BATSIN ONLARIN MEDENİYET’İ,
Önce medeniyet nedir onu tanımını yapmak lazım:Medeniyet, bir ülke veya toplumun veya diğer zeki canlı türlerinin, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder
Memleketleri imar ederek insanları sosyal, kültürel, ekonomik ve ahlaki yönden refah ve huzura kavuşturmak denebilir. Medeni olmak, insan için olması gereken tüm manevi değerlere sahip olmaktır. Samimiyet, ahlak, doğruluk ve dürüstlük, merhamet ve vicdanlı olmak, her düşünceye her fikre erdiğine saygı duymak ve bu değerleri kapsamaktadır.
Şimdide bu tariflerinden sonra,
özellikle özellikle bazılarının öve, öve bitiremedikleri batının Batı'nın sadece ilim ve fenni alınmalıdır. Batı'nın ahlâkî hususiyetleri alınmamalıdır.
Batı emperyalizm Ülkelerinde görmek istediklerimizin kaçını bugün görebiliriz.
Her türlü zulüm, adaletsizlik ve işkence, onların elinin uzandıkları yerde mevcuttur.
Örnek olarak bunlar kardeşi kardeşe kıydırmak için önce ara açar,fitne saçar daha sonra onlara silah satmak veya toprak kazanmak veya yer altı madenlere el koymak amacıyla ne kadar şeytani oyunlar oynanmak için elinden ne geliyorsa yaparlar.
Bu oyunu özellikle İslam ülkeleri üzerinde oynalar. Onlara size demokrasi getireceğim diye o ülkeler işgal ederler.
Daha sonrasında orada kargaşa savaş,satılan silahın ve atılan her merminin hesabı işgal edilen ülkenin hesabına yazılır ve tahsil ederler.
Yani Medeniyet ve Demokrasi yerine ürkenlerin ekonomisi tamamen çökertilmiş, halkını bi çareye düşürmek için ellerinden ne gelirse yapıyorlar
Bugün Filistin’de ve Gazze’de ki olmalarının tek sebebi, Filistin topraklarındaki petrolün ve doğal gaz rezervi keşfetmiş olmalarından meydana gelmektedir.
Savaşlar ordular arasında yapılır. Savaşın da bir kuralı ve ahlakı vardır. Gazze’de ne kural, ne de ahlak kalmıştır.
ABD başta olmak üzere bazı batılı devletler, İsrail’in katliam yaptığını bildikleri halde oraya silah araç ve gereç gönderiyorlar. O da keyfi olarak masum sivil halkı bu silahlarla öldürüyor. Nerde insan hakları, nerde medeniyet. Hepsi yok olup gitmiş. İsteseler derhal insanlık dışı soykırımını son verdirebilirler. Ancak bir takım beklentileri olduğu için İsrail’in Gazze’yi tamamen ele geçirmesini ve insansızlaştırmasını istiyorlar.
Her zaman olduğu gibi büyük balık küçük balığı yutmaya devam ediyor güçlü güçlüsün elindekini güç uygulayarak almaya çalışıyor.
Bu acı olaylar daha önce cahiliye Arap devrinden farklı bir durum değildir. O zaman da hak, hukuk yoktu. Güçlü zayıfı eziyor, Zengin, fakiri sömürüyordu. Şimdi 21. YY’da bu manzaraları görmek insanlık adına çok acı verici değil midir?
Biz bir zulüm ve haksızlıkları çok gördük ve görmeye de devam edeceğiz,Kafir tek millet her zaman Müslümanlara karşı mücadelesini yapacaktır.
Yüce Allah’ın kuranındaki sesine kulak verelim, şöyle buyuruyor “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, Şüphesiz o, onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.” Maide, 51. Buradaki hitap müminleri ilgilendirmektedir. Müslümanlar Allah’ın bu çağrısına kulak verip gereğini yaptıklarında kazanan kendileri olacaktır. Zira Allah Müminlerin dostudur. Müslümanların bu dünyada zelil, ahirette perişan olmalarını arzu etmemektedir.
Bunun için önceden uyarmaktadır. Dünya geneline baktığımızda bu gerçeği görmüyor muyuz?
bütün İslam ülkelerinde, kan ve gözyaşı hakim,lakin celladına aşık olmuş, sanki koyun gibi biz de onlara aşınayız.
Bilim ve teknoloji alınsın, eyvallah ona bir sözümüz yoktur!
İnanç,itikat, yaşam giyim,kuşam konusunda onlara benzemez gerekir. Çünkü Resulullah kim kime benzemek isterse; O kişiler onlardandır buyurmaktadır.
Allah Kur’an-ı Kerim de Kafirun suresinde;”De ki: "Ey inkârcılar! Ben sizin tapmakta olduğunuz şeylere tapmam. Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz. Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
Sizin dininiz size benim dinim banadır.
Eğer biz Müslümanlar olarak Allahın kulu ve peygamberin ümmeti isek!
Hristiyan ve Yahudi aleminin adetlerini, giyim kuşamlarını yaşamlarını, dinimizde olmayan örf ve adetlerini peki ne diye kutluyor ne diye seviniyor bugün onlar için hazırlık yapıyoruz?
Sokağımıza caddemize evimize ocağımıza çoluk ve çocuğumuza baktığımızda bir Yılbaşı heyecanı alışveriş çılgınlığı eğlence hazırlığı onlarda ve bizlerde yok mu sanki, en alakası var.
Yukardaki ayette kâfirler kâfirlerin dostu ise neden,tüm İslam ülkeleri, birlik ve beraberlik içinde olmaları gerekmez mi?
Kendi aralarında dayanışma içinde olmaları ve maddi ve manevi yönden güç birliğini sağlamaları o denli önem arzetmez mi ?
Bu gün yeryüzünde mazlum ve mağdurların haklarının korunması için gerçekten buna ihtiyaç vardır. Zalimlerin zulümlerini bertaraf etmek, maddi ve manevi yönden güçlü olmakla mümkündür.
Onların bugünkü bizlere dayatmış
Ürünleri almamız gerekmez mi?
Müslümanlar arasındaki kâfirlere karşı bu birliktelik olmazsa, her zaman kâfirler tek millet olduğu müddetce; Filistinliler Gazzeliler dünyanın her yerindeki Müslümanlar eziyet ve zülüm içinde yaşamaya mahkum olacaklardır.
Bir Müslüman inandıkları dinin emirlerini yerine getirmeye çaba göstermelidir.
Bize ne Hristiyanların “NORLİ, ve YILBAŞI’sını kutlaması ve buna mukabil onların ekonomisine katkı sağlamak!
Batının sempatizanı olanlara,onlar gibi, düşünen, celladına aşık olmuş koyunlara sormak lazım medeniyet bunların neresinde
Allah, Gazze’de ve diğer bölgelerde kâfirlere karşı mücadele eden mücahitlere Nusret’ini ihsan eylesin.
Araştırmacı ile Hayatçı yazar Hüseyin DENİZ