Babası Ali usta: Ordu’nun ilk marangozlarından,  Halil ustanın oğlu. O da babası gibi marangozluğu tercih etmiş. O yıllarda marangozluk müteahhitlik gibiydi. İnşaatın her şeyi marangozun elinden geçiyordu. Büyük Baba Halil usta Trabzon Beşikdüzü’nden gelip Ordu’ya yerleşmiş. Ziya Gökalp’e hayranlığından soyadı alırken Gökalp soy adını seçmiş. Kardeşleri de Uzunsoy ismini almışlar.

Asıl sülale kökleri Konya Karaman’dan Uzun Hüseyin’in soyundan gelen Uzun Hüseyinoları diye biliniyor.  Baba Ali Ustanın altı çocuğu olur. Süreyya(Vardal)-Ferhat-Talat-Fahrettin-Necip Cemal-Ayten Gökalp. Rahmetli Necip Gökalpİlkokul ve ortaokuldan sonra eğitimine babasının mesleğine uygun Erkek Sanat okulunda devam etti. Mahalle arkadaşlarının da oynadığı Okulun futbol takımında sağ açık olarak futbol oynamaya başladı.

            Erkek Sanat okulunu Ordu’da bitirdikten sonra, İnşaat teknikerliği sınavını kazandı.Dışardan sınavlara girerek İstanbul’da İnşaat teknikerlik yüksekokulunu bitirdikten sonra, o yıllarda NAFA olarak anılan, Bayındırlık müdürlüğüne 1958 yılında teknik eleman olarak işe girdi.

O yıllarda eşi Ayten hanımla İstanbul’da tanıştı. 1961 yılında evlendi.Önce İstanbul, Giresun, Ankara ve nihayet Ordu Bayındırlık Müdürlüğünde İnşaat teknikeri olarak yıllarca çalıştı.

1983 yılında, Gaziantep Yapı İşleri Bölge Müdürlüğünde yirmi beş yıl süren memuriyet hayatını bitirdi.  Emekli oldu.

Gençlik yıllarında mahalle arkadaşlarıyla sokak aralarında evden kaçıp futbol oynayarak büyüyen Necip Cemal; amatör olarak on dört yaşındaabisi Kovboy Talat’ın takım kaptanlığını yaptığı,Ordu Gençlik kulübünde sağ açık oyuncusu olarak futbola başladı. Bir müddet sonra bu kulüp kapanınca takımın çoğunluğuyla birlikte Ocak Gençlik kulübüne geçti.

Yirmi dört yaşına kadar futbola devam etti. Sonra memuriyet hayatı gereği farklı illerde görevlendirildiği için ara verdiği futbolculuğa hakem olarak devam etme kararı aldı. Futbol hakemliği yaptı.

Ordu Bölgesinde Sıtkı Hayıroğlu - Harut Erman ve Necip Cemal Gökalp.

Ordu’ya tayin olunca Antrenörlük kursuna katıldı. 1970 Orduspor alt yapısında görev aldı. Uzun zaman bu görevi başarıyla yaptı. Genç ve amatör takımla büyük başarılar yaşadı. Çok yetenekli futbolcuların yetişmesine vesile oldu.

Ordu spor genç ve amatör takımla birlikte.

 Ordu spor Genç ve Amatör takımlarını çalıştırırken A takımın başına geçti. Salih Aydoğan'ı Soyadan, Aydın Yıldırım, Turgay ve Arif kardeşleri Esnaf Spordan yıllar öncesinden amatör takıma alıp, onları Orduspora hazırladı.

 Şöyle Hakem. Böyle hakem.

Centilmen kibar beyefendi bir kişiliğe sahip olan Neci dayı. A Takımın antrenörlüğünü yaptığı yıllarda sadece sporcularına değil, taraftar ve amigolara da yaptığı bir kapalı stadyum toplantılarında konuşarak futbol dersi vermesiyle bilinirdi. Bir seferinde, “Bakın arkadaşlar futbol da her şey var. Siz on ikinci oyuncusunuz, seyirci maçı yüzde elli alandır. Biraz sakin ve akıllı olacaksınız. Maç içinde sahanın tek hâkimi hakemdir. Hakem isterse size her türlü kötülüğü yapar. Hakem hata yapınca siz hemen İBNE hakem diye tezahürat yapıyorsunuz. Hakemde kızıp bizim aleyhimize kararlar veriyor. Bunu yapmayın bunun yerine ŞÖYLE HAKEM-BÖYLE HAKEM diye tezahürat yapın hakem kötü tezahürat olarak algılamaz ve bize karşı karar vermez o zaman’’ diyerek seyircileri uyarıcı konuşmalarıyla da hafızalarda yer etmiştir.

            Ay Yıldız taktiği…

            Yine antrenörlüğü zamanında Eski Türklerin saldırıp ay şeklinde geri çekilip saldırmalarından esinlenerek geliştirdiği ay yıldız taktiği ile çok maçları geri çevirdiğini eskiler anlatırlar. Kanatlardan Hilal’in uçları sıfıra kadar iner ceza sahası içine yapılan ortalara da santrafor ve ileri uç elemanları da vurarak netice alınırdı.

Neci Dayı ve çocukları: Serdar-Bahadır ve Dilek.

Neci Dayının ailesinde, futbolun her mevkiinde oynayabilenüstün Futbol becerisi ile ünü, Ordu sınırlarını aşmış. Kovboy Talat lakabıyla tanınan bir abisi, Çikolata Güner ve Toto Uğur(Vardal) lakaplı Halasınınoğullarıve Orduspor genç takımından yetiştirdiği evlatları Bahadır ve Serdar vardı.

Orduspor alt yapısında iki kardeş.

Fikret Ayabakan’ınantrenörlüğünde Ankara da Cumhurbaşkanlığı kupası öncesi İstanbul Yıldızlar Karmasını yenerek Türkiye Şampiyonu olan 1978 Yılı Yıldızlar Türkiye Şampiyonu. Ordu Yıldızlar karması.

Orduspor alt yapısında babalarının gözetiminde futbola başlayan iki kardeş örnek kişilikleri yanında futbol becerileriyle de dikkat çekince farklı kulüplerden transfer teklifi aldılar. Bahadır İzmirspor’da, Petkim’de futbol oynadı. 1991 yılında elim bir trafik kazasında vefat ettiğinde Petkimspor’un kaptanlığını yapıyordu. Serdar da Orduspor alt yapısından sonra, Ankara Sitespor, iki kez genç milli takım, Esnafspor, askerde 2. Ordu Malatya Karagücü, Ordu Köy Hizmetleri ve PTT spor takımlarıyla amatör olarak futbol oynadı.

Antrenör camiasında isim yapmıştı,  bütün hocalar yakın arkadaşlarıydı. Federasyon’un Bolu’da yaptığı üst düzey bir Antrenör kursuna katılan Neci dayı ile ilgili başından geçen bir hikâyeciği Ali Öztürk(Abi) anlattı;

“Kursa katılan Türkiye genelinde futbolu bırakmış ünlü futbolcuların bir arada olduğu toplantıda herkes konuşurken Neci abide lafa karışıp fikrini söyleyip ilgiyle dinlenirken, onu küçümseyen Fenerbahçeli Avni Kalkavan; ‘Sizi tanıyamadım. Siz hangi takımda oynuyordunuz’ demiş. Neci dayı sözdeki küçümseyen ifadeyi anlamış hiç bozuntuya vermeden ’BenGalatasaray’ınFenerbahçe’yi 5-0 yendiği Metin Oktay’ın 4 gol attığı senin de Metin’in arkasında fırfır döndüğün maçta tribünde oynuyordum!’ Demiş. Dinleyenler kahkahayla gülerken soruyu soranın halini siz düşünün.”

Teknik Direktörlük kursunda Mustafa Denizli ve arkadaşlarıyla.

            Ordu’nun Neci dayısı. Orduspor’un cankurtaranıydı. 13 kere Orduspor’un başına Teknik Direktör olarak geldi. Her zor durumda karşılık beklemeden göreve talip oldu. Orduspor 1974-75'te Kadri Aytaç ile şampiyon olduktan sonra 75-76’da Bülent Hocayla anlaşmıştı. Hoca sezon sonu takımı bırakınca; Orduspor’un başına Necip Hoca, Fikret Ayabakan ve Osman Aydın geçti. Son altı maç takımı başarıyla çalıştırdılar. Sonra Gürsel Aksel-İsmet Arıkan ve tekrar Necip Cemal Gökalp takımın başına geçip, lig bitimine altı hafta kala dördüncü olan takımı tekrar bıraktı. Banik Ostrava maçı öncesi takımın başına Fevzi Zemzem getirildi. Çek Cumhuriyet’i takımına karşı alınan başarı. Daha sonra 80-81 yılında süper lige veda eden takımın başına geçip iki sezon sonra Orduspor’u tekrar süper lige çıkartma başarısını göstermiştir. Konu Orduspor’un başarısı olunca, göreve gelmek için şart koşmayan para konuşmayan bir teknik direktör.

Bir deplasmanda Neci Dayı-Edibe hoca ve Fahri Dayı ile.

      Necip Cemal Gökalp biz Orduluların; Neci Dayısıydı. Onu yazmak hep eksik kalacak. Çok yönlü bir büyüğümüzdü. Ordu’nun futbol tarihinde yeri her zaman ayrı olacaktır. Yazıyı hazırlarken İl dışında sosyal medya aracılığı ile ulaştığım Oğlu Serdar’ın sözleri beni çok etkiledi. Serdar; “Yavuz Abi babamı yazacaksan: Ordu’ya çok bağlı, taşına toprağına kurban olacak kadar Ordu aşığı olduğunu belirt abiciğim, biz aile olarak futbolla yatan futbolla kalkan bir aileydik. Evde konuşulan en önemli konu futboldu. Orduspor bizim için kutsaldı. Mor Beyaz renkli yakasında 1967 yazan forma bizim için çok değerliydi. Annem bile deplasman maçlarına giderken babamla gider onu yalnız bırakmazdı”Dedi.

Necip Cemal Gökalp Faal futbol adamlığından ayrılışında ısrar üzerine bir jübile yaptı. Bu jübilede eski dostları, kader birliği yaptığı arkadaşları ve sporcuları onu yalnız bırakmadılar.

Jübile görüntüleri.

Ordu milliyetçisi unutulmaz isim Necip Cemal Gökalp, 16 Haziran 2009 tarihinde elinden düşürmediği sigaranın sebep olduğu gırtlak kanserine yenik düşerek 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. Güzel anılar bıraktı.

    Yeri doldurulamayacak güzel insan, Ordu seni unutmayacak Neci Dayı, ruhun şad, mekânın Cennet olsun.