Reklam

YAŞAAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR....

Demokrasinin özü denetimdir. Denetimin olmadığı bir Kurum da düşünülemez. Denetim denen kurumu da tanımak gerekir. Ülkenin her kurumu kendi bünyesinde denetim sistemini oluşturmuştur. Burada benim üzerinde durmak istediğim konu ise, Mahkemelerin denetimidir.

YAŞAAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR....

Demokrasinin özü denetimdir. Denetimin olmadığı bir Kurum da düşünülemez. Denetim denen kurumu da tanımak gerekir. Ülkenin her kurumu kendi bünyesinde denetim sistemini oluşturmuştur. Burada benim üzerinde durmak istediğim konu ise, Mahkemelerin denetimidir.

YAŞAAMIMIN ÖYKÜSÜ ve UNUTAMADIĞIM ANILAR....
11 Aralık 2023 - 15:08

Turan Ateş

-12.BÖLÜM-
Her Meslekte DENETİM ve DENETİM Görevini yerine getiren Birimler vardır.
Demokrasinin özü denetimdir. Denetimin olmadığı bir Kurum da düşünülemez. Denetim denen kurumu da tanımak gerekir. Ülkenin her kurumu kendi bünyesinde denetim sistemini oluşturmuştur. Burada benim üzerinde durmak istediğim konu ise, Mahkemelerin denetimidir.
Bu Birimlerin adıı; TEFTİŞ KURULU....Ve Mensubu MÜFETTİŞLER....
Bu Denetim; Kurum adına ve daha doğrusu ise; TÜRK MİLLETİ Adına yaparlar...
Cumhurbaşkalığı adına Yüksek Denetleme Kurumu....Bakanlıklar Adına TEFTİŞ Kurumları vardır.
Maliye Bakanlığının TEFTİŞ Kuruluna; Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ticari Bilimler Fakültesi ve bu Okullara denkliği kabül edilmiş Yüksek Okul Mezunları Sınav ile atanırlar...
TBMM. adına BÜTÇEYİ SAYISTAY Denetler...
Genellikle de; Tüm Bankaların Denetim Kurumları vardır....Paraya ilişkin bir Kurum olduğu için Bankaların Denetimi ciddi ve de önemlidir.
Milli Eğitim Bakanlığı Deneyimli Öğretmenlerinden Müfettiş sıfatı görevlendirir.
İÇİŞLER Bakanlığı Kaymakam-Vali Muavinleri arasında MÜLKİYE Müfettişi sıfatı verilen deneyimli Meslek mensupları bu görevi yaparlar...
Benim üzerinde duracağım ve yapacağım, AÇIKLAMA...YORUM ve ELEŞTİRİLER tamamen YARGI Kurumundaki Denetim ve Müfettişlerle ilgilidir.
Yazımın 11. Bölümünde; Yargı Organları ve Mensupları ile ilggili Denetim Müessesi hakkında kapsamlı açıklamalar yaptım ve Kamuoyu ile de paylaştım...
Bir HAKİM Müfettişe; İsviçre Pasaport Görevlisinin ; giriş yaparken "HAKİMLERİN MÜFETTİŞİ Mİ OLUR?" sözünü anımsatarak anlatımlarıma giriyorum...
1961 Anayasasının 1971 Askeri Muhturası öncesi; HAKİMLERİN Denetiminde MÜFETTİŞLİK Kurumu yoktur. Muhtura sonrası Hakim Müfettişlik müessesi getirildi. 1982 Anayasası, Müfettişlik Kurumunu Adalet bakanına bağladı ve MÜFETTİŞ HAKİMLİK-ADALET MÜFETTİŞLİĞİNE Dönüşttü.
Yazı dizimin 11. Sayısında ; " Hakimlerin Verdiği Kararların, Müfettişler eliyle değil; Üst Mahkeme Hakimlerince , KARARLARIN HUKUK İÇİNDE Kalınarak ALINIP-ALINMADIĞININ Denetimi olsa gerek...
Şu GERÇEĞİN Kabülü gerekir ki; DENETİMİN ; Siyasi Esintilerden uzak durularak yapılabilmesidir.
xxxxxxxx
40 yıla yakın HAKİMLİK Görevimin süresinde 35 yılı ASLİYE HUKUK Mahkemelerinde görev yaparak tamaladım....
Bunun yanında; Meslektaşlarla ilgili, Bazı Şikayete ilişkin Soruşturmaları da yaptım...
Artık; konumum...Kıdemim...Yüksek Mahkeme Üyeliği Alternatifiyiz. Seçimlerde gündemdeyim...2000 li yıllar...Dosyam, bir süre sonra devre dışı bırakılmış...
Bana üç Denetim Döneminde ORTA NOT verildiği gerçeği....
Konuyu İstanbul İDARE Mahkemesine Dava yolu ile götürdüm... Tabi ki; Mahkeme Dava Konusu olan Müfettiş Hal Kağıtlarını istedi...
Bende bu HAL Kaıtlarının suretlerini Mahkeme Dosyasından, Hak sahibi olarak suretlerini aldım...
Yazımın Sonunda; Bu HAL RAPORLARI; bazı bölümlerinin üzerine kapatarak, bu sayfamda yayınlayacağım....Yalnız HSYK Üye Seçimlerinden benden destek isteyen ve Müfettiş olarak verdiği HAL KAĞIDINI Kendisine de Sayfasında gönderdim.
İstanbul....İDARE MAHKEMESİ; "YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI..." verdi...Yani Müfettiş Hal Raporlarının aleyhime kullanımı DURDURULDU....
Bir süre sonrada; İDARE MAHKEMESİ; HAL KAITLARINI İPTAL ETTİ....
Yani verilen ORTA NOTLAR; GEÇERSİZ....
Ben yeniden İstanbul'a ASLİYE HUKUK Mahkemesi Hakimi olarak; emekliliğime dek de bu görevde kaldım...
xxxxx
Demokrasinin özü denetimdir. Denetimin olmadığı bir kurum düşünülemez. "Denetim " denen müeseseyi de tanımak gerekir. Adalet Müfettişlerinin özelliklede Hakimler-Savcılar üzerindeki etkinleri vardır. Bu KURUM;tüm Hakim-Savcıların meslekte gelecekleri içinde bir sorundur. Adalet Müfettişlerince mağdur edilen Hakim-Savcıların yakınmalarına kulak verilmelidir. Özellikle de Yğksek Kurulun Üyelerinin, Müfettiş raporu nedeni ile intikal eden Hakim-Savcı ile ilgili tasarrufları iyice gözden geçirilmelidirler.
Yargıtaydan geçirdiği iş yüzdeleri, onanmış karar oranları ve mrvcut iş cetveli ışık tutmalıdır. Hakim,elindeki İŞİN %80 ini karara bağlamışsa, Yargıtay iş ortalamaları da bu düzeylerde ise; Adalet Müfettişlerinin OLUMSUZ Sicil ve raporu gayet gülünç ve hissidir.
Sakarya Adalet Komisyon Başkanı iken, bir meslektaşla ilgili SORUŞTURMA Yaptım.Bakanlığın gönderdiği Soruşturma evrakını hazırlamam sırasında, daha önce Müfettişlik yapmış, Ağır Ceza Mahkeme Başkanı arkadaşımdan yardım istedim. Başkan bey bana; "Başkanım...Bir Müfettiş Denetim esnasında isterse bir Hakim-Savcıyı yer..." dedi...
xxxx
Halk arasında, tekerleme benzeri sözler kulaktan kulaağa dolaşır ve insanları düşündürür.
"Kuş sesi, para sesi, su sesi ve genç haım sesi hoş olur.Yılan sesi, fren sesi ve Müfettiş sesi nahoş olur..."
İnsanlarımızın sağduyusu, bazı sezgileri ortaya koyar. Ben geçmişin verdiği olaylar nedeni ile Adalet Müfettişlerinin HAKİMLER üzerindeki etkilerini OLUMLU-OLUMSUZLUKLARI her yönü ile ele alıp inceledim. Hakimlerin üzerindeki olumsuz etkileri Topluma zarar verir. Hukuk da bu tür olumsuz etkiler nedeni ile yaralar alır. Yalnız şu gerçeği de kabül edelim ki; Yargı içinde en güvencesiz mensupları da Adalet Müfettişleridir. Adalet Bakanı istediği anda görevden alır. Diğer Bakanlık ve Kurum Müfettişleri İdari Yargıya başvurabilirler. Adalet Müfettişlerinin böyle bir hakları yoktur.
Bugün görevde bulunan her hakim, denetimlerde Adalet Müfettişlerinden sicilleri yönünden çekinirler. Hakimin böyle bir çekincesinin de olması, Adaleti de zedeler. Hakimden bu yönde bir çekişme ve endişe olmamalıdır. Bugün Medya Hakimlerin Müfettiş denetimi ile ilgili sıkıntıları haber yapmaktadır. Köşe yazarları-bilende bilmeyende- yorumlar yapmaktadır.
Gerektiğinde Cumhurbaşaknı, Bakanlar hakkında; hakkında yargılama yaparak karar veren HAKİMLERİN Takdir edilmelidir. Ama ne yazık ki; haklarında bir şeyler ileri sürülerek Soruşturmalar açılmakta ve Müfettişler gönderilmeektedir. Olagan olan DENETİMİN dışında OLAĞANÜSTÜ bir Denetim yapılmaktadır.
Hakimlerin; " Ben dinleniyorum!...İzleniyorum!..." endişesini taşımamaları gerekirr.
Geçmiş bir dönemde; Ülkemizde YAR-SAV -Yargıçlar ve Savcılar Birliği -kuruldu. O dönemlerde ; ne denli doğru bilinmez...Bu konuda KESİN birşey söyleyemem...Hakimlerin Adalet Müfettişlerince dinlendiğini ortaya attı. Ve İdari Yargıya da bu konuda Dava açtılar...
Hiç bie YASA ve Hukuk Düzeni kimseye bu yetkiyi vermez. Böyle bir eylem Anayasal bir suçtur. Kimseyi dinleyemezsiniz.
Sadece bir SUÇ nedeni ile yapılan soruşturmada; SUÇ İŞLENDİĞİNE İLİŞKİN Kuvvetli ŞÜPHE SEBEPLERİNİN Varlığı ve başka bir nedenle DELİL ELDE Edilmesi olanağı bulunamaz ise;
HAKİM veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C.Savcısı Kararı ile Şüphelinin veya Sanığın TELEFONU DELİL Tespiti amacı ile dinlenip kayda alınabilinir.
C.Savcısının Kararı hakimin onayına sunulur.Hakim talebi reddederse ; C. Savcısının İşlemi Hukuken GEÇERSİZ Olur. CUK.nun 135. maddesi bu konuda sarih düzenleme getirmiştir.
Aksi bir durum; cezai ve hukuki sorumluluk getirir...
O dönemler; bu söylentiler ağır yankılar uyandırdı. HAKİMLERİN Telefonlarının dinlenmesi, o ddönemde Kamuoyunda geniş yankılar uyandırdı.
" ADALETE DAYANMAAYAN DEVLET VARLIĞINI;HAKİMLERİNE GÜVENMEYEN ve SAYGI DUYMAYAN MİLLET, BİRLİĞİNİ ve DİRLİĞİNİ KAYBEDER...
TÜRKİYE'DE HAKİMLER VARDIR...HER ZAMAN OLMUŞTUR ve HER ZAMAN DA OLACAKTIR..."
Kişilerin delil toplamak için telefon dinlenmelerinin yasal sınırlarını Adalet Müfettişleri, Hakimlere "TAVSİYE " olarak iletemezler. Adalet Müfettişlerinin böyle bir yetkilerinin olduğu ve olması gerektiği de düşünülemez.
Çünkü Hakimin Kararı, üst mahkeme Hakimince ve gerektiğinde Yargıtay Denetimine tabidir. Anayasa emri; " HAKİMLERE hiç bir ORGAN ve MERCİ TAVSİYE ve TELKİNLERDE bulunamaz. "
Böyle bir uygulama;Anayasanın açık hükmü yanında; Yargı Bağımsızlığı ve Hakim Dokunmazlığına da aykırırdır.
C.Savcıları, Hakimlerin sicil ve denetim amiri değildirler. Adalet Müfettişleri ise Hakimlerin Denetim Amiridirler.Denetim sonunda Hakimler için NOT Düzenlerler...
xxxxxx
MÜFETTİŞLİK KURUMUNUN OLUMLU ETKİLERİ....
Denetlenmek, kişileri sıksa da olumlu sonuç alındığında rahatlatır.Denetimin olumlu sonucu Hakime güven verir.Herkes de güven duygusu oluşturur.
İlk Görev Bölgemizde; C. Savcıları için Denetime gelen Adalet Müfettişi Ağabeyimiz izleri çalışma odasına çağırdı. C. Savcı arkadaşlarımın; Kız kaçırma olayında Evlilik nedeni ile verilen TAKİPSİZLİK Kararlarını kaldırdı. Ve Savcı arkadaşları; " Bu konuyu şu konuşkan Hakimize bırakınız. Konuyu O çözümlesin..." diyerek bizlere yol gösterdi.
Bir süre sonra da Müfettiş Hakim geldi. Benimle ilgili denetimlerini yaptı...
Evet...DENETLEYEN her zaman DENETLENENDEN GÜÇLÜ olacakttır. Bu GÜÇ, Siyasi ERKTEN gelen GÜÇ değil. Meslekteki bilği birikim gücüdür. Gerçek bir denetimi de, ancak bu tür birikimli görevliler yapabilir. Denetlenendeki, bilgi ve bu bilgiyi pratiğe uygulamasını görür. Bundandan hoşnut olur. Bunu da DENETLENEN ile paylaşır. Bu tür Denetçiler; her zaman DENETLENENİN ceketinin önünü kapatarak, huzuruna çıkmasından-bulunmasından huzur değil; aksine huzursuzluk duyar.
Bu tür DENETÇİLER; her zaman Hukukun Üstünlüğü ilkesini benimsemiş, Cumhuriyet Kanunlarından, asla taviz vermeyen Hakim-Savcıların yanındadırlar. Onlara manevi desteklerini eksik etmezler. Bizde, bu konumdaki Denetçi Ağabeyilerimize-Arkadaşlarımıza her zaman sayğı duyarız.
Görev yaptığım bir bölge de, C.Savcı bir arakadaşımız aşırı alkol alıyor ve etrafına da zarar veriyor. Denetim için gelen Müfettiş bu konuda bilgi istedi.
Ben de; arkadaşın olumlu yönleri yanında ; alkol nedeni ile olumsuzlukları anlattım ve Vasıflı bir Ağır Ceza REİSİN olduğu Ağır Ceza Mahkemesine Üye olarak verilmesinin uygun olacağı düşüncemi ilettim.
Kısa bir sürede bu tasarruf yapıldı.
OLUMSUZ ETKİLERİ...
Bazı Müfettişlerin Hakimlere tepeden bakmaktadırlar. Görevli bulunduğum bir ilin adliyesinin B.Savcısı, önceki görev yerinde DENETİM geçirmiş. KADASTRO-Hukuk-Mahkemesi Hakimliğinden gelen Müfettiş Baş Savcı arkadaşımıza ; denetim sonunda İYİ not vermiş. Başsavcı arkadaşımız; kendisini denetleyen Müfettişin Hukuk Hakimliğinden geldiğini...C. Savcılığından gelmesi gerektiğini savunuyor...Çok DOĞRU... İnfaz ve İdari Görevleri yeteri kadar değerlendiremiyeceğini ileri sürmektedir.
Adalet Müfettiliğiğ Kurumu; yargıda büyük bir sorun oldu. Bu sorunun çözümü gerekmektedir. Müfettişlik müessesinde KIDEM Sorunu yok. 4-5 Yıl Hakim-Savcılık yapmış br Yargı Mensubu Müfettiş olarak 25-30 Yıllık Hakim-Savcıyı denetliyor ve geleceği içinde Hal raporu düzenliyor.
Böyle bir konum; Denetlenen Hakim-Savcıdan sıkıntı yaratır. Ve aynı sıkıntı DENETLEYEN Müfettişten de oluşur.
Adalet Müfettişiliği görevini üstlenen meslektaşların, kendilerini aşmış ve hukuk birikimlerinin de oldukça yeterli olması gerekir. Üstlendikleri, Hakim-Savcı Denetim ve Soruşturmalarında hiç bir zaman HUKUK Bullvarının dışına çıkmamaları gerekir.
VİCDANLARI ile HUKUK BİRİKİMLERİNİ,Denetledikleri HAKİM-SAVCI için OBJEKTİF Olarak kullanmaları gerekir.
Birilerinin-Siyasilerin- istekleri doğrultusunda hareket ederek değerlendirmemeleri gerekir.
ADALET MÜFETTİŞLERİNİN,daha duyarlı olarak, kendilerine verilen DENETİM görevini yerine getirmeleri gerekir.Yani; ADALET MÜFETTİŞLERİNİN SİYASİ OLMAMALARI GEREKİR. Böyle bir obje ile yapıkları denetim, sadece Denetlenen Hakim-Savcıya değil;ADALETE zarar vermektedir.
Bazı Adalet Müfettişlerinin Denetlenen Haakim-Savcı hakkında verdikleri raporların GEREKÇESİ;kendilerine saygı,ilgi, önünde saygı ile eğilme, konuşurkende Denetleyen Müfettişin her şeyi iyi bildiğini ima etme davranışlarıdır.
Bu durumlarda bazı Adalet Müfettişlerinin verdikleri RAPORLAR,Hakim-Savcının mesleğinin gereğini yapmış olmalarından dolayı cesaret ve bilgilerinden değildir. Çünkü 5-10 yıllık bir Müfettişin henüz kendindeki mesleki bir birikim ve deneyim yeterli olamaz.
Mevcut Hukuk Sistemimizde 20 yılı doldurmayan, sistemli çalışmayan, Yüksek Mahkeme Kararlarını ve bilimsel hukuk yazılarını izlemeyen Hakim-Savcı, önüne gelen bir Adli olayı araştırma yapmadan çözümleyemez. Meslekte günlük çalışan, bilimsel yazıları ve üst mahkeme kararlarını inceeleyen bir Hakim-savcı, önüne gelen bir Adli Olayı zorlanmadan , araştırma yapmadan,çözümleyebilir. Yargının ve Yurttaşların böyle Hakim-savcılara her zaman gereksinimi vardır.
Bazı Hakimlerin verdikleri KARARLAR, kamuoyuna yansır.Aleyhine karar verilen kişi, seçilmiş veya bu konuma yakın bir siyasi görevliyse; kararı veren HAKİM-SAVCI ile ilgili yayınlar medyadan eksik olmaz. Bazı yayınlar tehdit ve hakaret içeriklidir.
Adalet Müfettişlerinin Raporları sonucu mağdur edilen Hakim-Savcı ADLİ YARGIDAN, adı geçen MÜFETTİŞ Hakkında Maddi-Manevi Tazminat davası açabilir.
Adalet Bakanlığı Aleyhine ise; İDARİ YARGIDAN; Hizmet Kusuru nedeni ile benzer Davaları açabilirler. Bu işlem; HUKUK Devleti olmanın gereğidir.
xxxxxxx
BU SAFHADANDA; ARTIK KENDİM ile İLĞİLİ MÜFETTİŞ HAL
RAPORLARINI....
İDARİ YARGININ İPTAL KARALARINI. YAYINLIYORUM :
İsimlerin , Mahkeme Esas ve karar noları ile Karar tarihlerinin üzerini kapatıyorum.

Bu haber 446 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum