Fındık üreticileri fındıktan kazandıkları gelir ile çocuklarını okutuyor, ekonomiye can veriyor. Binlerce mevsimlik işçi fındıktan ekmek yiyebiliyor. Fındıktan gelen kazanç ile sanayi merkezleri kuruluyor. İhracat gelirleri ile ülke hazinesine milyonlarca dolar giriyor. Fakat artık fındık üreticisi her geçen gün fındıktan vazgeçiyor.
Fındığın maliyeti 7-8 TL olmasına rağmen şu an fındık yine 7-8 TL’den alıcı bulabiliyor. Üreticiden bu kadar ucuz alınan ürün iç pazarda 40 TL’ye alıcılara sunuluyor. Haliyle üreticinin çektiği dertleri görmezden gelen aracı kesimler bütün karı kendi ceplerine atıp, fındık sektörünü tüketiyorlar.   Fındık üzerine oynanan oyunların herkes farkında özellikle Eski Tarım Bakanımız Faruk Çelik’in yorumu herşeyi açıklıyor; "Soruyorum, fındık ne kadar? 9 lira. Rafta ne kadar? 40 lira. Ağaca mı çıktın arkadaş, eline çalı mı battı, ayağına bir şey mi battı? Nereden geliyor bu 30 liralık kar? Bunları sorgulama dönemi içerisindeyiz. Beni bilen de bilir kafaya koyduk mu yaparız, şakası yok bu işin." (14 Şubat 2016) . Bu açıklama yapıldığında fındık 9 TL’ydi. Şimdi ise 7-8 TL arasında serbest piyasada alıcı buluyor. 
Dünya genelinde üretilen fındığın %70’ini üreten Türkiye fındık ekonomisine hakim değil. Fiyatları kendisi belirleyemiyor. Ve her geçen gün elindeki güç azalıyor. Peki bu kadar Fındık sektöründe üretim gücümüz varken neden kendi üreticimizi koruyamıyoruz. Fındık üreticisi bu koşullar altında geleceği göremiyor ve günden güne fındığa soğuyor. Uzmanların da öngördüğü üzere 10 yıl sonra elimizde olan üretim gücünü de kaybedebiliriz. 
Gün beraberlik günüdür. Ülkenin en önemli tarım ürünü olan fındık için el ele verme günüdür. Fındık üreticisi de tüketicisi de adil fiyatlarla karşılaşmalıdır. Unutmayalım, eğer burada fındık üretilmezse eğitim olmaz, sanayi olmaz, ekonomi olmaz, adalet olmaz.   Ülkemiz için “Fındığına sahip çık TÜRKİYE”

Beyaz Tanıtım Promosyon