Yaşadığım süre boyunca hep merhametin arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada bıraktım.
Kimseden bir şey beklemedim, doğrusu bu sanıyordum çünkü.
Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı içimde sakladım, sustum bastırdım olsun dedim insanlık bende kalsın.
Verdim, hep verdim karşılığını alıp alamadığıma bakmadan, aslında güçlü olmak değildi istediğim, ama olmak zorundaydım ve oldum......
Kendimi hep erteledim. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana verilmiş kutsal bir görev olarak gördüm.
Herkesi mutlu etmek zorundayım zannetim.
Benim de mutlu olmam gerektiğini unutmuşum.. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki vicdanım rahat etmeliydi.
Birilerinin de bana karşı görevleri olduğunu hiçe saymışım oysa...
Ne yazık ki̇; Karşımdakilerin eksikliklerini tamamlamaya çalışırken, onların hatalarını görmeye vaktim kalmamış sanki.
Beni üzmelerine bakmadan, karşılığında ne aldığıma ne hissettiğime aldırış̧ etmeden hep verdim..
Kendimi nasıl da unutmuşum .. unutturmuşlar aslında. Paramparça olmuş kalbime, doğruları söylemeye çalışan beynime, mutsuz yüzüme
hep sus dedim.
Sen sus... Kendime haksızlık ettim, kimseye etmediğim kadar.
Kendime geldiğimde ise yorgun, yılgın, bitkin bir köşede saklanıp ağlayan bir kız çocuğu olarak buldum.
Ve ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey " geçti ̇ ", bir daha seni kimse üzemeyecek . Şimdi senden özür diliyorum.
Seni bu kadar hiçe saydığım için, insanların seni bu kadar üzmelerine müsade ettiğim için, seni hiç bir zaman dinlemediğim için, üzerine bu kadar sorumluluk yüklediğim için, hakkın olan bütün duyguları sana yaşatamadığım için...
Şimdi tekrar söylüyorum.
İnsanlığından , kalbinden, duygularından, çocukluğundan , hislerinden çok özür diliyorum... !
Galiba ben almadan vermenin ALLAH'a mahsus olduğunu unutmuşum .
Kendimden
başkasına nazım geçmez
Bundardır kim sorsa?
Derdimi tasamı
Saklayışım....!
YORUMLAR