Ordu'nun unutulmaması gereken çok değerli Öğretmeni M.Can Akbulut Hocayı yad edelim buyurun... Ordu’nun yetiştirdiği en kıymetli ve unutulmaz eğitimcilerden birisi olan Mehmet Can Akbulut ,1908 yılında doğmuştu. 1922 yılında İlkokul üçüncü sınıf okutan Ali Hikmet Hoca birgün okula ikinci sınıftan bir öğrenci getirerek öğrencilere “ size bir arkadaş getirdim, Köylü çocuğu diye onu hor görmeyiniz, kısa zamanda çok seveceksiniz ve size ders bile verecektir.” demişti. Hakikaten bu zeki ve çalışkan öğrenci Ortaokuldan mezun oluncaya kadar birçok öğrenci arkadaşına ders vererek okuldaki herkesin mezun olmasını sağlamıştı. İşte bu köylü çocuğu Mehmet Can Akbulut’tu…

Yıl 1927 olmuştu... Mehmet Can Akbulut Trabzon Lisesinde yatılı okutuluyor ve o beklendiği gibi liseyi birincilikle bitiriyordu. İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesi mezunudur. Can Akbulut hem öğrenciliğe, hem de öğretmenliği bir arada yürütüyordu…Eşi Melahat Akbulut hanım efendi de matematik öğretmenidir. 

Ordu'nun yetiştirdiği en değerli öğretmenlerinden birisi de birçok kimsenin "taşa bile matematik öğretir" dedikleri Can Akbulut Hoca, daha önceleri görevlendirildiği Yozgat, Adana, Trabzon liselerinde de birçok değerler yetiştirmiştir…

Yıl 1947’de Ordu’muzun ilk hususi lisesi kurulması gerçekleşmesi için hazırlık yapılıyordu…Mehmet Can Akbulut Ordu'ya sevinçle gelerek, bir Lise kurulması için gerekli bütün alt yapıyı tek tek hazırlar..

Onun bu arzusu, kendisi gibi tahsil aşkıyla yanıp tutuşan Ordulu tüm gençlerin, binbir zorluk içinde uzak illere gitmeden Ordu merkezinde açılacak olan lisede okumalarıydı. Bunun şuuru içinde hareket eden Öğretmen Can Akbulut, zamanın geldiğine inanarak 8 Kasım 1947'de heyecanlı ve parlak bir törenle Ordu'nun ilk lisesini faaliyete geçirir. Bu başlangıç, onun en büyük gururuydu. Çünkü bu çatının meş'alesi altında, binlerce genç, aydınlık yolu bulacaktı, buldu da...

Ordu lisesinin kurucusu olan Matematik öğretmeni Mehmet Can Akbulut sevgili Ordu'suna, öğrencileri de değerli öğretmenlerine ka­vuşmuş ve lisemiz canlı, başarılı bir irfan yuvası haline gelmişti. 1949 yılında da Resmi Ordu lisesi olduğunda yine o Müdürlüğe devam eder. Lise de Müdürlük yaptığı sıralarda, öğrencileri, onun tuttuğu ışık yolunda sessiz ve derinden bilgi kaynağında yüzüp duruyorlardı. 

Daha sonraları, Can Akbulut Ankara Bakanlıkta Maarif Müfettişliğine atanıyordu. Ordu’da herkes Can Akbulut’un bu atamasına üzülmüştü. Onun Başmüfettişliği de ilginç ve feyizli olmuştur. Ülkenin her köşesini gezmiş, çevresini aydınlatmış küçük, büyük birçok şahısları tanımış, hepsinin de gönlünü kazanmıştır.

1964 yılında Can Akbulut artık hastalanmıştır. Samsun’da hastanede ziyaretine gidenleri o hasta yatağında yine güler yüzüyle karşılıyor, hastalığını belli etmemeye çalışıyordu. 

Büyük öğretmen Can Akbulut bir gün "Lise açmak nereden hatırınıza geldi?" sorusuna muhatap olunca, "Ben doğma büyüme Orduluyum. Bu ihtiyacı şimdi değil, 15-20 yıl evvel hissettim" der.

Öğrencileri, öğretmen arkadaşları ve her tanıyanı da onu severdi. Bir konuşan bir kere daha konuşmak isterdi. Can Bey, dostlarını her zaman arar, onlarla sohbete doymazdı. Herkesle hemdert olur, dargınları, kırgın­ları kaynaştırırdı. Milli Eğitim ailesinin de sevgilisi ve canı idi. Sosyal adalete inanmış, kendisini mesleğine adamış, ciddî, güvenilir, görevine bağ­lı, güçlü, heyecanlı, imanlı, milliyetçi, vatansever ve idealistti... 

Muhatabının içini, ruhunu okuyacak kadar berrak ve parlak bir zekâsı vardı. Bu ışıldayan zekâsı daima hayır ve hizmet yolunda geliştirmiştir. Çok okuyan, okuduğunu mezcederek kavrayan, sonra da onu tatlı deyim, nükte ve esprilerle ifade gücü olan kültürlü bir eğitimci idi. Matematikten başka, Fransızca, fizik, tarih, Edebiyat ve felsefeye de esaslı yetkisi ve vukufu vardı.

Politikayı sevmezdi. Fakat politikanın bütün inceliklerini bilir, onun rahatlıkla eleştirisini yapardı. Hele aktüel konuları pek güzel dile getirirdi. İdarecilikte ve kutsal öğretmenlik mesleğinde çok başarılı ve yararlı olmuştur. Ders vermekten, öğretmekten derin bir haz duymaktaydı. Velileri büyük bir sabırla dinlemesini bilir, bir veliyi ikna etmek için nefes tüketmekten çekinmez, dakikalarını, hatta saatlerini vermekten usanmazdı.

Kısacası, öğretmenliğe tutkusu vardı. Müfettişliğinde bile teftişini yaparken çoğu kez tebeşiri kapıp örnek dersler verdiği görülmüş ve unutulmamıştır. Matematiği sever ve sevdirirdi. Ta öğrenciliğinden itibaren bu dersi sevdirmesini bilmiştir. Yetiştirdikleri hayatta bir alanda ve bilhassa Teknik Üniversite'de büyük başarı sağlamıştır.

Can Akbulut kendisini yetiştirmiş, eserini ve meyvesini görebilmiş mutlu bir kişidir. O, Ordu'muzun yıllarca özlemini çektiği Ordu Lisesini o kurmuş,ilk müdürü olmuş, prensipleri hâkim kılmış, öğrencilerine ideallerini aktarmış, damgasını vurmuş, bugün vatanın yücelmesinde katkısı olan ve kutsal görevler yapan yüzlerce şerefli evlatlar yetiştirmiştir.

8 Şubat 1974 tarihinde bu dünyadan ebediyen ayrıldı.. Mehmet Can Akbulut mert sözlü, güler yüzlü, derya gibi bilgisiyle, tevazu ve eşsiz meziyetleriyle bu toprakların yetiştirdiği ölümsüz evlatlarından birisidir. Onun tutuşturduğu ilim ve irfan meş'alesi asla sönmeyecektir. Can Akbulut adı unutulmayacaktır. Ruhu şad mekanı cennet olsun,Allah rahmet eylesin…

Yazı ve fotoğraflar : Naim Güney