Coğrafyamızda Yaşanan Son Olaylar: Bilim ve Akıl Yolunda Geleceğe Yürümek

Bir milletin çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasının, güçlü ve sağlam bir toplum kurmasının en önemli temeli ilim ve bilimdir. Tarih, bilim ve eğitime önem veren milletlerin yükseldiğini, bu değerlerden uzaklaşanların ise yok oluşa sürüklendiğini defalarca göstermiştir.

Yakın tarihte yaşanan Arap Baharı ve son olarak Suriye’deki iç savaş, bu gerçeğin acı ve yıkıcı örneklerindendir. Bu olaylar, bilimsizliğin ve akıldan uzaklaşmanın bir toplumu ne denli kaosa sürükleyebileceğini gözler önüne sermiştir. 

Peki, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti bugün ne durumda olurdu? Bu soruyu sormak bile, Atatürk’ün bizlere kazandırdığı değerlerin kıymetini bir kez daha anlamamız için yeterlidir. 

Atatürk, bilimi ve aklı rehber edinerek çağdaş bir Türkiye inşa etti. Bugün sahip olduğumuz özgürlükler ve Cumhuriyet’in sunduğu fırsatlar, onun ileri görüşlülüğü sayesinde mümkün oldu.

Cumhuriyet’in sağladığı imkanlarla bugün ülkemizi yönetenler, coğrafyamızda oynanan oyunları iyi okumalı ve Atatürk’ün kurduğu düzenin, ülkemiz için ne büyük bir nimet olduğunu anlamalıdır. 

Çünkü Atatürk’ün gösterdiği bilim ve akıl yolundan sapmadan ilerlemek, ülkemizi emperyalist emellerden korumanın ve geleceğimizi güvence altına almanın tek yoludur.

Milli birlik ve beraberlik, bir toplumun en büyük gücüdür. Ancak bu güç, akıl ve bilimle desteklenmediğinde sürdürülebilir olamaz. 

Bilime ve eğitime önem veren milletler, yalnızca ekonomik olarak değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal anlamda da güçlenir. Türkiye olarak bu gerçeği unutmamalı ve bu değerleri yeniden önceliğimiz haline getirmeliyiz. 

Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü, bizlere doğru yolu her zaman gösteren bir rehberdir. Onun mirasını hatırlamak ve bilimi yeniden hayatımızın merkezine koymak, sadece geçmişimize olan bir vefa değil, geleceğimize olan en büyük sorumluluğumuzdur. Geleceği aydınlatmanın tek yolu, bilimin ışığında kararlılıkla yürümektir. Bu yolu genç nesillere daha güçlü bir şekilde anlatmak ve onları bu değerlere sahip çıkarak yetiştirmek hepimizin görevidir.

Hasan Taş
Kıbrıs Platformu Başkanı