Reklam

YAŞAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR.....

Sn Turan Ateş bey 'in "YAŞAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR....." başlıklı makalesini sız değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

YAŞAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR.....

Sn Turan Ateş bey 'in "YAŞAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR....." başlıklı makalesini sız değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

YAŞAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR.....
18 Temmuz 2023 - 22:16


                              4. BÖLÜM....
         Antalya sahil ilçesi ve Hukuk Hakimleri  için sıkıntılı....Arazilerin değeri....Sera  ve narenciye bahçeleri yanında, yeni yeni başlayan Turizm ve Turistik  Tesislerin açılmaya başlaması...
        Bu ilçede; Asliye Hukıuk-Asliye Ceza ve Kadastro Mahkemeleri uhdemdeydi...Çok sıkıntı veren bir C. Savcısı  arkadaş...Gün 24 saat...Ama O, Savcı arkadaş günde 25 saat alkol alır...Yani bir sonraki günden ödünç alır.
       Soruşturma yapan Adalet Müfettişi bana; " Alkollü duruşmaya girmiş ve neden tutanak tutmadın?"
     Bende "Müfettiş Bey; benim alkol ölçen aletim yok...Bakanlık Bürokratları birbirleriniz ile iyi geçinin diyorlar...Bizde geçiniyoruz..." 
       
           xxxxxxxxx
        Evet....Sakarya-HENDEK ilçesi....1989 yılı Ekim ayı....İlçeye Konut tutmaya ve eşimin ataması için girişimler yapmaya geldim...
      Denetim Dönemiymiş....Tek Hakim ve 2 C. Savcısı var...
     Müfettiş bey ile biraz sohbet ettik...Terfilerimi ve cezam olup-olmadığını sordu.
      "İlçe sorunlu....Personel çok dağınık...İşler yoğun...Adliye dökülüyor ..." dedi.
       Bende; "Düzeltiriz..."dedim...
        Kasım ayı sonlarında Göreve başladım...Yetkilerim; Sulh Ceza-Sulh Hukuk ve Kadastro Mahkemesi Hakimlikleri...
       Sulh Hukuk Mahkemesi temiz sayılır. İş yükü sınırlı....Sulh Ceza Mahkemesi; dönem içinde çıkan Karar 180....Devir 2000 inin üzerinde...
     Kadastro Mahkemesi ; dönem içinde çıkan Karar 50...Devir 2.000 civarında...
     1990 Sonu Terfi dönemim....
     Sulh Ceza Mahkemesindeki derdest dosya sayısı 230 civarında...Elimden alındı ve Uhdemde KADASTRO Mahkemesi var...
       Mahkemede; Yargıtaydan, Onanmış veya Bozulmuş bir hayli dosya ..Ama Defter kaydı yok...Asliye Hukuk Mahkemesi Orman Sınırlaması ve Tapu iptal Dosyalarını yasa gereği; Kadastro Mahkemesine devretmiş...Ama; ASLİYE HUKUK Mahkemesi; Görevsizlik kararına Kesinleştirme Şerhi vermemiş...Duruşmada elden taraflara tebliğat yaptım ve Temyiz etmeyeceğiğne ilişkin beyan aldım...Görevsizlik Kararlarını kesinleştirdim...
      HAZİNE; Orman Yönetimi Aleyhine Orman Sınırlamasına ilişkin dava açmış...Davaları; orman haritası içinde kaldığından REDDEDEREK Sonuçlandırdım.Aynı Taşınmazlarla ilgili Hazine aleyhine Yurttaş Dava açmış...Dosyalar Kaçak...Yeniden tensipler yaptım...Daha önce  Ben yargılamasını yaptım ve orman tahditi içinde olduğundan REDDETTİM ve Dosyalarını  kapattım...
       Teftiş Dönemine girdik. Müfettiş Beye; söz konusu sıkıntıyı  ve dosyaların karara bağlandığını...Sıkıntı yaşadığımı...Bu Konuda bir SORUŞTURMA ve Benden de SAVUNMA İstenebileceğini ilettim...
       Bu konu ile ilgili Denetimler yapılırken; Sayın Müfettiş beye;     "Benim bir SARI ZARF Beklediğimi...Benim Savunmamın; Geçmiş dönemdeki KADASTRO Mahkemesi Hakimlerine ve Denetimi Yapanj Müfettişler de SIKINTI Yaratacağını..." ilettim...
      Müfettiş Bey bana; " Mahkeme çok karışmış...Düzeltip toplamışssınız. Ben,im Yapacağım Soruşturmayı Siz yapmışsınız ve Mahkeme Katibi hakkında Kamu davası açılması içinde C. Savcılığına da gereken ihbarı yapmışsınız..." dedi.
       Yalnız KADASTRO mAHKEMESİ BİR hukuk mahkemesi OLMASI NEDENİ İLE TÜM YARGILAMA GİDERLERİNİ DAVANIN TARAFLARI karşılar...
     Ama; ben Yargılama safhasında; Davanın Taraflarınca  giderilmeyen  Masrafların HAZİNE'den-SUÇ ÜSTÜ ÖDENEĞİNDEN almıştım... Müfettiş Bey bunu gündem yapıp; Katibe sorular yönetmiş...
     Bende; Müfettiş bey ile bu konuda  bilgi alış -verişine girdik. Kadastro yasasında bu konudaki düzenlemeyi ele aldık.
     Düzenleme;" Taraflarca karşılanmayan giderler; SUÇ ÜSTÜ Ödeneklerinden alınır..."
     Yine Sayın Müfettişin kafasını karıştıran konu; "Kararların Tarafların Yüzlerine karşı...Neden KESİNLEŞTİRİP, TAPU Müdürlüğüne  Dosyalar gereği için tevdi edilmemiş?"
       Kadastro Yasasının bu konudaki yapılacak İŞLEMLERİ; Hukuk Usul Yasası düzenlemelerine bıraktığını, açıkladım...
     Müfettiş bey;" Hakim bey...Yemeğe gidiyoruz..." dedi...
   Beraber yemeğe gittik. Ücreti bana ödettirmedi ve; " Bilmediğim bir konuyu bana izah ettin..." dedi.
      Kadastro Mahkemesinde elimde derdest 117 Dosya kaldı.
    1991 Yılı sonu itibari ile BİRİNCİ SINIF İNCELEMESİNE Girdim, yasa gereği...Birinci Sınıf Hakim Konumundayım...Diğer iki hakim meslektaşlar benden KIDEMLİ...Birinci Sınıfa ayrılamıyorlar...
     HSYK.ya" Beni buradan üst bir bölgeye alınız...Birinci Sınıf Hakimim..."diye istek gönderdim....
        Kadastro Mahkemesine bir Dava açıldı.
       HAZİNE Av.ına MUHAKEMAT Gnl. Müdürü YAZILI EMİR vererek ; "ORMAN SINIRI İÇİNDE KALAN Bir Alanın ORMAN ÖZELLİĞNİ Kaybettiğinden bahisle HAZİNE LEHİNE ORMAN SINIRI Dışına çıkarılması ...." isteği...
      10.000 Dönüm Arazi...İki tarafı, Ankara-İstanbul yolu...Bir Tarafı iki yolu birbirine bağlayan tali yol...Diğer Tarafı ise; Akyazı Hudutları...
       O Dönemin Siyasileri devrede...ORMAN YÖNETİMİ; Huzursuz...Hazine Avukatımız Hukuku özümsemiş 
 bir bayan ve herkesten daha fazla huzursuz.
      Davanın her aşaması ve duruşmaları takip ediliyor Siyasilerce...TÖYOTO Fabrika kurulacakmış bu alana...İşçiler yerleştirilecekmiş...
      Mahalle; saat 15.00 de Keşfe gittim. Üç Orman Mühendisi...Tapu Fen Elamanı...Yeteri kadar mahalli bilen Mahalli Bilirkişiler...Çevre Köylerin Muhtarları hazır...Orman Bölge Şefi ve ekibi mahaldeler...İki saate yakın bir süre Araziyi dolaştık.
     Bir ara, Ekipten koptum...Ağaçlar arasına gizlendim...Benim yokluğumu farkettiler... Aramaya başladılar...Ben, iyi de tiryakiyim...Puro...Pipo...Siğara karışık bir şekilde içiyorum....Güneş de batıyor, Arabaların bulunduğu yol güzergahına geldim. Araç Şöförüne kornaya basmasını ve mahalle gelmeleri sinyalini verdim.
      Keşif ekibi; beni görünce şaşırdılar..."Beni kaybettiklerini ve aradıklarını ..." beyan ettiler...
     Ben de; " Beni nerede kaybettiniz?..." Cevap; "Ormanda..."
 "Hani burası Orman Vasfını kaybetmiş ORMAN değil idi?..."
     HAZİNE Avukatımız çok mutluydular...
    Zabıt düzenlendi..."Orman içinde Heyet, Hakimi kaybetmiş ve uzun süre de Hakimi aramışlar..."
      Dava Karar safhasına geldi....Sonuç; "DAVANIN REDDİNE...."
     Yargılama safhasında Hukuk Fakültesine uğradım...Merhum İktisat Prf. Hocam GÜRGAN ÇELEBİCAN'ı ziyaret ettim ve kahvesini içtim. Bu davadan bahsettim ve beni Siyasilerin sıkıştırdıklarını söyledim...
      Karar; gazeteci Merhum HASAN PULUR'un eline geçmiş ve Milliyet Gazetesindeki köşesinde Haber yapmış...
    Bazı Av. Meslektaşlar; Hasan PULUR'un yorumundan benide bilgilendirdiler...
    17 Ağustos 1999 Marmara  Depremi sonrası; şu anda Dr. olan Kızımı HUKUK Öğrenimi yapmasını arzuladım ve  Fakülteye götürdüm . GÜRĞAN  ÇELEBİCAN Hocamı ziyaret ettim. 
    1991 yılında konuştuğumuz bu Orman Davasını sordu.
   RED ile sonuçlandığını ve HASAN PULUR'unda yer verdiğini gazete köşesinde,söyledim. Hasan Pulur'un yazı küpürü de cüzdanım arasındaydı.
    Önüne bıraktım...Okudu ve ayağa kaltı; Üniversite Öğrenci adayı olan Kızımın huzurunda önünü kapattı...                                                    " Tebrik ediyoruz. Başka bir şey yapamıyoruz. Ama; Sizi burada boş göndermemişiz..."dedi ve çok mutluydu...Kızımı ve beni; Fakültenin giriş kapısına kadarda uğurladı...
                                   xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
       Üst Bölgeye atama beklerken; ASLİYE HUKUK Mahkemesi uhdeme verildi. Pazartesi günü 17 Ekim 1993 gün Tebliğ...Salı günü Duruşması var mahkemenin...37 tane Duruşma dosyası ile Duruşmaya çıktım...
      17 tane Dava Dosyasını Karara bağladım...Av.lar şaşkınlıklarını gizleyemediler...Hatırladığım kadarı ile 700 ün üzerinde derdest dosya var...
       Mart - 1994 yılı Yerel Yönetim Seçimleri başladı. Seçim Hakimliği de Uhdemizde....Benden önceki Meslektaş; SEÇMEN Yazımlarını; görev verdiği  Memurlar aracılığı ile belirlemiş...Ama; Kesinleşme verilmemiş. Görev  verilenlere 3 er Günlük Ücret...400.000 tl.den 1.200.000 Tl...
     Seçim Müdürü havalı ve sözde herşeyi biliyor. Seçim Memuru bayana yetki verdim. Önceki Seçim Hakiminin kararı gereğiğ; Ücretlerin bankadan çekilerek;  Hak sahiplerine ödenmesi işlemi...
     10-20 Civarında Hayali Kişi çıktı. Bu Hayali Kişilerin adına  çekilen Paraları iade ettirdim.
     Seçim Müdürü sıkıntılı...
     1994 OCAK Ayı...Yerel Yönetimi Belirleme Seçimi süreci içindeyiz.
    Seçim Müdürü, kendiliğinden;" Başkanlık Kararı " kaleme almış... 1.200.000 Tl. SEÇİM Hakimi olarak bana...800.000 tl. Seçim Müdürü olarak Kendisine...700.000 tl. Seçim Memuru Bayana...600.000 tl. Seçim Odacısına...
     Benden Onay Alınacak ve Maliyedeki Seçim Giderlerinden çekecek...
    Seçim Hakimleri; Seçmen sayısına göre ; YSK Belirleme yapar...20 - 30. yevmiye arasında  Günlük ücret ödemesi...Hakimin; kendisi takdir eder ve ücretini SEÇİM Süresi sonunda alır.
       Seçim Kurulu Üyeleri ve Seçim Büro Memurları içinde aynı konumda ödemeler yapılır.
       Köy ve Mahalle Muhtarlarını; Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanını  toplantıya çağırdım.
      Köy ve Mahalledeki Seçmenlerin yazımı ile bilgiler verdim.
     Muhtarın birir; "Hakim bey, sandık Başkanlarına ücret ödüyorsnuz ; Bize neden ödemiyorsunuz? sorusunu yönetti.
     Köyünün seçmen sayısı 500 tane. Seçmen başı 50. tl.den 250.000 Kart dağıtım ücreti ve 90.000 tl.den 3 yevmiye de270.000 tl. Seçmen Askı Ücretini seçimden önce 520.000 Tl. ödeyeceğimi söyledim...Muhtarlar kaç yıllık Muhtarız...Böyle bir ödeme olmadı...
    Olayın Sorusturmasına girdim...Seçim Şefi-Müdürü-Partili Görevlilere ve Muhtarlara Böyle bir Ücret ödemesi yok...Ama Hazine den Para çekilmiş...
     Bodrolar yok...Bir kaç siyasi Partinin İlçe Kongresi evrakları elime geçti. Kurulun Memur Üyelerine ödeme var. Partili Görevlilere yok...Partili Üyeler; Parti Görevlendiridiğinden bahisle ödeme yapılmazmış.Ama; sarf kararında var...Bodroda var... Maliyeden para çekilmiş...
     Soruşturmaya girdim. Müdür Açığa alındı ve Hakkında Ağır Ceza Mahkemesine Kamu Davası açıldı.
      İlçe; SEÇİMLER yönünden sıkıntılı bir bölge...
      Sakarya Valisi Sayın ERDİNÇ BÜYÜKAKALIN İlçelerde SEÇİM GÜVENLİĞİ amaçlı olarak; Başkanlığında; İlçelerin Seçim Hakimleri, İl  Emniyet Müdürü ve İl Jandama Alay Komutanı beraberinde  Güvenlik Toplantısı...İlçe Kaymakamı tarafıma iletti.
    Sandık Konacak mahalleri inceledim ve toplantıya geç katıldım. 
    İlçe Kaymakımız;  Beni kasderek; " Seçim sürecinde tüm etkinliklerin yasak olduğunu...Bakan gelse karşılayacak mıyım?" Sıkıntılarını iletti. 
    Bende; DEMİREL'in " Her Demokrasi sinesinde bir miktar  ANARŞİ Taşır...Dediği  gibi; Yasak da  Taşır..." 
     1982 Anayasaı Referandumu sürecinde yaşadığım sıkıntılı  bir OLAYI anlattım...
    "Saat 14. 00 sıralarında; İL SEÇİM Kurulu Başkanından bir telefon ve fırçalı...Sandığın yeri değiştirilmiş...Neredesin ?"
     YSK. il Seçim Kurulu Başkanını, YSK Başkanını da MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL Sekreteri aramış ve durumu iletmişler...
     Sandığın bulunduğu  Kasabaya gittim. sandıkların bulunduğu bina OKUL...Bölge de Kar ve Yağmur mevsimi...Sınıfın bulunduğu bölümde Çatı sıkıntı verecek şekilde akmış...Sandık Başkanı Öğretmen de Sandığı boş ve akıntı olmayan bir sınıfa taşımış...Gayet normal...
     Güvenlik Amaçlı bir Polis Şefi durumu üst Amirlere...Üst Amirlerde MGK GENEL Sekrterliğine iletmiş...
     MGK. YSK.yı, YSK da İL SEÇİM Kurulu Başkanını ...İl Seçim Kurulu Başkanı da Beni fırçalıyor...
      Mahalde durumu inceledikten sonra; İL Seçim Kurulu Başkanına ve YSK. na durumu bildirdim...Sıkıntı olmadığı bilgisini ilettim...
     Jandarma Alay Komutanı ; " O HAKİM!....Sizmiydiniz? Ben O tarihte; Milli Güvenlik Konseyin de görevliydim "dedi ve gülümsedi..".Cevabınız sert idi..Ama, çok takdir ettik..." dedi...
       Ben; yaşadığım bu OLAY Nedeni ile; Seçim Sürecinde Görevli İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ-JANDARMA İLÇE Komutanlığına UYARILI Bir Yazı gönderiyordum.
    " Seçim Sürecinde,SEÇİM ile ilgili bir Olay; HİÇBİR MAKAMA BİLDİRİLMEKSİZİN; Tarafıma bildirilecektir. Sorunu çözümleyemezsek;  Üst makamlara intikal ettirilecektir. "...
       Sayın Vali; " Biz Hakim beyin Çayını içelim ..." dedi...Ben odama geçtim...
      Vali Bey; Kaymakam Beye; " Seçim Hakimi deneyimli ve Seçim Konusunda da birikimli...Seçim işlerine de fazla karışma.. Korktuğum bir ilçe idi...Rahatladım..."demiş...Bunları daha sonraları ; yanımda Sakarya Hakimi iken; Av.lık Stajı yapan E. Jan. Kom. Albay ilettiler...
     Bir Akşam gece saat 24.00 e kadar; Partilerin ve Adayların Kahve Toplantılarını izledim...
    Sabah intikal eden  bir CİNAYET Olayı... VATAN KONSERVELERİNİN Sahiplerinden ENİS KARADUMAN; ANAP lı bir Kişi Tarafından öldürülmüş...Olay, Seçim ile ilgili değil...Kaçakçılık Olayı...
      İlçe; sıkıntılı olmasına karşın; sağlıklı bir SEÇİM Yapıldı. İtirazı gerektirir bir durumda olmadı.
       xxxxxxxxxxxxx
      Yeni Belediye Başkanı; gerek siyasi parti başkanlığında ve gerekse de Belediye Başkanlığında deneyimli...Ama; Yasalar ve Hukuk ilkeleri doğrultusunda değil...4 Dönem CHP.de, Bir dönem ANAP 'da son dönemde MHP.den Başkan seçildi.
      Belediye'nin bazı sorunları Dava olarak Asliye Hukuk Mahkemesine intikal etti.
       Başkan; " Hakimden kimse hesap soramaz ve istediği gibi de karar verir..."düşüncesinde olan ve İLKOKUL Mezunu bir Yurttaş...
     GEÇİT Hakkı istekli şehir içindeki uyuşmazlık ile ilgili dava...
     Mahalde Keşif yapıyorum...Belediye Fen Elamanı; müdahalelere başladı ve bir kaç kezde Uyardım...TUTUKLADIM ve Emniyete teslim ettim...
       Başkan göndermiş ve Yolun olması gereken yeri Mahkemeye gösterme talimatını vermiş.
      Belediye önceki Başkan döneminde bir Petrol Ofisinde Petrol almış...Ödemeleri yapmadığı içinde İCRA TAKİBİ Başlatılmış. Takibe Belediye Av. ı İtiraz etti ve Belediyenin el konulan  Hesaptaki Paranın daha önceki Encümen Kararı ile KAMU HİZMETİNE Tahsisli olduğundan Takibin kaldırılmasını  istendi. Belediye Av. kibar ve Beyefendi bir Hukukçu...Konuyu bana açıkladı ve bazı dökümanlar  bıraktı.
       Bende; bu konuda başka DAVALAR gelebilme ihtimali olduğu için, Yargıtay 12. hukuk Dairesi Başkanı ile bir görüşme yapacağımı Av. Beye açıkladım.
        Saat 15.00 sıraları, katip hanımla odamda karar yazıyorum...
    Belediye Başkanı içeri girdi ve ağzından çıkan ilk söz;                                                                      "  Niye bekliyorsun ve karar vermiyorsun?Bugün karar vereceksin ..."
 Ayağa kalktım üzerine yürüdüm ama; kaçtı...Mutlaka ruhsatlı da  olsa silah vardır.
     Tutanak düzenledim ve C. Savcılığına verdim... Partili Tayfasından bir kaç kişi ve çok değerli olan Belediye Av. ı geldi.   Hayır...Gereği yapılacak...Daire Amirlerinden telefonlar...Tebrikler...Yanındayız...
      Partili olan bir Av. geldi..."Hayır!....Geçmiş dönemlerdeki tavırlarını duydum...Af edemem..."
      Yargıtay 12. Hukuk Dairesi başkanı; "Haciz İşleminin Belediye Encümeninin Kamu Hizmetine Tahsis Kararından sonra ise kaldır...Önce ise devam ve reddetiniz..." bilgi ve görüşünü verdi....
       Hakim; konuyu araştırır. İlk defa karşılaştığı olayın çözümünü de  Deneyimli Meslektaşlarından görüş alır... HACİZ İŞLEMİNİ de Kaldırdım...Temyiz edildi ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesince de OYBİRLİĞİ ile ONANDI...
    Beldeiye başkanı Hakkında Dava açıldı...Ama; eski tavır ve davranışları, Kamu Görevlilerine karşı da çok değişti...
     Partisi ile de ters düştü...
    Sonraki dönemde MHP. de, Başkanı   Aday göstermedi...
         xxxxxxxxxx
     Görev yaptığım ilçe; E-5 Karayolu; Ankara-İstanbul  anayolu üzerindeydi.
       Her geçen sorunlular bir tükrük atıyor...Adliye olarak da temizlemeye çalışıyorduk...
        Odamda çalışırken; Düzce ilçesinde bir Lokanta İşletmecisi olduğunu ve TESİSİNDE Mola veren Mersin Otobüslerinden birisi Ölümlü Kaza yapmış olan Şöför için geldi...
     Kendisini tanıttı...Hanımın-Annesi Düzceli- Tornacı olan Dayısını sordum..."Samimi arkadaşım olur..." dedi.
      Hanımın Dayısı olduğunu ve arkadaşı olmasaydın seni döverdim... Ve gelmemiş ol..." dedim..
      Gülerek çıktı...Hanımın Dayısına iletir konuyu...Hanımın dayısı da; " Onun işine karışılmaz...Ama, insanları kurtarmak içinde gerekeni de yapar..." demiş...
       İlçede BEŞ Yılı geçkin bir süre Görev yaptım...Asla kimsye de taviz vermedim...Adliye de işi olan Yurttaş bana kendisi geldi...
       Orman Envallerini dikiliden kesmekten Dava açıldı...Yılbaşına yakın bir güne de DURUŞMA GÜNÜ verdim...İlk Celse Hepsini de TUTKLADIM...YILBAŞINI Cezaevinde  geçirdiler...
         İlçede BEŞ Yıl gibi bir süre görev yaptım...İnsanlar arasında; ADLİ İŞLERDE EŞİTLİK İlkesini ayakta tuttum...
         Bir Av. ile ters düştük, bir Partinin İlçe kongresi seçiminde...Müvekkili de E-5 üzerinde Petrol Ofisi Bayi...
     Avukatı ile kırgın olduğumdan bahisle; AZLETME İşlemi yapacağını söyledi.
     Ben de kendisine; " Böyle bir hukuki tasarrufa gittiğinde DAVASINDAN ÇEKİLECEĞİMİ...Biz; Hakim-Av. Duruşmada ve Hukıuk içinde kalarak tartışırız...Ama; görevimize asla yansıtmayız..." dedim...
      Bir süre sonraki Duruşma salonunda Adı geçen Av.ın Duruşmasını yaptım...Av. a; " Benim odaya girmesini ve beni beklemesini..." söyledim...Av. Bey bir anlamda veremedi...
     Duruşma sonrası odama geçtim ve Av. Bey oturuyor...." Av. M....Bey...Yemeğe gidiyoruz..." dedim...Onun Mercedesine bindik ve E-5 üzerinde , Onun Müvekkilinin Tesisi önünde geçtik ve karşısındaki tesisin önünde durduk...
    Av. Bey konuyu anladı ve bana sarıldı..." Büyük Adamsın  Hakim Bey... Konuyu ve amacını anladım..." dedi...
    Bende; " Avukat harcatmammmm!...." dedim....
     O dönemki SAKARYA BARO Başkanı olayı öğrenir ....Özel olarak  Teşekkür amaçlı olarak da ziyaretime geldi...
             xxxxx
     1995 Yılı Yaz Kararnamesi....Yeni Görev Yerim SAKARYA HAKİMLİĞİ.... 
     Ayrılırken; Uhdemde olan Asliye Hukuk Mahkemesindeki  DERDEST Dosya sayısı  149.....

      
      

devam edeceğim...

Bu haber 472 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum