- Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler.
- Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir.
- Onay aramak gereksinimleri yoktur. Övgü ve ödül talep etmezler.
- Çok açık ve dürüst konuşurlar, çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler.
- Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler.
- Kendilerini şikâyet etmeden kabullenirler. Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler.
- Doğal yaşamı takdir ederler. Başkalarına eğlenceli gelmeyen şeylerden zevk alma yetenekleri vardır. Gün batımını izlemek, ya da kırlarda küçük bir gezinti yapabilmek, onlar için mükemmel bir şeydir ve şükran duyarlar.
- Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp sok olmazlar.
- Gereksiz kavgalarda asla taraf olmazlar.
- Hastalık hastası değildirler.
- Dürüsttürler, asla yalan söylemezler, olayları çarpıtmazlar.
- İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar.
- Bu insanların müthiş bir enerjileri vardır. Enerjileri doğaüstü değildir, yalnızca yaşamı ve yaşamdaki aktiviteleri sevmelerinin bir sonucudur.
- Şiddetli bir merak duygusuna sahiptirler. Hep araştırır, yaşamlarının her anını kavramak isterler. Her insan, her varlık ve her olay, daha çok öğrenmek için bir fırsattır.
- Başarısız olmaktan korkmazlar, hatta onu sevinçle kabul ederler. Bu insanlar, kendilerine zarar verecek duyguları yok etme ve kendilerine verdikleri değeri artıracak olanları doya doya yaşama yeteneğine sahiptirler.
- Bu mutlu insanlar, asla kendilerini savunma gereksinimi duymazlar. Basitçe ‘her şey yolunda, biz yalnızca farklıyız. Anlaşmak zorunda değiliz’ derler. Bir tartışmayı, kazanma ve karşısındakini konumunun yanlışlığına ikna etme gereksinimi duymadan, burada keserler.
- Değerleri dar değildir. Kendilerini tüm insan ırkının bir parçası olarak görürler. Daha çok düşman öldürmekten sevinç duymazlar.
- Başkalarının yeteneksizliğ i nedeni ile kazanmak yerine, zaferi kendi çabaları ile elde etmeyi yeğlerler.
- Komşularının ne yaptığını fark etmezler, çünkü var olmakla meşguldürler.
- En önemlisi bu insanlar ‘KENDİLERİNİ SEVERLER’. Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Elbette sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal paralizasyona götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler.
- Hatalı alanlardan bağımsız insanlar, mutluluğu kovalamazlar, sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur. Gerçekten nadir bulunan insanlardır, onlar için her gün mükemmeldir.
Kaynak kitap;
Hatalı Alanlarımız –Dr. Wayne W.
YORUMLAR