Ülkemiz hızlı bir şekilde Seçim Süreci içine girdi.
            Yapılacak olan SEÇİMLER; CUMHURBAŞKANLIĞI ve TBMM Üyeliği-Yani MİLLETVEKİLİ-Seçimleri...
            Her iki SEÇİMDE Aynı gün ve  saatte yapılacaktır. Başta  tüm Siyasi Partiler, Adaylar , YSK ve tüm İl-İlçe SEÇİM Kurulları hızlı çalışma programı içinde....
         İktidar Partisi ve Adayları; Camilerde propoğanda yanında; Devletin Kurumlarına da Afişler asabilmekteler...
       Ama ; Muhalefet hayır...Onlarda bazı yerlere asıyorlar...Ama; anında indirilip, paketleniyor.
      Seçim Yasasındaki YASAK olan Düzenlemeler MUHALEFET İÇİN Geçerli olmaktadır.
       Ancak; Gerek Siyasal İktidar ve Gerekse Siyasi Partiler; CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE endekslendiler... Yani; CUMHURBAŞKANLIĞI Seçimini çok önemli görmekteler...
      Ve Özellikle de AKP Yönetimi; Çalışmalarını  bu sahaya yönlendirdi.
       ANKET FİRMALARI; 3-4 günde bir defa Anket yayınlıyor...
      Anketler; Sayın KILIÇDAROĞLU'nu önde gösteriyor...İlk Turda da Seçileceğini  öne sürüyorlar...
      Ama; İKİNCİ TURA  da  kalabileceğini de ileri sürüyorlar...
                   xxxxx
      SEÇİM Takvimi içindeyiz...Kamu Binalarına ve Kamusal Alanlara; Siyasi Parti Bayrakları, Afişleri asılmaz. Aksi durumda; İLÇE-İL ve YSK vereceği Karar ile bunları kaldırtabilir.
     Ancak; SEÇİM KURULLARI da sıkıntı içinde...
      SANDIK Başı işleri ve İşlemleri; Siyasi Patileri, Adayları ve duyarlı Seçmenleri huzursuz etmektedirler.
      Bir Metre Boyunda MİLLETVEKİLİ SEÇİM OY PUSULASI....Kullanımı ile ilgili açıklamalar yanında dedi-kodular  ve bazı sıkıntılar....
      SEÇMENLER ŞUNLARA DİKKAT ETSİNLER YETERLİ....
       - Oy Zarfında iki MÜHÜR Olur. Sandık Kurulunun Mührü ve İlçe Seçim Kurulunun Mührü....
        -OY PUSLASINDA ise; Sadece Oyun Kullanıldığı SANDIK KURULUNUN Mührü olur.
        -Sandık Kurulu Görevlisi Oy Zarfını verirken bu belirtilere dikkat ediniz.
        - Sandık Kurulu Milletvekili OY PUSLASINI Verirken de ÇOK DİKKALİ olunuz....Sandık Görevlisi OY PUSLASINI KATLAYARAK Veremez....Katlama işlemi SEÇMENE Aittir.
        -Oyunuzu vereceğiniz Parti ve Cumhurbaşkanına ait, OY ZARFLARI ve PUSLALARI, herhangi bir işaret taşımamalıdır.
       14.Ekim 1973 Milletvekili  Seçiminde; Merhum İSMET PAŞA'nın Oyunu Hanği Partiye verdiğini TESPİT Ettiler...
        İsmet Paşa; Sandık Başında Oyunu Kullanırken; Sandık Başkanı Bir ÖĞRETMENMİŞ...
       Sözde PAŞA'ya Yardımcı olmak ayağında; Paşanın zarfına ; elini istanpaya  basarak yaptığı hazırlık sonunda; Paşanın Zarfını kenarına mürekkep bulaştırmış.... Tasnif Safhasında O ZARFI Takip etmiş...Ve İSMET PAŞA oyunu; CHP.ye değil; FEYZİOĞLU'nun CGP.sine vermiş...Doğru mudur? Bilmem...O dönemler söylenti...
      SEÇİM Hakimliği Dönemlerinde Verdiği Seminerlerde bu olayı anlatır; Bölgenin Belirli kişilerinin  Oy Zarflarına Sandığa atarlarken; Yardımcı olma düşüncesi ile  el sürmemelerini önerirdim...
                           xxxxxxxxxxxxxxxxxx
      İçişleri  Bakanı SOYLU bir Açıklama  yaptı. 14 Mayıs Seçimi sonucunun Muhalefetin Kazanmasını DARBE olarak yorumlaması; sadece  talihsiz bir sözdür.
      Sayın  SOYLU!... Bu ÜLKE; çok DARBELER YAŞADI....Ama, yine de  ÜLKE HALKI  DEMOKRASİSİNE SAHİP ÇIKTI.... 
      Demokrasilerde; her zaman Halk İRADESİ öne çıkar...Halk, önüne konacak olan SANDIK ile İRADESİNİ ortaya koyacaktır.
    SEÇMEN; Sayın SOYLU'nun Partisine İKTİDAR Görevini de verebilir.....MUHALEFET Görevini de verebilir..... İKTİDAR Kadar; MUHALEFETTE Şereflidir....Muhalefet olup; İKTİDARIN YANLIŞ UYGULAMALARINI BELİRLEYİP; HALK ile PAYLAŞMAK daha da Onurludur....
       Sayın ADALET BAKANI BOZDAĞ; Seçim Sonuçları MUHALEFET Lehine olursa; VİSKİLİ Kutlama.....İKTİDAR LEHİNE olursa; ŞÜKÜR NAMAZI ile KUTLAMA.....
       Bu DEMEÇLER; Demokrasiye uygun olmayan beyanlardır. 
      DEMOKRASİ, KENDİN GİBİ DÜŞÜNMEYENLERLE UYUM ve GEREKTİĞİNDE ONLARLA DA İŞBİRLİĞİDİR.
     Muhalefet olurlar ve İktidarı eleştirip yol gösterici olurlar...
     Halk tabiri ile; " MAHKEME  KADI'YA  MÜLK DEĞİLDİR..."
          XXXXX
     Yine Sayın BAHÇELİ'inin ANAYASA MAHKEMESİ  Başkanın; Anayasa Mahkemesinin Kuruluş Yıldönümünde yaptığı konuşmayı ELEŞTİREN talihsiz açıklamaları....
      Başkan; HUKUK İçinde kalarak, fevkalede de bir konuşma yaptı....Bu BEYANLARI; en güzel de biz Hukukçular, Hukuk Sınırları içinde kalarak  değerlendiririz.
    Artık; BÜROKRASİ, YARGI, ve tüm ANAYASAL KURUMLAR  ve HUKUK Kurumları  TC. Devletinin  İlkelerine sahip çıkma  yolundadırlar...
     Anayasa Mahkemesi; Yüksek Mahkeme konumunda ve Anayasal bir Kurumdur.
    Kanunların  ve Anayasa değişikliklerinin Anayasaya uygunluğunu denetleyen, Cumhurbaşkanını , Bakanları ve Yüksek Mahkeme Üyelerini Görevleri ile ilgili Suçlardan yargılayan bir YÜCE DİVANDIR....
        YARGISİ; BAĞIMSIZ olmayan bir ÜLKEYE; " DEMOKTATİK "bir Ülke denmez. Biraz iyimser  olarak  düşünebilirsek; "YARI  DEMOKRATİK " diyebiliriz.
       Bir ülkenin; " DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ " olup olmadığının ölçüsü ; " YRGI BAĞIMSIZLIĞIDIR ." Yargısının Bağımsızlığı tartışılan bir Ülkenin; " YARGISI  BAĞIMSIZ "olamaz....
     Bizim demokrasi anlayışımız, demokratik  rejimin bir DENGE ve  DENETİM Rejimi olduğunun kabullenmemizdir. Halk kimi seçerse Demokrasi gerçekleşir. Seçilende her şeyi yapma yetkisine sahiptir. Yargıda bu kişinin dümenine girer. Bu Kişide, Yargıyı istediği şekilde yönlendirir.
      Gerçek demokrasilerde esas olan ise, MUTLAK GÜCÜN; Başka bir GÜÇ ile SINIRLANDIRILMASIDIR.  GÜÇLERİN BİRBİRLERİNİ  DENETİMİ ve GÖZETİMİDİR. SEÇİLEN KİŞİ-SİYASİ PARTİ ; HALKIN OYUNU  HER ŞEYİN ÜZERİNDE GÖRMEKTEDİR. Ne yazık ki; YARGI, YÜRÜTMENİN Gözetimi altındadır.
      YARGI; Devletin ve toplumun Adaletini gerçekleştiren bir ORGANDIR. Adalet ise; herkese hakkı olan  şeyin  teslim edilmesidir. Bu  görevi de HAKİM  gerçekleştirir. Bu GÖREVİ üstlenen HAKİMDE;  Yasalar  ve  vicdani kanaat dışındaki tüm etkilere ve güçlere de kapalı olması gerekir.
      Hakim görevi ile  ilgili işlerden dolayı, her türlü dış etkilerden uzak tutulmalıdır. Hakim, hiç bir dış etkeni kendine veya yakınına , tehdit olarak görmemelidir.
     Hakime  bu ortamı ve güvenceyi , kişiler ve kurumlar değil ; SİSTEMİN Kendisi sağlamalıdır.
      Bugün AVRUPA BİRLİĞİ Ülkelerinde Siyasi Güç, her zaman YARGININ Denetimindedir.
       Saygı ile....