ABDULKADİR NİŞANCI - Bayburt'un Bayraktar köyündeki Baksı Müzesi, bu sezon da farklı projeleriyle 25 bin ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyor.
Kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Bayraktar (Baksı) köyünde, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerine ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından kurulan müze, 2010'da kapılarını sanatseverlere açtı.
Çağdaş ve geleneksel sanatları aynı çatı altında barındıran, atölyelerle yöre insanına eğitim ve istihdam imkanı da sağlayan müze, 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü'ne ve aynı yıl TBMM Onur Ödülü'ne layık görüldü.
Geleneksel kültürü koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak için araştırmalar yaparken, diğer yandan da kadın istihdamı projeleri, özel yetenekli çocukların tespit ve desteklenmesi gibi çalışmalar yürütülen müze, kendi adına hazırlanan kokusu, sıra dışı sergileriyle yurt içi ve dışında adından söz ettiriyor.
Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni sezon için ziyaretçi beklentilerinin 25 bin kişi dolayında olduğunu söyledi.
Bu yıl, Baksı Müzesi tarihi açısından önemli sayılacak adımlar attıklarını belirten Koçan, bunlardan birinin bugünden itibaren ziyarete açılacak "Toprak" sergisi olduğunu ifade etti.
Koçan, günümüzün en önemli sanatçılarından Alev Ebuzziya'nın formlarıyla köylü kadınların yaptıkları çömleklerin bir arada sergilendiğine dikkati çekerek, bu sergiyle hem gelenek hem de gelecek düşüncesinin bir araya getirildiğini, böylece kültürel sürekliliğe katkı sağlandığını kaydetti.
Baksı Müzesi olarak bu yıl müzik alanında bazı etkinlikler de organize ettiklerini anlatan Koçan, "Bayburt Türküleri" adlı bir kitap hazırlığı olduğunu ayrıca "Bayburt Türküleri" adlı CD çalışması da gerçekleştireceklerini söyledi.
Koçan, bu çalışmalarla eş zamanlı olarak Baksı Müzesi'nin kurulu olduğu alanın yanında, doğanın içerisinde 500 kişilik bir amfi tiyatro da inşa ettiklerini belirterek, Eylül ayı içerisinde çok önemli konserlerle amfi tiyatroyu da kültür yaşamına kazandıracaklarını vurguladı.
Bir başka önemli projelerinin ise çocuk şenliği olduğuna işaret eden Koçan, "Bu sene Atatürk Üniversitesi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültelerinin de ortak olduğu bir üçlü çalışma gerçekleştirdik. Eylül ayında bunun atölyesini yapacağız. Bu paralelde yaratıcılık eğitimi adlı bir çalıştay gerçekleştireceğiz. Böylece yaratıcılık alanına katkımızı daha da arttırmış olacağız." diye konuştu.
- "Kadın emeğinin yoğun olduğu bir marka yaratma planımız var"
Koçan, çok önemsedikleri ve tasarımıyla da uluslararası ödül alan Kadın İstihdam Merkezi çalışmasının da devam ettiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Bayburt'ta kadın emeğinin yoğun olduğu bir marka yaratma planımız var. Bizim projemiz geçen yıl Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenen AR MIPIM Future Projects Awards 2017'de (Gelecekteki Projeler Ödülleri) sivil mimari projeler kategorisinde en önemli proje seçildi. Bu projenin gerçekleşmesi zannediyorum ki Bayburt'u dünya mimarlık literatürüne taşıyacak. Bunun sloganı da doğal malzeme, gelenek, doğal boya ve el yapımı. Onun için tam da bir endüstrileşme karşıtı proje olarak doğacak."
Bu projenin bir başka önemli yanının da hemen yanı başında kreş bulunması olduğuna dikkati çeken Koçan, kadınların çocuklarından kopmadan, onlara anne şefkati verirken aynı zamanda üretme imkanı bulacağını söyledi.
YORUMLAR