Çözüm nereye? başlığıyla bölgede son yaşanan gelişmeleri irdeleyen Akyol, CİZRE olaylarını esrarengiz "provokatörlere" yahut meçhul "karanlık güçlere" havale etmek ya da "paralel yapıya" bağlamak, büyüyen sorunu küçültmez, küçültmüyor.
Olaylarda PKK'nın gençlik örgütlenmesi "Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi"YDG-H'nin ve KCK'nın başrolü oynadığı besbellidir. İki gün önce Şırnak bölgesinde 76 Kalaşnikof yakalandı. Bu kaçıncı? Ya ele geçirilemeyenler? Çözüm görüşmeleri devam ederken bu silahlanma niye?! dedi.
Bölgedeki olayların aylardan beri bir türlü normale dönmediğinin altını çizen Taha Akyol şöyle devam etti:
İktidar yanlısı gazetelerin bu haberleri, "Paralel yapının taşeron olarak kullandığı YDG-H"diye çiğ bir propaganda diliyle vermesi gerçekleri değiştirmiyor. O gazetelerde dün de "PKK, Ergenekon'un taşeronu" diye haberler çıkardı.
Bölgedeki gerçek, PKK'nın yaygın terör yapmadan hâkimiyet alanları tesis etmesi, devlet kurumlarına paralel kendi kurumlarını oluşturmasıdır.
İşte Taha Akyolun bugünkü köşesinden bir bölüm:
KCK Sözleşmesi
KCK'nın ve gençlik uzantısı olan YDG-H'nin örgütlenmesi bir sır değildir. 2005 yılında ilan ettikleri "KCK Sözleşmesi"nde bütün ayrıntılarıyla açıklanmıştır:
-Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığından ayrı bir "KCK yurttaşlığı" ihdas edilmiştir, bunun PKK'ya vergi vermek ve "öz savunma"ya katılmak gibi yükümlülükleri vardır. (mad.5)
-KCK'nın devlet gibi "yasama organı" vardır. (mad. 12)
-Devlet gibi "yürütme organı" vardır. (mad. 13)
-Eli silahlı, bombalı, roketatarlı "halk savunma kuvvetleri" vardır. (mad. 14/4)
-Toplumun kılcal damarlarında "şehir, kasaba, mahalle komiteleri" vardır. (mad. 22) Buna ilaveten "köy ve sokak örgütlenmesi" vardır. (mad. 24)
-KCK'nın devlet gibi "yargı sistemi" de vardır. (mad. 27)
Dahası, "teslimiyet ve ihanet" cezaları veren "halk mahkemeleri" vardır. (Md. 30)
İHH'nın tanıklığı
Bunlar kâğıt üzerindeki hayali şemalar değildir. İktidarın son derece itimat ettiği bir kuruluş olan İHH'nın bu konuda raporu vardır. Gazze'ye yardım için "Mavi Marmara" eylemini düzenleyen İHH'nın raporunu açıklayan Başkan Bülent Yıldırım'ın sözleri:
"Şu anda bölgede 'paralel bir devlet kurulmuştur. Vergi alınıyor, güvenlik kontrolleri yapılıyor, gayrimenkul alım-satımları yasak hale gelmiş durumda... Okullarda PKK sempatizanlarının dışındaki bütün çalışmalara yönelik yasaklar konulmuştur... İmam hatibe giden çocuklar şu an rencide edilmektedir..."
Çok şükür artık eskisi gibi analar ağlamıyor. Fakat siyasi iklim KCK'ya doğru kayıyor. Dağa çıkışların arttığı hakkında yaygın söylentiler var.
Kamuoyu araştırmacısı Adil Gül, AKP'den de HDP'ye oy kaymaları olduğunu söyledi.
MHP ayrı bir konu, CHP de maalesef bölgede yok.
Gidiş nereye?... Belli değil mi?
YORUMLAR