Şehide ev bağışladıktan sonra önüne gelenin kendisinden para istemeye başladığını da söyleyen Ali Dal, bu yaşanan süreçte psikolojisinin bozulduğunu ifade etti.
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Dal, gizli numaralardan arandığını belirterek, "Sen o evi nasıl bağışlarsın, diye bana küfür ediyorlar. Ölümle tehdit ediyorlar." dedi. Tehdit edenlerin telefonda kendisine, "Biz PKK'yız sen kim olursun da şehide yardım edersin!" dediğini de iddia eden Dal, "Senin PKK'lığın benim umurumda değil ki şehitler benim şehidim." ifadelerini kullandı. Gelen tehditlerle ilgili Fransız polisine şikayette bulunduğunu da söyleyen Dal, "Benimle ilgilenmediler. Bir şey olmaz, bir şey olursa telefon et, dediler." şeklinde konuştu.
Türk konsolosluğunun da kendisiyle ilgilenmediğini söyleyen Ali Dal, konsoloslukta kimsenin telefonlarına çıkmadığını kaydetti. "İnsanlarımız bizim gibi insanların kıymetini bilemiyor." diyen Dal, 27 senelik kazancını bağışladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü,: "Ama bu şehitlerimizin hakkını kimse ödeyemez. Onlar için çalışıyorum. Onlar için sabah 5'te gidiyorum akşam 8'de geliyorum. İnşaatlarda çalışıyorum. Ben zengin filan değilim. Zengin olsam şehitlerimi el üstünde tutardım. Fakir olduğum halde elimden gelen desteği yaptım."
Türkiye'den, kendisine sahip çıkmasını isteyen hayırsever vatandaş, tehditler böyle devam ederse bütün ailesini de alarak Avrupa'yı terk edeceğini söyledi.
"PSİKOLOJİM BOZULDU"
Şehide ev bağışladıktan sonra yaşanan sürecin psikolojisini bozduğunu da kaydeden sıva ustası Ali Dal, herkesin kendisinden para istediğini söyledi. "Benimle dolaşan insanlar menfaatine dolaşıyor." diyen Dal, "Ben köylü çocuğuyum, zengin filan değilim. Şehit ailesine ben evimi bağışladıysam onu veren Cenab-ı Mevla. Kolay değil. kazancı Allah bana verdi ben de Cenab-ı Mevla'nın kuluna verdim." dedi.
Türkiye'de son dönemdeki şehit haberlerine milletin ilgisizliğinden yakınan Dal, "Günlerce şehitler geliyor kimse umursuyor mu? Ateş düştüğü yeri yakıyor. Herkes burda 50-100 toplasa kaç tane aile kurtulurç ifadelerini kullandı.
Her şeye rağmen hiçbir pişmanlık duymadığını da özellikle vurgulayan Dal, "Ben Mehmedim için çalışıyorum. Üç tane evladım var İkisini vatanım için, Mehmet gibi yetiştiriyorum. Suriye'nin toprağı kayboldu. Bak onların hepsi Avrupa'ya kaçıyor. Vatanımıza girdik mi oh çekiyoruz. Polisimiz, savcımız, askerimiz bizi karşılıyorlar." dedi.
Ordu Valiliği'nde düzenlenen törende Ali Dal, evin tapusunu Esra Aydoğdu'ya gözyaşlarıyla teslim etmişti.ŞEHİT AİLELERİ İÇİN TATİL PROJESİ
Şehit aileleri için yeni bir projeyi de devreye sokacağını söyleyen Dal, onları tatile göndermek istediğini söyledi. Diyarbakır'ın Lice ilçesinde şehit düşen Emirdağlı Muhammet Tufan'dan sonra projeyi hayata geçirmeye karar verdiğini söyleyen Dal, "Emirdağlı olan ve Antalya civarında otel sahibi bir hemşehrimize bir proje sundum. Şehit ailelerimizin biraz da olsa morallerinin düzelmesi için onları bir hafta deniz kenarına tatile göndermek istiyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Fransa'nın Strasbourg şehrinde düzenlenen 'Milyonlarca nefes teröre karşı tek ses' mitingine de davet edildiğini sözlerine ekleyen Dal, babasının rahatsızlığından dolayı Strasbourg'a gidemediğini belirtti.
YORUMLAR