Pınar Holt, 20 yıllık profesyonel iş hayatının 18 yılını Teknoloji sektöründe hizmet verdiği için bu panele katılmanın ayrıca özel ve anlamlı olduğunu, teknoloji sektörünün hızına, dinamizmine ve iletişim gücüne alışmanın kişisel gelişimine ve hayatına kattığı avantajlardan bahsetti.
Pınar Holt, konuşmasına, okul ve iş hayatında yaşadığı bir takım akademik zorlukların, başka alanlarda gelişmesine olanak verdiğini ve yıllar içinde önce yazılı ve sonra sözlü iletişimin kendisi için bir tutku haline geldiğini belirtti. Özellikle kendi çocukluk ve gençlik yıllarında televizyonun sınırlı ve internetin hiç olmamasının iletişim tarafını daha güçlendirmesine olanak sağladığından bahsetti.
Günümüzde sokaklarda, kafelerde, metroda çoğu kişinin kafası önünde, iki elinin arasında duran makinelere odaklı olduğunu, bayramlarda özel günlerde artık kutlamalarımızı bile mesaj ile yaptığımızdan bahsederek bunun yüz yüze canlı iletişimimizi zayıflatabileceğini belirtti.
Fransız Filozof Deros Dideot'un: ‘Yalnızca Tutkular, Büyük Tutkular Bizi Büyük Şeylere Terfi Ettirebilir' sözünü paylaşarak; hayatın içinde aktif olarak iletişim içinde olmaz isek, hiç bir konuda feyz alamayacağımızı ve bir birimize ilham olamayacağımızı, bu da bizim tutkuyla bağlanabileceğimiz işi, hobiyi, hatta hayatımızda ki gerçek aşkı bile bulmamıza engel olabileceğini öngördü. Tutkularımızın ön plana çıkabilmesi için hayatımızda ki bağımlılıklardan kurtulmamız gerektiğini belirterek konuşmasını sona erdirdi.
Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş ve Yeşilay Teknoloji Bağımlılığı Bölüm Sorumlusu İsmail Memiş'in de konuşma yaptığı panelde tüm katılımcılar; 'Teknolojiden tamamen uzak kalmak yerine, sosyal hayatımızı etkilemeyecek şekilde kontrollü kullanmamız gerektiği' mesajını verdiler.
YORUMLAR