AH O YANGINLAR VE THK MESELESİ
Reklam
Erdal Alkış

Erdal Alkış

Yansıma

AH O YANGINLAR VE THK MESELESİ

05 Ağustos 2021 - 17:26


 
Ah o yangınlar… Ülke yandı cayır cayır. Gözümüze soka soka yanıverdi. Bişeycikler yapamadık gari. Devlet de göremedi bunu. Ne etcez, bu toparklar bize küsecek…
Bölgede bir kadının çığılıydı bu sözler.
Sözün bittiği, vicdanın çaresiz kaldığı bir durum.
 
Buraya gelene kadar bazı notlar yazacağım. Can acıtacak bilgiler.

  • Dünyada küresel ısınma hızla artmakta, rüzgarlar değişmekte; bundan kaynaklı nem oranları topraktan yukarı doğru azalmaktadır.
  • Bundan dolayı Amazonlar bile yıllardır yanıyor ve söndürülemiyor.
  • Aynı şekilde Afrika’da ve USA güney batısında devasa yangınlar hala devam etmektedir. Normal sıcaklık 40 ın üzerinde olan bu yerlerde yangınların harareti ile 50-60 ları bulmaktadır.
  • Ülkemiz özellikle 1940 tan sonra orman çeşitliliğimiz azaltılarak daha az meşakkatli ama ekildiği yeri tabiri caizse bitiren ÇAM ORMANLARI haline getirildi. Bu da riski 10 kat artırdı.
  • 10 yıldır batıda “iklim değişikliği ve orman yangınları” ile alakalı olarak özellikle çam ormanı bölgelerimiz (bugün yanan yerlerin %80 den fazlası böyledir) için alarm mahiyetinde EN RİSKLİ BÖLGELERDEN olarak dikkat çekmişlerdir. Buna benzer bir veriyi ileriki bölümünde değineceğim, THK başkanı ile Rusya’ya yaptığım seyahatte Rus uzman da söylemişti…
 
Yani demem o ki orman yangınları beklenmekteydi ve buna mutlaka önlem alınması gerekiyordu… 
 
Bu, ilgili bakanlığa ve hükümete ait bir görevdir ki Orman Yasası Anayasa ile korunan bir konudur.
 
Bugün çıkan orman yangınının temel sebebi nedir?, nasıl olmuştur?
Kimse bilmiyor. Öyle 7 yaşındaki çocuğun anne babasına kızarak orman yakması (gerçek dahi olsa) burada ortaya konacak bir sebep değildir. Bu tür haberler devleti yöneten hükümete zafiyet olarak döner.
Ancak bugüne kadar ortada bir fail bulunmaması yukarıda sıraladığım nedenlerin gerçekleşmiş olması ihtimalini güçlendirir. Ama şahsi kanaatim (hiçbir ip ucu ve iz bilmememe rağmen) bu işin içinde başka işler olabileceği konusudur.
 
Burada benim değineceğim bir başka konu; ülkenin yanan yüreğine rağmen muhalefet kesiminin bir tane doğru tespit ile ortaya çıkamamış olmasıdır.
Çok enteresandır, sanki orman yangınlarını söndürmek THK nun görevidir, THK bu görevi yapmamıştır; yani konuyu buraya kadar basite indirgemelerini anlamış değilim. Hayretler içindeyim.
 
Ben THK nun durumunu anlatayım.
THK Atatürk tarafından sivil havacılığın geliştirilmesi, pilot yetiştirilmesi ve “sivil havacılıktan mütevellit” yangın uçakları barındırarak ülkenin her tarafında devlete hizmet amacıyla çalışmak için de görev almış ve bu görevi de hakkıyla yapmış bir kurumdur. 
Ancak THK özellikle son 20 yılda göreve getirilen (tamamı eski generaldir) yöneticiler tarafından iyi yönetilememiş ve dönemin şartlarına da uyum sağlayamamış hantal bir kurum haline getirilmiştir. Yani amaç ne olursa olsun kötü yönetildiği için; muhataplar da bu kötü yönetime seyirci kalarak batışı kolaylaştırılmıştır.
Burada ben hukuki süreçlere yansıyan taraflara değinmeyeceğim. Ama boşu boşuna sadece yönetimsel hata ile ülkenin en zengin kurumu (güncel rakam) 2 milyar TL zarara uğratmışlardır.
 
THK nun elindeki uçakların uçurulması için gereken paranın aktarılamaması bir sonuç değildir. Yasalardan kaynaklı ve bürokratik engeller bunun en önemli taraflarından birisidir.
Ama asıl sorun şudur. THK na bugün aktarılacak 100 milyon USD de uçakları uçuramaz durumdadır. Çünkü öncelik kazanmış o kadar çok borç var ki…
 
Mesela bugün para basan JET uçak işi var. 2 tane de jet uçağı var THK nun. Ama hala tamir bakım için gittiği ülkede rehin durumda bu uçaklar bırakın uçurmayı.
 
Bugün Nevşehir de gördüğünüz uçan balonların büyük kısmı THK na ait.
Ama kendisi uçuramıyor. Çünkü alacaklılar takipteler ve hesaba giren her kuruş anında dağıtılıyor.
 
İstanbul’un ortasında 5 yıldızlı oteli var. Ama kuruma bir faydası yok…
 
Örnekleri çoğaltabilirim.
 
Konu THK değil. Konu yangınlar. Yanan ciğerlerimiz. Ülke yandı, konu bu.
 
Şimdi bunun bir tane muhatabı var. O da Orman Bakanlığıdır.
Daha önceden bu konuya duyarlı kalarak önlem alması gerekirdi. Almadı. Süreçte yangınlar başladı; ama yangına müdahale edecek her yerden uçak hizmeti alması gerekirdi. Bunun parasal bir değeri olmaz, olamaz. Canın bir bedeli olamaz. Ama bunu yapamadı. Halka yanlış bilgi verdi. Ama gerçekte ormanlar yanmaya devam ediyordu.
 
Bir bilim insanı ile görüşürken şunu aktardı bana.
Korkarım bu yıl Akdeniz ve Ege’de ormanların çoğunu kaybedeceğiz. Bu durum başka ülkelerde 10 yılda olabilecek yangını biz ülke olarak 1 yılda yaşayacağız.
Bunu durduracak veya engelleyecek bir imkân maalesef elimizde yok. Buna hazırlıklı olmalıyız… dedi.  
 
Gelelim muhalefetin bilinçsizce yaptığı muhalefet (!) söylemlerine.
 
O yangınların olduğu gün İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin MŞB leri olarak anında yurt dışından uçak kiralar ve bu yangına anında müdahale ederdim. Bu yazdığıma “ya hu izin vermezlerdi” diyecekler vardır. Öyle bir izin alınır ki hem de çatır çatır alınırdı.
Ama hala THK uçakları diye saçma sapan bir yere indirgemişler, konuşuyorlar. İBB’nin THK uçakları için verdiği teklif boş bir çabadır. Gayreti alkışlıyorum ama iyi çalışılmamış bir çabadır. Tamamen siyasi ve hamasi. Daha fazla yazarsam üzerim birilerini. Öyle ha deyince olmuyor. 100 yılda oluşan yapılar ha deyince böyle değişmiyor.
Vallahi çok üzülüyorum. Mesela bu konuda Ali Kıdık diye havacılık konusunda uzaman meclis üyesi var. Bari ona danışsaydınız. Neyse…
 
Bilmek lazım,
Bilmek için araştırmak, okumak ve dinlemek lazım.
İşgal ettikleri koltukta oturup, oturduğu yerde ahkam kesmek her kesin yapabileceği iştir.
Başkalarına bok atarak, önünü kesmeye çalışarak muhalefet yapılmaz.
 
Bölgeden destek alınabilecek yerlerle alakalı ben bile bir sürü tanıdıklarıma haber ulaştırdım. Ama nasıl bir korkunun içindeler, çıt çıkmadı.
Bugün yurt dışından getirilen bir sürü helikopter, uçak için aracılık ettim ve bununla gurur duyuyorum. Olsun tüm övgüler de ödüllerde onları olsun.
Vatandaş olarak sorumluluk duygusu ile ülkeye hizmet etmek için illa önemli koltuklar işgal etmek gerekmiyor.
 
THK nun son dönemine ben bizzat şahidim. İçini de dışını da biliyorum. Bir bilir kişi kadar biliyorum.
Yıllardır peşkeş çekilerek yönetilmiş adına da Atatürkçülük yaftasına sığınmış bir sürü sahtekâr tarafından içi boşaltılmış; bunu yaparken siyasi parti başkanlarını da yanlarına almış kurum için söylenen sözler baştan aşağı yanlış. Atatürk’ün mezarında kemiklerini sızlattılar bunlar bu yaptıklarıyla. 
Ben devletin bir kurumunu da yanıma alarak baştan aşağı kurtarma planı yapmış olamama rağmen evet beni kuruma davet eden son Genel Müdür Bertan paşanın da aptalca icraatları kurumun sonunu getirmesine neden oldu. Şimdi Kayyum da tüy dikiyor. Çünkü hiçbir icraatı doğru değil.
Geçmişte yazık etmişlerdi. Şimdi de beteriyle yazık etmeye devam ediyorlar.
 
Ormanlarımız yanıyor. Buna neden olanlar varsa Allah ta onların yüreklerini yaksın.
Dilsiz canlılar (hayvan ve bitkiler) ın nidalarını Allah duysun. Çünkü bizim (insanların) nidalarımızı artık kale almıyor zannediyorum.
Allah sonumuzu hayır etsin.
 
2021 Ağustos
 
 

Bu yazı 860 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum