DİNİNİ VE ÖRFÜNÜ UNUTAN BİR MİLLETİZ
Müslümanın Kendisine Has Bir Duruşu Olmalıdır
Müslüman kimliğini taşıyan bir milletin kendine has bir dini yaşantısı, örf ve adetleri olmalıdır.
Başkalarını aksi yönünde taklit etmemelidir.
Eğer o toplum ahlak dışı yaşantı konusunda başka milletleri taklit ederse, ahlaklı olmayan milletler her zaman yıkılmaya ve yok olmaya mahkumdurlar
En bedbaht millet millet,övünecek ve gururlanacak bir geçmişi olduğu halde, batının vahşi ve acımasız kültürüne özenmesi neticesinde yardımlaşmanın yerini çıkarcılık ve duyarsızlık almış olan,tarihini öğrenmek için anadili yabancı kelimelerle yozlaşmış ve dini ve milli bayramlarını kutlamanın özünden uzaklaştırılarak kiblesi belli olmayan kişiler gibi her şeyi inkar edip yabancılaşmış bir millet haline dönüştürülmüşüz.
Allah Kur’an’da Ra’d ayet 11’de şöyle buyurmaktadır:” bir toplum Kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar, Allah onlarda bulunanı değiştirmez.
Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah’tan başka yardımcıları da yoktur.
Bir Müslümanın, münkir sahibi olmakla zillet içerisinde kalmış bir kafiri taklit etmesi doğru bir şey değildir. Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “İslam yücedir, hiçbir şey onun önüne geçirilemez.” (Buhari Cenaiz 79, Darekutni Sünen 3:525) Bizatihi yüce olan İslam’ın inşa ettiği kültür de ve o kültürün mensupları da yüce olmalıdır.
Günümüzdeki kültürel yol yozlaşmanın en yoğun olarak yaşandığı zaman dilimlerinden biri olan Noel ve yılbaşı kutlama etkinlikleridir.
Yeni bir yıla girerken, ömür sermayesinden bir yılı daha geride bırakmanın hüznü içinde iken,geçmiş yılların muhasebesini yapacak yerde ömrü bize bahşeden Rabbimizi unuturcasına çılgınlar gibi eğlenerek yeni yıla girmekteyiz. Halbu ki dinimizde yılbaşı ve noel kutlamalarının yeri yoktur. Yılbaşının biz müslümanlar için, milletler arası takvim başlangıcı olmasından başka hiçbir özelliği yoktur. Bir Müslüman için yılbaşı Muharrem ayının ilk günüdür.
Hıristiyanlarca her yıl 25 Aralık Hz. İsa (as)’ın doğumunun yıl dönümü kabul edildiği için bir hafta boyunca çeşitli etkinliklere yer verilmektedir. Yıllar geçtikçe bu kutlamalar batının içi küfür dolu kültür ihracına dönüşmüştür. İlk defa Almanya’da 1605 yılında ortaya çıkmış, aslı ve mesnedi olmayan “ Noel baba, efsanesi de yaygın bir biçimde işlenmiştir.
Bu nedenle Müslüman bir kimsenin, İslam kültüründe hiçbir yeri olmayan Noel'i ve yılbaşını kutlaması doğru değildir.
Üzülerek ifade edelim ki bu gün Müslüman çocuklar kendi dede ya da babalarından değil de Batı kültürünün rol model olarak takdim ettiği Noel Baba denen, o ne olduğu meçhul birisinden hediye beklemesi gerçekten çok üzücü değilmi midir?
Her sene,Yılbaşı gecesi yapılan seviyesiz çılgınlıklar, cılk ve cıvık etkinlikler, üryan ve rezaletin kol gezdiği eğlenceler bizim dini hassasiyetimize zarar vermektedir. Müslüman uyanık olmalı, kişiliğine ve kimliğine sahip çıkmalıdır. Biz onlara değil, dün olduğu gibi onlar bize benzemelidir. Rabbimizin buyruğunu Unutmayalım” ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Siri onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden kim onları dost edinirse o onlardandır. Şüphesiz Allah zalim topluluğuna yol göstermez(Maide 51) buyurmak suretiyle bizi uyarıyor.
Sonuç Olarak; Müslümana yakışmaz yabancı kültürler, adetler, seviyesiz kutlamalar. Bize yakışmaz müsrifçe yapılan hazırlıklar. Şüphesiz bir millet kendini değiştirmediği sürece Allah’ta onları değiştirmez. Kim bir topluluğa benzerse onlardan sayılır
İskender Pala: Milletleri yıkan, savaşta değil kültürdeki mağlubiyettir.
müslümanların gayri müslimleri dost edinmesi onlara benzemesi konusuna gelince: İslam, gayri Müslimlerle alış verişin yasak olmadığını, hatta İslamı tebliğ için onlarla ölçülü olmak kaydıyla dostane ilişkiler içerisinde bulunmayı teşvik etmektedir.
Yasak olan ise onlara benzememek dostluklarına asla güvenmemektir.
Müslümanlar bu zamana kadar batının bilimini ve teknolojisini alacak yerde, onların giyim kuşam ve kültürlerini ön plana çıkararak adeta dejenere olup kendi geçmişlerini ve kimliklerini unutuverdiler.
Ya Rab! sen cömertsin ve kerem sahibisin. Bizleri, hidayete ermiş ve salih kullarının yoluna girmiş kimselerden eyle. Bizleri helak olmuş, küffarın yoluna dalmış kullarından eyleme.
01.01.2025 itibariyle Miladi yeni yılınızı İslam’ın ve insanlığın hakim kılınmasını arzu ettiğimiz yeni yılınızı ve üç ayların başlamış olması , âlem-i İslam’ın uyanışına vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ederiz.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ