Reklam

PENESİLİNİN HİKAYESİ..

Kanuni Sultan Süleyman’ın kış aylarında sefere çıkan askerlerine hastalanmasınlar diye küflü peynir yedirdiği, arşiv kayıtlarında mevcuttur.

PENESİLİNİN HİKAYESİ..

Kanuni Sultan Süleyman’ın kış aylarında sefere çıkan askerlerine hastalanmasınlar diye küflü peynir yedirdiği, arşiv kayıtlarında mevcuttur.

PENESİLİNİN HİKAYESİ..
09 Mayıs 2020 - 02:51

 Yıllar önce savaşlarda Türk askerlerinin yaralarına küflü peynir sürdükleri batılı gezginlerin kitaplarında yer alır.

1. Dünya Savaşı sırasında enfeksiyondan ölen askerlerin sayısı savaşarak ölenlerden fazladır. Bunun nedeni hastalığa yol açan bakterilerdir. İskoç bakteriyolog Alexander Fleming tarafından 1928 yılında ilk antibiyotik olarak keşfedilen penisilin tıpta yeni bir çağı başlatmıştır..

Alexander Fleming, Londra’daki laboratuvarından birkaç günlüğüne uzaklaşmıştı. 
Laboratuvarını terk ederken, üstünde çalıştığı staphylococci bakterisini içeren kapları temizlemeden masasının üstünde bırakmıştı.

Laboratuvarına döndüğü zaman kaplarından birinin küflendiğini fark etti. Ancak Fleming’in dikkatini ilginç bir şey çekti, kaptaki bakteri kolonileri yaşamaya devam ederken, küflerin olduğu bölgelerdeki koloniler yok olmuştu.

Bu da küfteki bir şeyin bakterileri öldürdüğünü gösteriyordu. Bir dizi testten sonra Fleming, Penicillium notatum olarak teşhis ettiği küfün antibiyotik özellikleri olan ve önceden bilinmeyen bir madde salgıladığını kanıtladı.

Fleming bu sıvıya küfün dahil olduğu Penicillium ailesine atıfla “küf suyu” anlamına gelen Penisilin ismini verdi. 
Alexander Fleming bulgularını Haziran 1929’da İngiliz Deneysel Patoloji Dergisi’nde yayımladı. Fakat Alexander Fleming ve Biyokimya Profesörü Harold Raistrick de dahil olmak üzere penisilini saflaştırmaya çalışan bakteriyoglar başarısız oldular.
Fleming, bu büyük keşfiyle elde ettiği maddenin uzun süre kalıcı olmasını başaramadı. Penisilinin mikrop öldürücü özellikleri, birkaç gün içinde ortadan kayboluyordu.

1940 yılında Oxford Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren iki bilim adamı, Avusturya asıllı Howard Florey ve Alman asıllı Ernst Chain, penisilinin özelliklerinin kalıcı olmasını sağladılar.
Daha sonra fareler üzerinde bu maddeyi denediler...

Ölümcül dozda streptokokla enfekte edilmiş farelerden penisilin verilmeyenler birkaç saat içinde öldüler, penisilin verilen farelerin ise hepsi hayatta kaldı. Böylece penisilinin tedavi edici özelliği kesinlik kazanmış oldu.

Fleming, penisilinin antibakteriyel etkisini ilk kez fark eden bakteriyologdu. Penisilini kullanılabilir ve etkin bir iyileştirici ilaç haline getirenler ise Florey ve Chain olmuştu. Fakat onların katkıları kısa bir süre sonra unutuldu ve penisilinin keşfinde sadece Fleming’in adı anılmaya başlandı.

İlk defa 1941 yılında salgın ve enfekte hastalıkların tedavisinde uygulanmaya başlanan penisilin, İkinci Dünya Savaşı boyunca yoğun olarak kullanıldı. ABD’de 1943 yılının ilk beş ayında 400 milyon birim penisilin üretilmişti.

İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar ABD ilaç firmalarının aylık penisilin üretimi 650 milyon birimi buluyordu. 1940’lı yılların sonlarında penisilin artık başta frengi, zatürree, menenjit olmak üzere birçok bakteri hastalıklarının tedavisinde kullanılan başlıca ilaç durumuna gelmişti.

Penisilinin antibakteriyel etkileme mekanizması, uygulamasının başlamasından sonra anlaşılabildi. Penisilin, bakterilerin hücre duvarı yapımını engelleyerek onları yok ediyordu.

Penisilinin keşfi, diğer antibakteriyel maddelerin araştırılmasına da ivme kazandırdı. Örneğin tüberküloz basiline karşı streptomisin 1943’te ve daha geniş bir bakteri spektrumuna karşı etkili olan kloromisetin ise 1947’de geliştirildi.

Penesilin 15 Mart 1945’ten itibaren Amerika’daki eczanelerde tüketicilere sunuldu. Aynı yıl Alexander Fleming, Howard Florey ve Ernst Chain, penisilin araştırmaları nedeniyle Nobel Ödülü’ne layık görüldü.

İnsanoğlu küf mantarının iyileştirici özelliğinin olabileceğini Fleming’den çok daha önce düşünmüş.
Antik Mısır’da insanlar yaraların üzerine enfeksiyon kapmamaları için lapa haline getirilen küflü ekmek sürerlermiş.

Penisilin birçok canı kurtarmış olsa da, herkes için her zaman yardımcı olmuyor. Örneğin, bazı kişilerde döküntü, kurdeşen, kaşıntı, cilt şişmesi, anafilaksi (hayatı tehdit edici alerjik reaksiyon) ve diğer semptomlara neden olabilecek penisilin alerjileri oluşturuyor.

Başta penisilin olmak üzere antibiyotikler milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır. Bugün ortalama yaşam süresi, 150 yıl önceki ortalama yaşam süresinin iki katına çıkmış durumda..

Bu haber 2876 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum