PARAŞÜTÜN YOKSA NİYE EŞEKLİK EDERSİN?

Her Cuma TEBESSÜM ettiren bi FIKRA / 15 (SON)
PARAŞÜTÜN YOKSA NİYE EŞEKLİK EDERSİN?
Uçak yolculuğunda bir eşek ile aslan yan yana seyahat ediyordu… Servis başlayınca eşek, hostese işaret ederek su istedi. Gelince, suyu açtı ve yanında oturan aslanın başından aşağı döktü. Aslan fena halde öfkelendi, eşeğe haddini bildirecekken güzel bir hostes araya girdi gerginliği önledi. Eşek tek durmadı yine de…
Önüne konan leblebileri başladı sağa sola atmaya. Yolcular homurdanınca daha çok leblebi fırlattı insanların kafasına. Yolculardan iyi bir dayak yiyecekken uçakta olay çıkmasın diye yine hostesler devreye girdi. Gülücükler dağıtarak yolcuları yatıştırdı. Bu durum eşeği daha da şımarttı, olmadık soytarılıklar yaptı.
Hostesler sırf uçağın havası bozulmasın diye eşeğe iyi davranıyordu. O kadar ki, pilot kabinine girip pilotun ensesine tokat bile atmıştı eşek.
Eşeğin yanında oturan aslan bundan fena halde etkilendi. Cesaretinin kaynağını düşündü. Sonunda o da eşek gibi davranıp herkesin dikkatini çekmeye başladı. Abuk sabuk işler yaptı. Hostesler aslana da eşeğe gösterdikleri geniş hoşgörüyü göstermek zorunda kaldı.
Eşek ile hostesin uçaktaki rezillikleri artık son haddini bulmuştu. Yolcular, hostesler ve pilotlar birlikte harekete geçerek eşeği de aslanı da uçaktan attılar sonunda.
Eşek ile aslan hızla yere doğru inerken aslan heyecanlandı. Eşek ise oldukça sakindi. Bir şey kaybetmemişti uçaktaki neşesinden… Aslan korku ve merakla sordu:
“Şimdi ne yapacağız eşek kardeş?”
“Benim için sorun yok, şimdi paraşütümü açar, yumuşacık inerim yere.”
Derken, eşek düğmesine bastı paraşütünü açtı. Aslan da etrafında bir düğme aradı açmak için ama öyle bir şey yoktu. Paraşüt yok ki düğmesi olsun!
Son bir umutla eşeğe baktı aslan. Eşek:
“Bakma öyle, madem paraşütün yoktu, bana özenip niye eşeklik edersin? Çek cezanı!”