Prof Dr Güner Sönmez
@DrGunerSonmez

Yoğurt; Bol miktarda protein içerir ( Ortalama: 100 gramda 6-11 gr). Protein; harcanan kalori miktarını arttırır, metabolizmayı destekler. Doyma hissini sağlayan hormonların üretimini arttırır. Bir çalışmada; yoğurt tüketenlerin akşam daha az acıktığı gösterilmiştir.

Kemikler ve dişler için gerekli olan kalsiyum - mineralleri içerir. Bir kasede günlük kalsiyum ihtiyacının %49’u bulunur.

Kan basıncımızı dengeleyen ve metabolizma için gerekli; günlük ihtiyacımız olan fosforun %38’ini, magnezyumun %12’sini, potasyumun %18’ini karşılar.

Pastörize olmayan (ev yapımı) yoğurtlarda; probiyotik dediğimiz canlı bakteriler bulunur. Probiyotikler bağırsak sağlığı için çok önemlidir. Bunların bir kısmı kabızlığı, şişkinliği önler. Bazı tipleri huzursuz bağırsak sendromunun neden olduğu şikayetleri azaltır. Ev yapımı yoğurt. Pastörize sütte probiyotik azalıyor

Probiyotik içeren yoğurtlar bağışıklık sistemini güçlendirir. Birçok hastalıkla ilişkisi olan inflamasyonu azaltır. Soğuk algınlığının süre ve şiddetini azaltır. İçeciğindeki magnezyum, selenyum ve çinko bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalanma riskinizi düşürür.

Yoğurdun içindeki kalsiyum, fosfor, potasyum, protein osteoporoz ( kemik erimesi)un önlenmesine yardımcı olur. Kemik kütlesinin ve gücünün korumasını sağlar. Kemik erimesi olan insanlarda kemikler güçsüzdür ve daha rahat kırılır.


İyi kolesterol denen HDL miktarını arttırdığı, bunun da kalp sağlığını koruduğunu bildiren yayınlar var. Ayrıca günlük yoğurt tüketiminin özellikle yüksek tansiyonu olanlarda tansiyonu düşürmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

Yoğurt tüketimi ile kilo arasında ters ilişki olduğu bildirilmekte. Yani kilo kontrolüne yardımcı olur. Obezite riskini azaltır.

Yoğurt işte böyle muhteşem bir şey. Eskiden her şehirde yoğurt pazarları vardı, ne güzeldi... Şimdi doğal ve lezzetli yoğurt bulmak zorlaştı, çünkü köy hayatı kalmadı.