HESAPSIZ VE KURALSIZ DÜNYA VE AHİRET HAYATI OLAMAZ
Değerli dostlarım: Acısıyla tatlısıyla, 2024 yılı ve 11 ayın sultanı ramazan-ı şerif ayını hep birlikte ibadet ve taatlarımızla yaşamaya çalıştık,şimdide ramazan’ı Şerife; Elveda
elveda
Ya şehr’i ramazan elveda deme ve vedalaşma zamanı geldi.
Kur’an‘ın ifadesiyle o sayılı günler
Sonlara yaklaşırken,peki bizlere misafir olan 11 ayın sultanını ağırlayabilirdik mi?
Rahmet mağfiret ve günahlardan arınma ayında,nasırlaşmış ağır günahlarımızdan arınalbildik mi?
Yüce Allah’ın bizlere;”Ey iman edenler! Allah´tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah´tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.(Haşr 18)
Bu ayetin bizlere olan uyarılarını dikkate alarak hayatımıza yön verip kulluk görevimize anlam katabildik mi?
Anlam katmadığını ümit diye düşünenler için Cenabı Kur’an da şöyle buyuruyor;” “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”
Cana bak biz kullarına Zümer Suresi 53’te şöyle bir müjde vermektedir
“Allah'ın rahmetinden ümîdinizi kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar.
Yüce Allah hiç kimsenin emeğini zayi etmeyeceğini vaad ediyor
“Her Kim;zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür kim zerre miktarı şer işlemişse onun karşılığını görür.(Zilzal 7-8)
Efendimiz (asv) ”Dünya ahiretin tarlasıdır” buyurmuş. Bu tarlada ekilen mahsuller, ahiret âleminde cennet veya cehennem olarak ortaya çıkacaktır.
İnsanlara cüz’î irade verildiği için; bu dünya tarlasına dilediğini ekip biçmekte serbest bırakıldığı gibi, nefsini ve malını Allah’a satmakta da insan serbest bırakılmıştır.
İnsanlar, bir ömür boyu nazarını helâle veya harama yönlendiriyorlar; onların her bir bakışları bir ekindir, cennet veya cehennem hesabına mahsul verir. Konuşulan her bir kelime tohum gibidir, ondan ya sevap çıkar ya günah. Sevap ve günah yazan melekler her şeyi kayda alıyorlar.
Kur'an-ın ifadesiyle; ”Allah sadece müminlerin nefislerini ve mallarını cennet karşılığı satın alıyor.”(Tevbe 111)
Burası her şeyin ekilip biçildiğı ticaretinin yapıldığı yer olan dünya alemidir.
Bir kul kendi hanesi için ne yaparsa onu biçecektir, bunun artısını beklemek hayaldir.
Allah; insanı arza halife, kendisine muhatap, cennetine aday bir mahlûk olarak yaratmıştır. Bu büyük şerefe; zengin olsun fakir olsun, amir olsun memur olsun her insan mazhar olabilir.
Bundan dolayı ticaret yaparken bu dünyadaki küçük servet ve makam uğruna o büyük ve sonsuz saltanatı kaybetmek akıl kârı değildir.
Bir ticaret erbabı bu noktayı daima göz önünde bulundurmalı, her iki dünya saadetini birlikte elde etmenin yolunu tutmalıdır.
Fani dünyadaki yaptığın bütün amellerin kuralsız ve boş yaşadığın hayat sahnesinde çektiğin bütün filmleri, Geçici dünya hayatının, Baki olan ahiret hayatının bekleme ve izleme yeri olan kabir hayatıdır.
Nuh'un hayat ömrü 950 senedir, O'na sorarlar bu dünya da ne gördün ne işittin!
İki kapılı han gibi bu kapıdan girdim ve şu kapıdan çıktım.
Adamın çocuğu öldüğünde hanımı dizlerini döverek ağlar
Ne ağlarsın be hanım der?
Görmezmisin çocuğum genç yaşta gitti.
Allah'tan korkmalısınız ahir zaman ümmeti diye bir ümmet gelecek elli altmış sene yaşayacak, onlar bunun farkında olmayacaklar Ancak! onlarda dünya sevgisi hat safhada olacak ahireti unutacaklar.
Evet ahir zaman ümmeti olarak bizlere biçilen ömür budur.
Peki bu kısa ömür sahibi bizler ne diye hakkı, hakikati ve Allah’a kulluğu ve ölümü unutuyoruz.
Adil olması ve adaleti ile nam sahibi olan Halife Hz Ömer kendine belki dünya meşakkati belki ahireti unutturur deyip ölümü ve Allah'ı hatırlamak için kendine maaşlı bir görevli tutar ve her gün kendisine Allah var ya Ömer demesi ister.
Bir müddet geçer bir gün kendileri aynaya bakma ihtiyacı duyar, bakar ki;Bir iki tane beyaz tüy düştüğünü gördüğünde artık bundan böyle kendisini ahireti hatırlatacak bir kişiye ihtiyaçı olmadığını ve tuttuğu o kimseyi yanına çağırır ve şöyle der;
Artık senin görevin burda biter der.
Görevli sebebini merakla sorar?
Hz Ömer bende artık Allah'ı hatırlatacak emâreler, vuku buldu der.
Peki kendinde bu emareler olan kişiler, dünyay a dalıp ahireti neden unuturlar
Ya bizler hayatta ve şu ölümlü dünya ya nasıl bakıyoruz, İşin başında genciz biraz dunyalığım olsun
Zaman ilerler orta yaşa gelinir biraz daha zaman geçsin
Saç sakal ağarır ihtiyar olunur. elden ayaktan düseriz ,şu evi arsayı da alayım derken, Allah'a kulluk adına, Ne namaz ne ibadet nede adalet, Hak hukuk gözetmeksizin yaşanılan şükürsüz bir hayat yaşıyoruz.
Peki bizim halimiz ne olacak?Gençlik elden gitti, ihtiyarlık kapımızı çaldı. Ahiret için de bir hazırlığımız yok, ansızın şak diye ölüm kapımızı çaldı öbür âleme göçü verirsek halimiz nice olur.
Cenabı hak ve tekaddes Hazretleri kullarına ve hayatta olanlara bir kapı açıyor ve 2024 yılına girdiğimiz şu günlerde 2023’ün hesabını yaparak geçmişte işlemiş olduğumuz hata ve günahlara karşı tövbe edelim hayatımızı ve yaşamımızı Kur’an’a ve sünnete uygun yaşama yolunda çaba harcayalım ve Rabbimizden böyle dileklerde bulunalım
Öyleyse gelin hep beraber eyvah dememek için ne kadar ömür ve zamanımız varsa,can bedende iken
Mücadelemiz ve gayemiz İslam’a göre bir yaşam sürmek için mücadele edelim.
Allah'ım: pişmanlıkla sonuçlanan,eyvah diyecek hayatı,haram olan rızkıbizlere nasip eyleme.
Hayatı ve ölümü,her şeyin kur'an'a ve sünnet'e uygun bir dünya hayatı nasip eyle..
11 ayın sultanı Kadir gecesini hep birlikte yaşadık, Tekrardan kandilinizi kutluyor, hepinize sağlık,huzur,mutluluk dolu bir
Bayrama erişmenizi temenni ediyorum.
İlahiyatçı yazar Hüseyin Den