Yetkin, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde gümrük vergilerinin düşürülmesi ile et ithalatının artırılması yönündeki çabaların yoğunlaştığını savundu. Türkiye’de 2010 yılında yapılan benzer uygulama sonucu canlı hayvan ve karkas et ithalatının arttığını, bu nedenle bir çok işletmenin kapandığını ifade eden Yetkin, şunları kaydetti:
“Bir süre sonra bu sürecin Türkiye’de hayvancılığı bitireceği açıkça görüldüğü için gümrük vergileri yükseltilerek, özellikle karkas et ithalatı sınırlanmış; 2013 yılından itibaren toplam destekten hayvancılığa ayrılan miktarın büyümesi ve tarımsal teşvik ve kredilerin artmasından dolayı hayvan sayısı ve et üretiminde artış olmuştu. Bu önlemler sonucunda 2013 yılında büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3,6 artarak 14,5 milyon adede ulaşmış, 2014 yılında da hayvan sayısı ve et üretiminde artış devam etmişti.
Bu durumda yapılması gereken, 2010-2011 yıllarında yapılan yanlışların tekrarlanması değil, hayvancılığa verilen teşviklerin artırılması ve et maliyetlerinin düşürülmesi için maliyetlerin yüzde 70′ini oluşturan yem fiyatlarının düşürülmesi ya da sübvanse edilmesidir.”
Yetkin, hayvancılığın gelişmesinin önündeki en büyük engelin yem fiyatları olduğunu belirterek, “Yem fiyatlarına baktığımızda 2014 yılı içinde yüzde 10 artış olduğunu, bu artışın yemlik mısırda yüzde 32′yi bulduğunu görüyoruz. Bu nedenle halen ülkemizin en büyük besi çiftlikleri çok düşük kapasite ile çalışmaktadır. Bu soruna karşı önlemler alındığı takdirde hayvan sayısı ve et üretiminde tekrar artış görülecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Hayvancılıkta girdi fiyatları ile üretici fiyatları arasındaki makasın üretici aleyhine açılmaya devam ettiğini belirten Yetkin, üreticilerin, 2014 yılında ithalatın kısıtlanmasının yarattığı olumlu sonuçların meyvelerinden tam olarak yararlanamadığını ifade etti.
YORUMLAR