SABIR,ŞÜKÜR VE TEFEKKÜRLE ALLAH’A KULLUK!
Allah kulunu rızkına kefildir.Ancak!imanına kefil değildir.
Bu yüzden imanınızı dert edenin rızkı su değil.
Mesela! Bugün bir kul olaraktan Rabbinin huzuruna durup onunla dertleşti mi?
Bu dünya alemi inananlar için bir imtihan alanıdır,karşılığı cennettir.
Çalışıp çabalayacağız, her şeye karşı tedbirimizi alacağız, Allah Kerimdir rahimdir rahmandır diyerekten, takdiride Cenabı Hak’ka bırakacağız.
Ya Rabbel alemin! Bizlere sonsuz kereminle hudutsuzca verdiğin bunca nimetlere şükürler olsun.
Bir gün İsa Aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayaklarının sakat olduğunu anladı
İki gözü görmüyordu.Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu.Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:
“Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabb’im! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!…”
Hz.İsa kötürüm adama yaklaştı:
“ Yürüyemiyorsun, gözlerin görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?”
Kapalı gözlerle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:
“ Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O’nu tanıyorum. Öyle bir dil vermiş ki, o dille O’na şükrediyorum.
Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde O’nu tanıma sevinci, dilinde O’na şükretme mutluluğu yoktur.
Ama gel gör ki, topal, kör ve bedeninde hastalıklar bulunan bu kötürüm adama Rabb’im bu sevgiyi ihsan eylemiş, bu nimetin farkına varma tefekkürünü nasip eylemiş.
İşte bunu düşününce kendimi tutamıyor, ‘Nice zenginlere vermediği nimeti bana veren Rabb’im! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!’ diye teşekkürden kendimi alamıyorum.”
Kafa gözü kapalı olsada kalp gözü açık olan bu adama yaklaşan İsa Aleyhisselam:
“Ver şu elini öyleyse!” diyerek elinde tutar, eğilerek görmeyen gözlerinden öper. İsa Peygamberin dudaklarının değdiği gözler anında açılır. Karşısındakinin İsa Aleyhisselam olduğunu görünce heyecanlanan adam:
“ Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifa bahşeden mucizelerin sahibi peygamber değil misin?” der.
İsa Peygamber “ Belli olmuyor mu?” deyince, “ Gözlerimden belli oluyor da, ayaklarımdan heniz belli değil” der kötürüm adam.
Tebessüm eden Hz.İsa, “ Sen hele bir ayağa kalkmayı dene!” deyince, silkinen adam dimdik ayağa kalkar.
Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söylediği ilk sözü şu olur:
“ Ey Allah’ın nebisi, sendeki bu mucizelerde O’ndan değil mi? Öyleyse izin ver de geç kalmayayım, O’na şükredeyim.”
Bunu dedikten sonra hemen başını secdeye koyar ve der ki:
“Rabb’im! Seni tanıyan bir kalple, şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken, şimdi gören bir çift gözle, yürüyen iki de ayak lütfettin. Artık bilemiyorum nasıl şükretmem gerekiyor bu eşsiz nimetler karşısında?”
Adam bunları söyledikten kısa bir zaman sonra ruhunu teslim eder.
Hadiseye şahit olanlar İsa as'a derler ki:
- Yâ Nebiyallah! Onu secdeye indiren nimetlere biz tâ baştan beri sahibiz. Ama hiçbirimiz onun duyduğu gibi bir mutluluk duymadık.
İsa as da onlara şöyle buyurur:
- Öyle ise, tefekkür edin, siz de düşünün! Düşünen, sahip olduğu nimetin farkına varır. Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanır!
İnsanoğlu nimet içerisinde iken nimetin kıymetini idrak edemez. Balık suda iken suyun kıymetini bilmediği gibi. Ne zaman ki su’dan bir mahrumiyet olur işte o zaman çırpınmaya başlar ama iş işten geçmiştir...Artık yolun sonu görülmüştür.
Değerli kardeşlerim: 11 ayın sultanı olan ramazan ayının rahmet dilimi olan ilk on günü içerisindeyiz.
Kararmış kalplerin aydınlandığı, günahların bağışlandığı, rahmetin bol, bol semadan, tecelli ettiği,bu ayda,samimi bir şekilde kulluk yapanların,oruç tutanların, infak etmek üzere malının zekatını, öşürünü veren, tasaluk‘ta bulunan oruç fitrelerini ihtiyaç sahipleri ile buluşturan kullarına karşılığında cennet vaadeden yüce Allah’a ne kadar hamd etsek şükretsek azdır. Rabbim bizleri kendine kul olmayı nasip eylesin.
Allah’ım vermiş olduğun, nimetlere sağlığa sıhhate ve afiyete binlerce şükürler olsun.
Hepinize hayırlı ramazanlar hayırlı iftarlar .
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ
YORUMLAR