Elimde değil üstünden geçemiyorum. Beyzademiz buyuruyorlar ki "Harun hoca, bir gün Atatürk'ü kapak resmi yapıp, sonra Özgür Filistin yazan tişört giymek ne alaka. Kime yaranmaya çalışıyorsun? Atatürk ile Kudüs yan yana gelmez."
Deveye demişler ki boynun eğri, deve de demiş ki "lan benim nerem doğru ki?" Şimdi bu zırvanın neresini düzelteyim?
Niye la? Bu coğrafyada emperyalistlere ve emperyalizme meydan okumuş Mustafa Kemal'e saygı duyuyorsam neden Kudüs konusunda konuşamıyorum?
Amerika mandasını mı kabul edelim, yok İngiliz mandasını mı kabul edelim, yoksa Fransız mandasını mı kabul edelim diyenlere 24 saat övgü dizen çakma dinciler Kudüs konusunda konuşabilir ama İngilizler'e, "Geldikleri gibi giderler" diyen Atatürk'ün hakkını teslim edersem ben Kudüs diyemem öyle mi?
İngiliz gemisine binip bu ülkeyi terk edenlerin torunları konuşabilir.
Kurtuluş Mücadelesine karşı fetva verenlerin torunları konuşabilir.
Vatanın her köşesi işgal edilirken çıt çıkarmayan, İzmir'i, İstanbul'u düşman çizmeleri çiğnerken gık etmeyen ama din elden gidiyor yaygarası ile her yerde isyan bayrağı kaldıran meczupların torunları dahi konuşabilir.
Ama "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen adamı sevenler, bu konuda konuşamaz öyle mi?
Ortadoğu'dan Hindistan'a kadar, ezilmiş halklara özgürlük ve bağımsızlık konusunda ilham kaynağı olmuş bir adamın resmini profil resmi yapan ben konuşamam ama bu ülkenin her bir köşesini işgalcilere Sevr'de teslim edenlerin torunları konuşabilir öyle mi?
Halka tepeden bakan Kemalist jakobenler ve halkı dinden soğutan dinci yobazlar, siz birbirinizin tersten ikiz kardeşlerisiniz.
Biz dinimiz ile barışık, Mustafa Kemal Atatürk'e minnet ve şükran dolu olan büyük kitle sizden uzağız.
Bu konuda bana sürekli laf sokup duranlar, "sen dindar adamsın ne işin var Atatürk ile" diyenler, bu saatten sonra ben sizden uzak, siz benden uzak kardeşim ! Bunu daha açık nasıl söyleyebilirim?
Kudüs işgal edilmiş toprağımızdır.
İsrail işgalcidir.
Bu karar ve ikrar üzereyim ve bundan hayatım boyunca hiç taviz vermedim.
Siz Kudüs üzerinden oy devşirmekten başka somut olarak ne yaptınız bir tane örnek versenize?
Bu ülkenin sosyalist ve devrimcileri bile bu konuda sizden bin kat daha samimiler. Filistin davası için can veren yüzlerce devrimci sayabilirim.
Ki, Kudüs ve Filistin konusunda yazdığım kitabımı, bu konuda en tutarlı ve onurlu tavrı sergileyenlerden bir tanesi olan Amerikalı ve Hristiyan bir kıza ithaf ettim.
Filistin ve Kudüs, din meselesi değil bir insanlık meselesidir.
Sizin derdiniz slogan atmak ve oy devşirmek. Size Mavi Marmara'ya hatırlatmayacağım bile.
Dünyanın dört bir köşesinden her din ve milletten insan İsrail işgaline ve siyonizme karşıdır.
Atatürk dine mi karşıydı yoksa sizin din dediğiniz köhne düzeninize mi karşıydı, onu da bir ara konuşuruz.
Mustafa Kemal'in hayalinde ki Türkiye ile senin hayalinde ki Türkiye farklı olabilir, bunu anlayabilirim. Lakin bu ülkenin kurucusunun fotoğrafını paylaştım diye bana güya laf sokanlar, ben de laf çok siz alın o lafları kendinize sokun. Sokun derken yanlış anlaşılmasın, yani cebinize sokun, cüzdanınıza sokun anlamında diyorum.
Terbiyesizliğin, saygısızlığın lüzumu yok.
Siz de kelime varsa bende de diyecek kelime çok.
Ha bir de, İngilizler İstanbul'u tek kurşun atmadan neden terk etti demişti bir kardeşim. Bence doğru soru bu değil. Asıl sorulması gereken ilk soru, İngilizler tek kurşun atmadan İstanbul'a nasıl girmişlerdi.
İngilizler İstanbul'a girerken ve İstanbul'da kaldıkları beş yıl boyunca tahta Mustafa Kemal mi oturuyordu?
YORUMLAR