Hasan Bahadır'ın yazısı;

"Trabzonspor'a artık verecek bir şeyim yok." diyerek ayrılan Avcı, milli takım ve Fenerbahçe işi olmayınca, dümeni Trabzon'a kırarak kös kös şehrimizin yolunu tuttu. Trabzon'a gelmeden önce basın departmanından bir çalışanını şehre gönderdi. 

İşe başlayınca, kulüp içinde olur olmaz işleri dizayn etti.  "Kulübe zarar ettirmiyorum." diyerek istifa etmişti. Fakat tazminatı da arkasından gitti. Akabinde "Boş kağıda imza attı." denmesine rağmen sihirbaz edasıyla yirmi aylık süre içinde yüz milyonluk bir servet sahibi olacak (primler hariç). Böylece Trabzonspor için olağanüstü bir fedakarlık yapmış olacak. 

Avcı'nın doyumsuz ve tatminsiz transfer  politikasıyla Trabzonspor'a borç hanesini şişirmekten başka bir katkısı olmamıştır (Bu arada, transfer bekleyenlerin gözü aydın. İki stoper, bir orta saha; bir de hücum hattına olmak üzere dört transfer yapacakmış. Hayırlı olur, inşallah!).

Egemen Hoca ailevi sebeplerden dolayı Trabzonspor'dan ayrılmıştı. Aylık maaşı beş yüz bin olunca (primler hariç) birden ailevi ilişkileri düzeldi. Ne diyelim; Allah tekrar
bozmasın.

Neyse, Avcı'nın başlamasıyla takımda bir anda her şey yoluna girdi gibi göründü. Sivas maçında tökezleyen Trabzonspor Kayseri mağlubiyetinin işaretini vermişti aslında. (Kayserispor da TFF'nin silmiş olduğu üç puanı Trabzonspor'dan telafi etti.)

AVCI, Sivas maçının ardından açıklamasında: "Sivasspor Türkiye'de  geçişleri en iyi yapan takım.Biz de ona göre çalıştık ama üç golü de öyle yedik."dedi. Kimse sormuyor: "Nasıl bir çalışma ki bu,  bu kadar açık verdiniz ve üç gol yediniz.?" 

Neyse gelelim Barış Yurduseven konusuna: Barış, Türk ve dünya kulüpleri ile futbolcuları hakkında çok geniş bilgiye sahip, donanımlı  bir gazetecidir. Hepsinden önemlisi de gerçek bir Trabzonsporlu'dur. Öyle çakma, geçimini Trabzonspor'dan sağlayanlardan değildir.

 Kulüp başkanına, yöneticisine göre (Bazı arkadaşlar gibi, kendilerine yakın olmayan yönetim olunca, Trabzonspor gol yediğinde birbirlerinin dizine vurarak kadeh tokuşturarak mutlu olanlardan değildir.) Trabzonsporlu değildir. Gerçek bir Trabzonsporlu'dur.

Trabzonspor basketbol takımı küme düştüğü zaman mesleğini bir kenara bırakıp çok yakınını, kıymetlisini kaybetmiş gibi  hüngür hüngür ağlayacak kadar TRABZONSPORludur. ÇAKMA, MENFAATçı Trabzonlu değildir. Gönlü başka takımda, dili Trabzonspor'da olanlar değildir.Yani sapına kadar Trabzonsporlu'dur.

Sivasspor maçının ardından  işini yapmak üzere TRT ekranında AVCIN'ın açıklamasına karşılık "Yalandan yere topu gezdirmesin. Trabzonspor iyi top oynamıyor." şeklinde yorumunun ardından  Trabzonspor yönetimi ve teknik ekibi "BARIŞ'I nasıl yeriz?" diye seferberlik ilan etti (Kayseri maç öncesi aynı itina takım için gösterilseydi sonuç başka türlü olabilirdi.).

 Bir kere "Yalandan yere" ifadesinde hem sevgi vardır hem de sitem. Bu sözden "Trabzonspor'un hocası için tetikçilik yapılıyor." düşüncesi  çıkmaz. Avcı'nın zoruna gitmişse  mahkemeye versin. Varsa suçu YURDUSEVEN çeksin cezasını. Mesele de kapansın.

Nasıl bir VİCDANa sahipsiniz. TRT Genel Müdürünü göreve çağırarak bir kişiyi ekmeğinden etmenin peşine düşüyorsunuz.
Yazık, çok yazık.
Ekranlarda paşalar gibi Trabzon'u temsil eden Barış'ı YEMEK kime ne kazandırır? Bu operasyonun arkasında  kim, kimler var?

YURDUSEVEN Trabzon'un öz evladıdır. Trabzon onu yedirmez, yemenize seyirci kalmaz. Barışı'na sahip çıkar. Bu da böyle bilene.