Akşemseddin Hazretleri'nin takva sahibi torunlarından olan Abdülkadir Çelebi'nin bir yoncalığı vardır. Yoncalıkta yetiştirdiği yeşillikle ineğini otlatır, sütüyle helalinden geçinip gider, kimseye yük olmak istemez..
Ne var ki hak hukuk tanımayan kaba kuvvet sahibi bir çoban, her gün koyunlarını Çelebi'nin yoncalığından geçirir, yetişmiş yeşillikleri yedirir, Çelebi'nin ineğine otlayacak ot bırakmaz.
Bir gönül insanı olan Çelebi, bu çobana bir hatırlatır, iki hatırlatır, ama nerede o anlayış?
Nihayet bir gönül ehli olan bu muhterem insanın sabrı tükenir, ellerini açıp Rabb'ine iltica eder:
- Rabb'im der, benim gücüm yetmiyor bu anlayışsız insana, sana havale ediyorum artık. Biliyorum sen zalimi (imhal) edersin, ama (ihmal) etmezsin, zulmü zirveye çıkınca zevalini başlatırsın. Bunun zulmü zirveye çıktı. Çünkü sütüyle beslendiğim ineğimi de beni de aç bırakmaya başladı artık!..
Bu sızlanıştan sonra bir sabah iki kişi Çelebi'mizin kapısını çalar. Yalvarma sırası onlarda artık:
- Çobanımızın karnında müthiş bir sancı başladı. Yerlere yatıp yuvarlanıyor, bir türlü sancı dinmiyor. Kendisi, bunun size yaptığı zulümden olduğunu düşünüyor. Siz çok ikaz etmişsiniz, dinlememiş. Ne olur hakkınızı helal edin de çobanımız kurtulsun!..
Çelebi Hazretleri, ellerini açıp boynunu bükerek:
- Artık, der, çok geç. Ben de kurtaramam çobanınızı. Çünkü der, Rabb'imizin verdiği mühlet bitmiş, zirveye çıkan zulmünün zevali başlamıştır. Zevali başlayan zulmün cezasını kimse durduramaz. Siz buradan dönerken birkaç metre bez tedarik ederek dönünüz. Ola ki çobanınıza kefen lazım ola!
Telaşla koşarlar çobanın evine doğru. Bir de ne görsünler, kapıda su ısıtmak için ateş yakmaya çalışanlar söyleniyorlar:
- Çobanımızı kurtaramadık, şimdi birkaç metre kefen lazım!
Kanundur bu: Zulüm zirveye çıkarsa zevali kaçınılmaz olur, kimse gelecek İlahi adaletin tecellisini önleyemez artık. Tek çare, zulüm zirveye çıkmadan vazgeçip mazlumun helalliğini almak..
Yoksa: Hak sillesinin sedası yoktur, bir vurursa devası yoktur! Tecellisini kimse durduramaz. Tarih boyunca da durduramadığı gibi.
KEŞKE ALLAH'IN ADALETİNE İHTİYAÇ DUYMADIĞIMIZ ADALET SİSTEMLERİ KURABİLSEK.
(MUSTAFA NECATİ KAYHAN )
YORUMLAR