da aslında aynen buna benzemiyor mu?
Hem 10 yıl boyunca maaşları eksik ödeniyor... Hem de; bu zulme sessiz kalmaları için ayrıca baskı yapılıyor...
İşçiler içten içe çığlık atmayı öğrenmiş sanki...

Mesele anlaşılabiliyor mu yahu?
İnsanlar hem zulme, haksızlığa maruz kalıyor, hem baskı ile susmaya mecbur ediliyor...
Bu insanların sessiz çığlığını duyan var mı?

Haydi duymadınız; ben yazdım neden hala duymazdan geliyorsunuz?
Neden hala partinizin, anayasanın ve halkın size verdiği muhalefet rolü gereği; bu haksızlığa tepki göstermiyor, mağdurlara sahip çıkmıyorsunuz...?

Dün TUİK, enflasyon verilerini açıklar açıklamaz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; yani bay Kemal, direkt TUİK'i arayarak konuyu görüşmek üzere randevu istedi...
Randevu verilmedi ama o yine de, "Alo ben Kemal Geliyorum" der gibi gitti TUİK'in kapısına dayandı...
Tam da olması gereken yerde, tam da söylenmesi gerekenleri söyledi...

Yaptığı o hareketle devlet dairesinin nasıl bir şahsın dairesine dönüştüğünü; nasıl kapıların muhalefete ve halka kapalı olduğunu... Açıklanan rakamlar da dahil; kamu kurumlarının halktan ve gerçeklerden nasıl uzaklaştırıldığını bizzat yerinde canlı canlı gösterdi...

Ki; Tokat'taki bir veri açıklaması falan da değil... İnsanları kendilerini yakma noktasına getiren bir durum... Kim neden aramıyor başkanı, neden gitmiyor belediyenin kapısına...?
Neden sahip çıkmıyor mağdurlara..?
Neden sorun çözülene kadar sürekli açıklamalar yapmıyor?
Yarın seçim gelince kim hangi yüzle oy isteyecek vatandaştan?

Tokat'ta özellikle de siyasi güç karşısında haksızlığa uğrayan insanlar maalesef muhalefete güvenmiyor...
Ömer Sağol'u da, Çağdaş Kurtgöz'ü de kapısına gidilecek, dertlerine çare istenecek, güvenilecek muhalefet aktörleri olarak görmüyor...

Mesela bir kaç hafta önce gündeme gelen olay...
Reşadiye'de köylerinin arazisine; iktidar bağlantılı odaklarca düzmece bir ihale ile çökülmesi olayında da köylüler kendi başlarının çaresine bakıyor...
Bir oraya, bir buraya müracaat ederek arazilerini kurtarmaya çalışıyorlar..
Tokat'taki muhalefet aktörleri bu skandalı da görmezden, duymazdan gelerek sustu; 3 maymunu oynadı...