Ulubeyli hayata dört sıfır başlar. Yokluklar yakasını hiç bırakmaz.
Toprağından mıdır, suyundan mıdır, bilinmez. Çalışkan ve zeki insanların yurdudur. Zorluklara rağmen, pek çok Ulubeyli başarılı olmuştur.
Dört kişi var ki, Ulubey Meydanına büstünü dikmemiz gerekiyor. Zira, onlar gelecek kuşaklara örnek olacak başarı ve bilgi birikiminin abidesi olarak yaşıyor.
1. En yaşlımız Mehmet Rüştü Korkmaz dır. Elektronik sanayinin DUAYENİ dir. Ulubey doğumludur. Elektronik Mühendisi olan M. Rüştü Korkmaz fabrika sahibidir. Gösterişten uzak yaşıyor. Teknolojik ürünler üretmekten zevk alıyor. Para ile ilgilenmez. Ülkeye hizmeti amaç ediniyor.
2. Ulubey doğumlu Müsteşarımız Necdet Topçuoğlu'nu Ordu'da tanımayan yoktur. Bilgi ve tecrübe birikimine sahip dürüstlük abidesidir. Ülkesini ve devletini seven, sayan ve koruyan kişiliğini, onu tanıyan herkes bilir. Para ve makam ile ilgilenmez. Ülkemize hizmeti amaç ediniyor.
3. Muhteşem Şairimiz Talat Pamuk. Ulubeylidir. Kader onu, Almanya'ya çalışmaya gönderdi. Ama, o Türk Edebiyatına katkıda bulunmaya devam ediyor.
4. En gencimiz Bülent Sarı. Endüstri Mühendisi iş adamı. Ulubeylidir. Yazılım konusunda lider konuma yükseldi. Bu yıl, Bülent Sarı 1300 şirketin katıldığı yarışmada birinci oldu. Şirketi dünya çapında yazılım üretiyor. Bülent Sarı, ülkeye hizmeti amaç ediniyor.
Hemşerilerimin başarısı, Ulubeyli gençlere örnek oluyor.
Sinasi Kara
***
Sayın Şinasi Kara üstadıma teveccühü için çok teşekkür ederim. Doğduğumuz topraklar çok sayıda değerli insan yetiştirmiştir. Bir Ulubeyli olarak bundan mutluluk duyuyorum. Ancak meseleye heykeli dikilecek insan anlayışı ile bakarsak o ancak Sayın Şinasi Kara üstat için uygun olur. Bu konuda birkaç özelliğe değil, büyük resme bakmak gerekir. Dr. Şinasi Kara ülke sınırlarını aşan dünya ölçeğinde bir değerdir.
Efsaneleri anlatmak biraz zordur. Kelimeleri ve cümleleri doğru seçmek gerekir. O bir üniversite gibidir. Bilgi birikimi ve tecrübesiyle her faninin ulaşamayacağı bir boyuta ulaşmıştır. Köyden başlamak üzere hayat merdiveninin bütün basamaklarını kullanarak bu günkü durumuna ulaşmıştır. Hayatının her aşaması ders niteliğinde hikayeler ile doludur.
Önemli bir yatırımcıdır, fabrikalarında istihdam sağladığı çok sayıda insana iş, aş, ekmek vererek çok büyük bir hizmeti gerçekleştirmiştir. Verdiği vergilerden bizim gibi görevliler maaş almaktadırlar. Halen çok sayıda insan onun sayesinde geçimini idame ettirmektedir. Bunların tamamı şahsi katkılarıdır. Devlet desteği veya katkısı bulunmamaktadır.
Dr. Şinasi Kara uzman bir sosyal bilimcidir. Toplumun sosyal katmanlarının sosyolojik davranışları hakkında bilimsel anlamda teşhisler yapmaktadır. Bütün bunları kendi yaşamını da örnek vererek açıklamaktadır. En üst seviyede yaşam standardına kavuştuğu halde öz kültüründen kopmamıştır. Özde bir milliyetçi ve Atatürkçüdür.
Dünya çapında bir ekonomisttir. Böyle değerli bir uzman Merkez Bankası veya Maliye Bakanlığının başında bulunsaydı eminim Türkiye bu günkü sorunları yaşamamış olurdu. Yazdığı makalelerle hepimize ışık saçarak yolumuzu aydınlatmaktadır. Sahip olduğu doğrular, herhangi bir siyasi partinin doğrularına hapsedilemeyecek kadar büyük boyutludur.
Muhteşem bir aile babasıdır. Evlatlarına en üst seviyede eğitim imkanı sağlayarak onları insanlığın hizmetine sunmuştur. Oğlu sevgili Atila Kara, mesleğinde ABD’nin ödüllü mimarlarından birisidir. Sevgili Hakan Kara çok değerli bir Matematikçi ve bilgisayar programcısıdır. Kızı onun sigortası ve göz bebeğidir. Saygıdeğer eşleri ressam ve sanatseverdir.
Yazdığı çok nitelikli köşe yazılarıyla hepimiz içi bir akademidir. Ben güne onun sayfasını açarak, üstat bu gün ne yazmış heyecanı ile başlıyorum. Hiçbir siyasi görüşün tesiri altında değildir. Türkiye’nin bölünmüş, ayrışmış insan yapısı bazen onun yazılarının taraflı olduğunu sanmaktadır. Halbuki taraf olan insanlardır. Sorgulayan bir beyin yapısı vardır. Bunu kazanmak hiç kolay değildir.
Tamamen aldığı eğitimle ilgilidir.
Ulubey’in girişinde çok değerli bir fabrikası bulunmaktadır. Bırakın bir İlçeyi, Ordu’da bile önde gelen yatırımlardan birisidir.
Ancak gereken saygıyı ve değeri gördüğünü söylemek mümkün değildir. Hakkı olan ruhsatı bile hangi çilelerle aldığını bilenlerdenim. Ulubey halkının sosyolojik yapısı bu değerin farkına varacak derinlikte değildir. Kırsal alandaki yerleşimin dağınıklığı, sosyolojik davranışlarda da kendisini göstermektedir. Birlik ve beraberliğin sağlanması mümkün olamamaktadır.
Aslında Ulubeyliler Dr. Şinasi Kara gibi dünya çapında bir değere sahip oldukları için gurur duymalıdırlar. Aklımdan geçen, Kara Fabrikasından Ulubey’e kadar uzanan yola ‘’DR. ŞİNASİ KARA BULVARI’’ adı verilmelidir. Bu davranış ancak onun hak ettiği değerin bir kısmını karşılayabilir. Rahmetli Necip Yahya Arcan’ın adını bir sokağa veren Ulubey Halkı bunu da düşünmelidir. Bu davranış gelecek nesillere örnek olacaktır. Böyle bir kadirşinaslık örneği gösterilirse biz hepimiz kendimizi o değerin içinde hissederiz.
Bu görüşlerimin yorumlar arasında kalmasını istemem. Yüksek müsaadeleri olursa öne çıkarıp, paylaşım olarak herkesin okumasını arzu ederim. Mutlaka bir gün kendisine hak ettiği değer verilecektir. Ancak sağlığında verilmesi daha anlamlı olur diye düşünüyorum.
Necdet Topçuoğlu
YORUMLAR