diken.com.tr 'nin haberine göre;
Salgın öncesi de neredeyse bir uzvumuz haline gelen akıllı telefonlar artık elimizden hiç düşmüyor. Eve kapanılan günlerin verdiği can sıkıntısı içinde ya da dünyanın içinde bulunduğu belirsizlik koşullarında bilgi peşinde koşarken kendimizi sürekli sosyal medya platformlarının birinde buluyoruz..
Hal böyleyken bilim insanlarının mevzuya açıklık getirecek bir araştırma yapması da kaçınılmazdı.
İskoçya’da kognitif nörobilim ve psikoloji alanında çalışan akademisyenler sosyal medya aktivitesinin sık kullanım ile bağımlılık arasındaki eşiği aşıp aşmadığını inceledi.
Araştırma sosyal medyayı çok kullanan insanların, bağımlılığın kilit faktörlerinden biri ‘dikkat yanlılığı’ sergileyip sergilemediğine odaklandı.
Dikkatin kişi için önemli uyarıcılara öncelikli olarak aktarılması ve bu tür uyarıcılar lehine bir yanlılığı bulunması ‘dikkat yanlılığı’ olarak tanımlanıyor. Bir başka deyişle, kişinin kendi yaşantısıyla ilişkili şeylere daha fazla yönelmesi.
Gerek kimyasal maddelere gerekse kumar gibi alışkanlıklara bağımlılık benzer semptom ve davranış biçimlerine yol açıyor. Bunların en baskınlarından da biri de dikkat yanlılığı.
Örneğin sigara bağımlılarının dikkatini sigara ya da sigarayla ilgili uyarıcıların çekmesi ihtimali daha fazla
Sosyal medya kullanıcılarının bu tür bir ‘dikkat yanlılığı’ olup olmadığını değerlendirmek için 100 katılımcıya sahte iPhone ekranları sunuldu. Hızlı ve doğru şekilde, diğer uygulamaları görmezden gelerek iki uygulamayı (Siri ve kamera) bulmaları istendi.
Deneyin bir kısmında dikkat dağıtıcı olarak kullanılan uygulamalar sosyal medya dışındakiler olurken, bir kısmında da Facebook, Twitter, Instagram ve Snapchat uygulamalarının ikonları kullanıldı.
Bir diğer durumda ise katılımcıları biraz daha zorlayarak bu sosyal medya uygulamalarının ikonlarına bildirim anlamına gelen kırmızı semboller kondu.
Amaç sosyal medyayı çok sık kullandığını söyleyen katılımcıların, bildirimli ya da bildirimsiz, dikkat dağıtıcı sosyal medya uygulamalarının dikkat edip etmediğine bakmaktı.
Bu, sosyal medyayla ilişkili uyarıcılara karşı bir ‘dikkat yanlılığı’ göstergesi olacaktı.
Ancak bulgulardan bağımlı davranışın kilit özelliği ‘dikkat yanlılığı’nı destekler sonuç çıkmadı.
Örneğin Facebook’u günde 10 kere kontrol edenlerin, haftada bir edenlerden daha çok Facebook uygulamasına dikkat kaydırdığına dair bir veri elde edilmedi. Bu durum uygulamanın bildirim sembolüyle daha ‘cazip‘ hale getirildiği denemede de değişmedi.
Araştırma sonucu sosyal medyayı sık kullanımın geleneksel bağımlılık haliyle örtüşmediği görüşünü destekledi.
Sosyal medyanın sağlık ve davranışlar üzerindeki etkilerinin görece yeni bir konu olduğunu belirten araştırmacılar, sosyal medya kullanımını ‘aşırı patolojize’ etmemek adına dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekti.
diken.com.tr
YORUMLAR