Popülist politikalar, enflasyon yaratır. Bunların başında teşvikler gelir.  Ekonomide alma=verme dengesi vardır. Teşvikler bu dengeyi bozuyor. Vermeden alanlar artıyor. Ekonomi olmayanı vermez. Talep, arzı aşar ve fiyatlar artar.  Sonuç enflasyon dur.

Bu gün, Hazine Ve Maliye Bakanı Sn.  Nurettin Nebati ''Esnafa 100 milyar lira, yüzde 7,5 faiz ile kredi verileceğini'' açıkladı.  Kredi, Halk Bankası kanalından verilcekmiş. Kaynağının, Hazine olduğu anlaşılıyor. Amaç, esnafı desteklemek.

Ancak, ekonomik bir realite var ki, kaçınılmaz olarak karşımıza çıkacaktır. Sn. Bakan, parayı nereden bulacak? Kimden alıp kime verecek?  Bütçe zaten açık ile bağlandı. Uygulama, açık bütçenin daha çok açık vermesi ile sonuçlanacaktır. Açık bütçenin enflasyon yarattığını, elemanter ekonomi dersi alan öğrenciler dahi biliyor.

Gerçekleşen enflasyon oranının altında, düşük faizle kredi alan,  her zaman kazanır.  Resmi enflasyon yüzde 83 ilan edildi. Hissedilen daha yüksek. Biz resmi rakamı alalım ve hesap yapalım.  Kredi alanın kazancını hesaplayalım. Borçlu enflasyon oranında para kazanır. Enflasyon oranından, borç faizini düşersek, reel kazanç ortaya çıkar. 

0,83-0,075= 0,755 fark var. Yani,  yüzde 7,5  faizle kredi kullanan esnaf, aldığı kredinin baştan yüzde 75,5 oranında kazanç elde ediyor. Soru şudur. Bu kazancı kim ödeyecek ?

Ekonomide, Lavoisier kuralı egemendir. Birileri kazanıyorsa, mutlaka karşılığını birileri ödeyecektir. Enflasyondan en çok, sabit gelirli zarar görüyor. Teşvik politikası, sabit gelirlilerden alıp, kredi kullananlara kaynak aktarıyor.

Ayrıca, tesvikli krediler talep yaratacağı için enflasyon hızlanıyor.  

Şinasi Kara