Yeni Yıl Kutlamasına bir TEPKİ amaçlı; 01.02.2024 Günü Sabah Namazının bitimi sonrası İstanbul Boğazı-Galata Köprüsü üzerinde yürüyüş...Olabilir ve bir düşünce veya yaşanan bir Olayı protesto amaçlı da olsa yapılabilir.
      Ançak; Yasal sınırlar içinde kalınarak yapılır. Kişileri,Yönetimleri protesto edebilirsin. Ancak; Hakaret ederek değil...Yol gösterici ve yapılması düşünülen eylem ve işlemlerden vazgeçirme amaçlı ...
      xxxxxxxxxxxxx
         Kaleme aldığım Kitabımda  ve bir Üniversitede yaptığım bir konuşmamda da dile getirdiğim bir GÖRÜŞ....
         " HALİFELİK KALDIRILMAYIP, MARMARA DENİZİNDEKİ ADA-LARDAN BİRİSİNDE YER VERİLEREK; İSLAM DİNİN KURALLARINI ve KURUMLARINA ÇAĞA GÖRE YORUMLAYAN BİR KURUM OLARAK BIRAKILSAYDI; DAHA MI İYİ OLURDU?..."
        Bu GÖRÜŞÜMÜ; gereken  BİLİMSEL Açıklamalarını  yapmaları içinde;Akademisyenlerimizin Yorumlarına bıraktım....
        Tıpkı; Katoliklerin PAPALARININ Yaşadığı  ve Hiristiyanlık-Kotolik Mezhepinin merkezi olan ROMA kentindeki bir bölge gibi; Bizde de  ADALARIMIZIN birisi tahsis edilemez miydi?
        HALİFE  olarakda; OSMANLI Hanedanlarından birisi olsaydı ve devam ettirilseydi, acaba; İslam Alemi güçlü bir şekilde ayakta kalıp HURAFEDEN Temizlenebilir miyidi?
        Benim bu Önerim ve Görüşüm; İst. Üniversitesi Hukuk Fakültesi  Prf. Dr.larından  Sayın Hüseyin HATEMİ tarafından cevaplandırıldı.
        Ve Sayın HATEMİ;                                                                                                   
         " ARAP -İSLAM ALEMİNİN, Bizim PADİŞAHLARIN HALİFELİĞİNİ Kabüllenmediklerini...HALİFELİK Sıfatının alınabilmesi-verilebilmesi için; PEYGAMBER SÜLBÜNDEN Gelmenin gerekli olduğunun ileri sürüldüğünü..." beyan ettiler...
         Ama; YAVUZ SULTAN SELİM Sonrası hiç bir Osmanlı Padişahınında-HALİFE SIFATINI - taşıdıkları halde MEKKE'ye HAC Ziyaretinde bulunmamışlardır. Yani HACI Unvanını almamışlardır.
                            xxxxxxxxxxxx
        T.C. Devleti ve diğer İslam Ülkeleri geriye dönüp; HALİFELİK Sistemini getirebilirler midir? Kocaman bir HAYIR!....
        İslam Ülkelerinin ileri gelenleri PETROL getirisi nedeni ile ayak-ta durmakta ve bazıları da Dünya ekonomisinde de söz sahibidirler...
        Bugün; ARAP Şeyhlerin sanatsal-bilimsel bir uğraşları da yok-tur...Sosyal bir etkinlikleri de yoktur.
        Dünya Yerleşim Haritasına bir Göz atalım....Orta Asya ve Uzak Doğudaki Yerleşim yerlerindeki insanların inanışları hayali yaratıklar. GÖKTANRISI...YERTANRISI... Gibi...
       ABD. ve Kuzey Avrupa Ülkeleinde de Peygamber ve Din unsur-ları yoktur. Bilim ve teknoloji önde gelir.Sanayi ve Sanat gelişmiştir.
      Ama; Asya-Avupa ve Afrika Kıtalarının kesiştiği bir bölgede; yani  Bir ORTA DOĞU.... Tüm Dinler ve Peygamberler bu Bölgede yaşamışlar ve İnsanlara Tanrıyı  ve Tanrının Buyruğunu iletmişler.
     Fransız Yazar VOLTAİR; "Felsefe Sözlüğü " adlı kitabında; " Dünyanın başına iki millet sorun  olmuşlardır. İBRAHİM OĞULLARI  ve İSMAİL OĞULLARI....Yani Araplar ve Yahudiler...Tüm Peygambeler bu ORTA DOĞU'daki Ülkelerden çıkmışlardır.
        xxxxxxxxxxxxxx
      İstanbul'da dün yaşanan Olaylar...Tamam; gösteri- yürüyüş yapılabilinir...Ancak; Kurumlar ve Kurallar sınırı içinde kalarak...
      T.C. de Yönetim; LAİK Cumhuriyet...
     Bunun Karşısına; "ŞERİAT-HİLAFET ..." Sloğanı ile çıkılırsa; bunu T.C. Kanunları ve Kurumları da kabüllenmezler... Her türlü  olumsuz tepkilerde oluşur. Bu TEPKİLERİNDE KABA Kuvvet Saldırısına da dönüşmemesi de gerekir.
      Ben; ortaya çıkarak; " ŞERİAT İSTİYORUM! " diyemem...Ama, kendim Şeriatın Kurallarına göre-kimseye zarar vermeden-kişisel yaşamıma devam ededilirim...
       Genel olarak bu tür taleplerde bulunan İnsanlar, gerginlik içine girenlerdir. Bazen de bu tür toplantı ve yürüyüşlerde PROVAKATÖR-LERDE etkendirler...
       Ülkemiz sıkıntılı günler geçirmektedir. Böyle sıkıntılı günlerde de HOŞGÖRÜ ve  UZLAŞI Kültürümüzü de öne çıkarmalıyız.
       Sağduyulu insanlarımız yanında; Devletin Birimleri olan Emniyet ve özellikle de YARGI KURUMLARINDA Görev yapan HUKUKÇU Meslektaşlarımın daha da duyarlı olmaları gerekir.
        2024-Mart ayı sonunda Yerel Yönetim Seçimleri vardır. Ve artık SEÇİM SÜRECİNE girdik....Siyasi Parti Yönetimleri ve tüm Anyasal Kurumların Yöenetimleri; yanında; Adaylarımızın ve deneyimli sağ duyulu Yurttaşlarımıza da  görevler düşmektedir.
        31.Mart 2024 Yerel Yönetim Sınavını da; DEMOKRAS;İNİN Kurumları  ve Kuralları içinde kalarak başarı ile vermemiz gerekir.
       Ben de bu SÜREÇ İçinde; tüm Siyasilerimize, Adaylarımıza ve Siyasi Partilerimizin Yönetimlerine  SEÇİM Mevzuatı kapsamında da yardımcı olmaya da hazırım...
      Saygı ile...