Trump ve Putin'den Dost Olur mu?
Reklam
Abdulbaki ERDOĞMUŞ

Abdulbaki ERDOĞMUŞ

Abdulbaki ERDOĞMUŞ

Trump ve Putin'den Dost Olur mu?

14 Ocak 2020 - 09:10


Türkiye’nin ekonomik ve politik olarak iflas ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu iflasa rağmen iktidarın yoluna devam ettiği de bir gerçektir. Normal olmayan bu durumu değiştirmek için ortaya konan çabaların hiç birisi de yeterli olamamaktadır. İflasa rağmen ve normal olmayan yollarla iktidarın ayakta kalması nasıl mümkün oluyor?

Özellikle uluslararası ilişkilerde yalnızlığa mahkûm olmuş bir iktidarın, saygınlık ve itibarını, en önemlisi de sorun çözme kabiliyetini kaybetmesine rağmen, birbirine karşı görünen ABD ve Rusya’nın liderleriyle dost olabilmesini bir politik maharet olarak değerlendirenler olduğu gibi, iki ülkenin de çıkarlarına hizmet edildiği ve iki lidere de çıkar sağlandığını da düşünenler vardır.

Bu iki lider ile ilişkilerde bir fikir eksersizi yapmayı denemekte fayda gördüm; dünyanın en çok tanıdığı ve uygulamalarını iyi bildiği, birbiriyle de gizli ve çıkar ilişkileri olduğu iddia edilen bu iki cambaz liderle Türkiye Cumhurbaşkanı’nın devlet temsili dışında nasıl bir ilişkisi olabilir?

Bugün itibariyle bölgemizde ve dünyada yaşanan vahşetin ve barbarlığın arkasında bu iki liderin olduğu çok açıktır. İşgalleri, yıkım ve tahribatı planlayan, terör örgütlerini dahi besleyen yine bunlar değil midir?
Filistin’de, Yemen’de, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, hatta Türkiye’de ve dünyanın he bölgesinde katliamlar yapan, yaşlı-genç, kadın-erkek, çocuk-bebek ayırımı yapmadan gerek doğrudan, gerekse de vekâlet yoluyla on binlerce sivili, masum insanı öldüren, yurtsuz bırakan yine bu haydutlardan başkası değildir.!

Bu noktada sormak istediğim şudur: Bir barışsever, yurtsever, milletsever, vatansever veya dindar, bu haydutlarla dost, sırdaş, yoldaş, paydaş olabilir mi?

CB Erdoğan’ın her ikisini de “dost” edinmesinin ve onlardan söz ederken ”dostum!” demesinin sırrını, hikmetini bilen var mı? Belki de Diyanet’e, fetvacı ulemaya, şeyh ve hoca efendilere veya Mücahit ve İslamcılara sormam gerekir ancak ben yine de sadece okurlarıma sormuş olayım: bileniniz var mı?
Birleşmiş Milletler, AB ve NATO yerine Trump ve Putin’in peşine takılan Türkiye’nin, Ortadoğu yangınında neler kaybedeceğini düşünmek dahi korkutucudur. Irak, Suriye ve Libya tuzağından sonra İran için de muhtemel gelişmeler mümkündür. Trump ve Puitn gibi haydutların peşinden yangına odun taşımak hangi aklın, ferasetin, vicdanın ürünüdür? Bölgemizde tutuşturulan ateşin ülkemizi de yakmayacağının güvencesi nedir? Trump ve Putin mi?

Irak ve Suriye iç savaşında taraf olmanın, özellikle Suriye’de terör unsurlarıyla “işbirliği” yapmanın GÖÇ dalgası başta olmak üzere siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik maliyeti çok ağır olmuştur. Kürtlere yönelik düşmanca politikanın iç barışımızı derinden nasıl tehdit ettiği ise örtbas edilmektedir. Bu yönüyle canımızın nasıl yanacağı ancak daha ilerde anlaşılacaktır.!

Buna rağmen Libya iç savaşında taraf olmayı ve terör savaşlarının ortasında rol almayı nasıl izah edebiliriz? Gönderilen askeri birlik içerisinde Suriye muhalif unsurlarından lejyoner militanların yer aldığı iddiası ise dehşet vericidir. Türkiye, bunu neden ve hangi amaçla yapmaktadır? Ne oldu Türkiye’nin “Yurtta sulh, cihanda sulh” siyasetine? Türkiye hangi gerekçelerle bu fitne, ifsat ve SAVAŞ rolünü üstlenmiştir? Yoksa karanlık dehlizlerde kurulan kirli ittifakların bir sonucu mudur?

Eğer bütün bunlar, karşılığında iktidar kalabilmek ise beyhude bir uğraş olmaktan öteye gitmeyecektir. Artık yolun sonu görünüyor! Tünelin çıkışında derin bir kanalda boğulmak mukadder görünüyor! Evlatlarımızı, Anaların kınalı kuzularını Irak’ta, Suriye’de, Libya’da kurban verebilirsiniz ancak iktidarınızı kurban etmekten kurtulamayacağınızı bilmeniz gerekir!  

Yine bilmelisiniz ki, makuliyeti kaybetmiş, hırsına, arzularına, tahtına, iktidarına yenilmiş bir yönetimin yeniden doğru istikamet bulması mümkün olmayabilir. Çünkü “makuliyet bir kez kaybedildiğinde aynı ölçüyü tekrar kurmak ve ayar bulmak zorlaşıyor.” Bu durumda Trump ve Putin gibi haydutlarla tarihin aynı sayfasında yer almak büyük bir utanç ve bahtsızlık olmayacak mı?

Bu gidişin dönüşü olmadığı açık. Zalimlerle “yoldaş ve dost” olmak da çözüm olmayacaktır. Yıkım ve izmihlal yaşanmadan, komşularımızın yangınından nasibimizi daha fazla almadan istikametimizi hakka, hukuka, barış ve beraberliğe çevirmeliyiz. Belki bu sayede komşularımızdaki yangını da söndürebiliriz.
Bu nedenle bir iktidar değişimine, yeni bir akla, yeni bir siyasete, dürüst ve ehil siyasetçilere ihtiyacımız vardır. Unutmayalım ki "siyasette ehil olmak, zorlu ve sıkıntılı süreçlere teslim olmadan bir çıkış yolu bulmaktır."
 
 

Bu yazı 953 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum