"Çok çalıştık biz .

Hepimiz .

Kadınlarımız ,gençlerimiz ..

Akçay’dan girdiğimizden beri tam 70 gün ,gece gündüz ,yağmur çamur ,yayla cenik ..

En çok çalışanımızdan en az üç kat daha fazla çaba gösterdi Sn Enver Yılmaz .

Seçime bir gün kala ,son Cumartesi dört mitingimiz vardı.

Korgan’la başlayacaktı ,ben Çatalpınar’da konuşacaktım ,hızla gelebilirse yetişecekti ,sonra Aybastı ve son olarak Gölköy’de konuşacaktı.

Israr ettim bu gün olsun oruç tutma çok zor bir gün olacak diye kabul etmedi ,o zamanla yarıştığımız gün bile bırakmadı orucunu.

Sabah namazıyla başladığı gün ,teravihle bile bitmiyor ,gece yarılarına kadar çalışmaya devam ediyordu.

Ordu’nın vefalı insanları bizleri gerçekten bağrına bastı.

Meğer Ordu’yu bildiğimi sanıyormuşum ,Enver başkanla nice adını yeni duyduğum köylere,mahallelere gittik.

Gittiğimiz her yerde evin gurbetten dönen evladı gibi karşıladı Ordu’lular.Sardı,sarmaladı,kucakladı..

Bizlere yüreğini açan herkesten Allah razı olsun .

Tek kelime ile muhteşemdi.

Elbette çok yorulduk ama tekrarı mümkün olmayacak kadar güzel bu atmosfer içinde yorulduğumuz ,aklımıza bile gelmedi.

Abartmıyorum ,onbinlerce insanla kucaklaştık.

Binlerce insanla fotoğraf çektirdik.

Başlarda kibir abideleri görmezden geldi yürüyüşümüzü.

Bir kaç güne sönecek balon diye gülüştüler.

Öyle ya kimdi ki bunlar “kavruk Anadolu çocukları “.

Şehrin sahibi onlardı .

Ama tutmadı hesapları ,adeta bir devrim yapıyordu Ordu halkı.

Dayatmaya karşı bir devrim,ilgisizliğe,saygısızlığa,adam yerine konmamaya karşı bir devrim.

Baktılar ki pabuç pahalı.

Önce Sn. Cumhurbaşkanını koymaya çalıştılar Enver başkanın karşısına ,tutmadı .

Destek verenleri tehdit ettiler ,olmadı .

Sırtlan sürülerini saldılar üzerimize ,aslanlar yetişti darmadağın oldular .

Ahlakları aldıkları para kadar olan alçakları sürdüler sahaya ,iftira ,yalan ,dolan lakin yine yetmedi güçleri .

Malum şahıs gümbür gümbür geliyordu .

Panik halde bir yandan çalmaya devam ettiler, bir yandan da delilleri yok etmenin telaşına düştüler .

Baktılar ki ne yapsalar olmuyor .

En iyi bildikleri yöntemleri soktular devreye 
çalmak ,araklamak..

Öyle ustaca ,öyle profesyonel ki yönetilen şahıs anlamaz bile .

Size birşey söyleyeyim mi ,seçimi kaybedeceğimizi aklımızdan dahi geçirmedik biliyor musunuz .

Geçirmedik ,çünkü arazide olan bizdik .

Asla kaybetmedik biz seçimi .

Emin olunuz dürüst bir seçimde kaybetmeyi de milletimizin taktiri diye alır başımızın üzerine koyarız biz .

Enver Yılmaz değilse de ,kaybetmeye de alışığız biz.

Ama kaybetmedik.

Bir şebekenin operasyonuna maruz kaldık.

Puştluğa malup olduk şimdilik .

Herkes emin olsun ki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz .

Ordu insanının iradesini bu haramilere terk etmeyeceğiz .

Bir kaç gün içinde buradaki prosedür tamamlanınca Yüksek Seçim Kuruluna yapacağımız nihai itiraz gerekçelerini kamuoyu ile paylaşınca vicdanı olan herkes bu kadar da olmaz diyecek.

YSK’nın Ordu seçimini yenileyeceğine bir hukuk adamı olarak inanıyorum ,ancak bir siyaset adamı olarak tereddüt yaşıyorum .

Umarım  cüppede düğme olmamanın idrakiyle karar verilir .

Ordu’muzum mazlum ama vakur insanları seçim boyunca gösterdiğiniz samimiyet ,sıcaklık için her birinizi kucaklıyor ,iyiliğinizin ,dostluğunuzun önünde saygıyla eğiliyorum .

Hepimizin Enver Yılmaz’a karşı son vazifesi bu süreçte yanında olmak ve desteğe devam etmektir.

Allah yardımcınız olsun 
Sağolun varolun"