Değerli Dostlar,
Bir Kahramanmaraşlı olarak “Karadeniz Ekspres” te yazı yazmak biraz farklı bir durum olduğunun bilinciyle bir selamlaşma mahiyetinde bu ilk yazıyı sizlerin gönül kapınızı aralamak talebimi kelimelere dökerek sunuyorum. Umarım ve dilerim kabul olunur.
Zira ben böyle bir mesleği hiç icra etmedim. Ancak kendi blog sayfamda, kendime anlatmak istediklerimi yazdım. İsteyenler ile de paylaştım. Ama hiçbir zaman ne bir iddia ne de bir aidiyet ne de hedefim oldu. Dedim ya bir has-bu Hal oldu benim için.
Bundan dolayı KARADENİZ EKSPRES te bir “test” dönemini kazasız belasız atlatabilmeyi umuyorum…
O zaman kendimle alakalı siz değerli okurlara kısaca kim olduğumu özetleyeyim.
1966 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya gelmişim. Bir öğretmenin ilk çocuğu hatta ailemizin ilk torunu olarak büyüdüm. Çerkes asıllıyım. Dilimi, törelerimi iyi bilir ve yaşamaya çalışırım.
1987 yılında iş hayatına atıldım ve o günden bu yana kendi işimde çalışıyorum.
İşletme tahsili ile birlikte futbolculuk ve iş hayatını birlikte sürdürdüğüm renkli ve hızlı bir hayatım oldu. Şanssız dönemde dünyaya geldiğimiz için yurt dışında yaptığım yüksek lisans ve doktora denklik kuralına rastlayınca o unvanları da kullanmamayı tercih ettim.
2000 yılında İstanbul’a taşındım ve İktidar partisinin 2002 den itibaren birçok projelerinde stratejik sorumluluklar üstlendim. O dönemin anlatıldığı “İlk 45 Gün” isimli bir anı kitabım yayınlandı.
Uzun zaman Türk-Hint İş Konseyi başkanlığı ve Asya Pasifik Başkan V. Görevlerini uzun sayılacak dönem üstlendim.
Çok Özel bir uğraşı kapsamında Futbolla olan alakam Rahmetli Hasan Doğan beyin TFF Başkan adaylığı sürecinde başladı. O dönem futbolun geleceği ile alakalı stratejik programları hazırlayarak önemli katkılar sağlamaya çalıştım. Hasan beyin erken vefatı ile bu idealler maalesef gerçekleştirilemedi. Daha sonra imkânlar dâhilinde bu süreçte sorumluluk almaya gayret ettim. O dönem bu isteğimi Sayın Başbakan’dan bizzat talep ettim…
İçinde bulunduğumuz dönemin gereği ve gerçeğinin bilinci içerisinde bildiğimiz konularda “anlaşılmasının zor olacağını bilmemize rağmen” fikirlerimizi paylaşmaya çalışıyoruz. Zira etkin olabilmek için jöle sürecek saçımızın olması ilk kuraldı. Biz daha ilk kuralda kaybettik…
Hayatta var olan tüm gerçeklerin bilinciyle yaşamaya gayret ediyoruz. Evli, 2 evlat babasıyım. Rusça ve Kazakça dışında İngilizce ve Arapça; aynı zamanda ana dilim Çerkes’çe biliyorum.
Ülkeme ve halkıma yürekten bağlı kalarak yaşamaya gayret etmenin çabası ile ömür çizgisinin hayırlı bir sonla noktalanmasını amaçlayan aciz bir kul ve insan olmaya çalışıyorum…
Değerli dostlarım,
Burada yazmamı isteyen Karadeniz Ekspres in değerli ekibi ve Sayın Recep Bayraktaroğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım onlara mahcup olmam.
Yazının başlangıcında bahsettiğim gibi, çok iddialı yazılardan ziyade öncelikli olarak Futbol konularını yazmaya çalışacağım. Futbol deyince dudak bükmemenizi istirham ediyorum. Çünkü futbol ülkemizde PR gücünün en fazla olduğu konudur. Hatta ülkeyi futbol taktiği ile yönetmek mümkündür ve bu çok da kabul gören bir yapıdır dersem daha fazla ipucu vermiş olurum.
Elbette futbolun içinde yaşanan olayları, neden ve sonuçları ile karşınıza getirdiğim zaman bunlar çok daha iyi anlaşılacaktır.
Elbette sizlerle farklı konularda has-bi hal edeceğim zaman buldukça. Bilimden, ekonomiden, çevre konularından da bahsedeceğim. Ama siyaseti mümkün oldukça es geçeceğim. İnşallah bu konuda zorlanmam. Sizden gelen soruların en doğru cevabını da araştırmaya çalışacağım.
Onun için [email protected] yazmanızı istirham edeceğim. Belki benim de konuya daha fazla asılmama sizden gelecek olan mesajlar katkı ve konsantrasyon sağlayacaktır…
Şimdilik hepinizi en derin selam ve saygılarımla selamlıyor sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir hayat diliyorum.
YORUMLAR