YALAN-FTİRA-KİN-TEFRİKA VE HASETCİLİK
Reklam
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

YALAN-FTİRA-KİN-TEFRİKA VE HASETCİLİK

22 Ekim 2024 - 11:19

YALAN-İFTARA-KİN TEFRİKA VE HASETCİLİK

İftira, bir kimseye yalandan suç ve kötülük isnadetmektir. Müfteri, ya kendi suçunu başkasına yükler, veya başkalarına işlemedikleri suçları isnadeder ki, her ikisi de çirkin bir davranış biçimidir. İftira, dil yolu ile başkasının şeref, itibar, namus ve haysiyet gibi manevî haklarına saygısızlıktır. 

İftira, özlenen bu saygıdeğer cemiyet idealini kökünden tahrip eden ve ferdin haysiyetine, şerefine, manevî hayatına saldırı anlamına gelen kötü huyların başında gelmektedir.

İslâm ahlâk literatüründe-aslı olsa dahi-din kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmak gıybet, aslı olmayan hususları isnadetmekse iftiradır.

Müslüman, Müslümanın kardeşi olduğu için, birbirlerinin hakkına tecavüz haramdır.

Buda bir nevi tefrikadır. 

Tefrikanın ana etkenleri şöyledir 

İhtilaf Uyuşmazlık,Anlaşmazlık

Nifak gibi şeylere meyletmedir.

Allah Kur’an-ı Kerim de şöyle bizlere buyururmaktadır:”Allah, bozgunculuğu asla sevmez.(Bakara 205) Diğer bir ayette ise

“Ey inananlar! Eğer yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın, yoksa bilmeden bir millete fenalık edersiniz de sonra ettiğinize pişman olursunuz.(Hucurât 6)

İslâm ahlâk literatüründe-aslı olsa dahi-din kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmak gıybet, aslı olmayan hususları isnadetmekse iftiradır.

İftira, islam din’inde çok büyük günahtır, kul hakkıdır.kindarlıktır, 

Haset, dedikodu, gıybet, kişiyi alaya almak, küçük görmek, kendini beğenmek gibi  kötü huy ve alışkanlıklar, kişiyi iftiraya sürükleyen sebepler arasında gösterilir. Nitekim Hz. Peygamber, doğruluğun, hayrın kaynağı olmasına karşılık- yalanın bizâtihi günah kaynağı olduğunu ifade eder.Bu münasebetle dilin afetlerinden sayılan yalancılık, nemime, gıybet gibi kötü huylarla iftira bir arada düşünülmesi asla mümkün değildir.

İftira, bir kişiye yapılacak zulmün en başın yer alır.

Buna yaşanmış bir örnek verelim!

Hz.Aişe anamıza (Cemel Vakası) olarak bilinen “İFK’ hadisesinde asılsız atılan iftirayı duyunca, ” Cenab-ı hak Onu duyduğunuzda: "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır" demeli değil miydiniz?

Ama yapmadılar, peygamberin üzülmesine aldığı sekmede yaymaya devam ettiler.

kıymetli takipçilerim:İftira güvenilir olmayı zedeler; birlik, saygı, sevgi ve tesanüd anlayışına zıttır. Din kardeşliği pervasızca gıybet eden, onun hakkında yalan söyleyen, koğuculuk yapan ve bunların tabii bir neticesi olarak da iftiraya cür'et edenler mevki ve mertebeleri ne olursa olsun değersiz kişilerdir. Böylelerinin şerrinden korunmak hususunda iyilerin âzamî çabayı sarfetmesi makbul sayılmıştır. İslâm ahlâkına göre bir Müslüman kendisinin bulunduğu yerde bir din kardeşinin manevî hukukunun çiğnenmesine; şeref, haysiyet ve şahsiyetine tecavüz edilmesine seyirci kalamaz. Zira Kur'ân-ı Kerim, boş şeylerden ve kötü sözlerden yüz çevirmenin saâdete ermiş mü'minlerin vasfı olduğunu, cennette de cennet ehli arasında uydurma ve boş söz olmayacağını beyan ediyor.

 Kişiyi bilmediği şeyin peşine düşmekten de menediyor; kulak göz ve kalp gibi organların o şeyden sorumlu olacakların açıkça ifade ediyor.

Hz. Peygamber de "Kişiye günah olarak her duyduğunu söylemesi yeter." buyurmakta ve lâf taşıyan kişinin cennete giremiyeceğini bildirmektedir.

Hz. Peygamber, etrafındakilere sordu:

-Müflis kime denir, bilir misiniz? Yanındakiler dediler ki:

-Bizim aramızda müflis, zarar-ziyana uğramış, elinde avucunda parası, yiyip içeceği bir şeyi kalmamış kimseye denir.

Hz. Peygamber:

--Hayır! Benim ümmetim içinde müflis olan o kimseler 

Âhirette Allah'ın huzuruna namazı orucu ,zekâtı ile.... gelir. 

Fakat öyle gelir ki, falana sövmüş saymış, falanın kanın akıtmış, falanın malını yemiş, falana iftira atmış, İşte o zaman oturulup onun amellerinden elde ettiği sevaplardan alınıp hak sahiplerine dağıtılır. Eğer amelleri bu haklarını ödemeye yetmezse, o takdirde de hak sahiplerinin günahlarından alınıp bu kimsenin günahlarına eklenir, arkasından da bu müflis, kaldırılıp Cehennem'e atılır.

Bu nasihat herhalde ben mümin ve müslümanın diyenlere ,yeter ve artar bile..

Araştırmacı  ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

 

 

Bu yazı 54 defa okunmuştur .