Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım, Tokat'ın bir ilçesindeki cinsel taciz ve istismar mağduru çocukların, koruma ve rehabilitasyona alındığı merkezde yaşananlar...
Kurumun müdürü hakkında, çocuklara cinsel tacizden savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu yazmıştım...
Suç duyurusunu yapanlarda yine kurumun personeli...
Bu müdürü görev yaptığı benzer kurumlarda, tam 7 kez çocuklara cinsel taciz ve istismardan şikayet etmişler...
Savcılar şikayetleri ciddi bulmuş, soruşturma başlatılmış...
Daha da ciddi bulunmuş ve iddianame yazılıp mahkemeye taşınmış...
Bu şahıs tam 7 kez koruma altındaki kimsesiz çocuklara cinsel tacizden yargılanmış...
Ve nasıl olmuşsa her defasında da berat etmiş...
En sonunda da getirmişler; sekizinci kez, tam da cinsel taciz mağduru çocukların korumaya alındığı kurumun başına müdür yapmışlar...
Hani, "tilkiyi kümese müdür yapmışlar" diye bir fıkra vardır; işte o hesap...
Birçok insanın bu işin üstünün kapatılacağı endişesi var...
Bunlardan biri de benim...
Neden bu endişeyi taşıdığıma gelince; 7 kez çocuklara cinsel tacizden yargılanan birini, sekizinci kez böyle bir kurumun başına müdür atayanlar, atanması için devreye giren siyasiler; ve onu orada tutan bürokratların tamamının paçası tutuşmuş olmalı...
Bu şahıs mahkum olursa; gözler kendilerine dönecek...
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Burası Tokat...
Burada; bırakın müdürü, çöpçü dahi torpilsiz atanmaz...
Bir kurumun başına, siyasetçilerin işaret ettiği isim dışında birinin atanması, neredeyse imkansızdır...
Bu, 7 kez çocuklara cinsel taciz ve istismardan yargılanan şahsa, sekizinci kez kim kefil oldu?
Kim veya kimler olur verdi?
Kimler ne için göz yumdu, sessiz kaldı?
Geçtiğimiz günlerde bu kurumun Tokat'taki üst düzey yöneticilerinden biri ile yaptığım görüşmede, "bakanlık atadı" şeklinde, üstü kapalı savunma yapması dikkatimi çekti...
Herhalde bakanlık atayacak; bakkallar odasının atayacak hali yok ya!
Bakanlık atadı da; siz neden, "bu isim olmaz" diye itiraz etmediniz..?
Sonra bakanlıklar melekler tarafından yönetilmiyor ki; hepsi, tepeden tırnağa siyasetin etkisi altında...
Bakanlığa bu ismi kim verdi?
Kimler göz yumdu?
Kimler itiraz etmedi?
Bu, tacizden soruşturulan müdür ile ilgili ciddi yolsuzluk bilgileri de var...
Yolsuzluk çarkına alet edilen esnaflardan vicdanlı olanları, bu çaresiz çocukların sırtından devleti soyuyor düşüncesi ile; itirafta bulundukları bilgisi geliyor...
Soruşturmayı 3 savcı yürütüyormuş...
Sevineyim mi, endişe mi edeyim emin değilim...
Bir siyasetçi istiyor diye, saçma sebeplerden cinsel tacizden mahkum edilen biri olarak... Bir siyasetçi istiyor diye, evime hukuksuzca baskın talimatı veren savcı ve hakimleri düşününce; endişelenmeyeyim de ne yapayım...
Birinci dünya savaşındaki, "Almanlar yenilince Osmanlı'da yenilmiş sayıldı" mantığı gibi işte...
Bu müdür cinsel tacizden mahkum edilirse; o çocuklara yapılanlardan; onu oraya atayan, atatan ve tutanların da payı olmuş olacak...
Belki soruşturma dönüp dolaşıp; onları da bulacak...
Sizce bu şahsı müdür atayacak, atatacak ve orada tutacak kadar siyasi ve bürokratik gücü olanlar; soruşturma ve yargılamanın seyri ve selametine etki etmeye çalışırlar mı, çalışmazlar mı?
İşte bu sorunun muhtemel cevaplarıdır, beni endişelendiren...