CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili SeyitTorun, “Demokrasiyi içselleştiremezsen koruyamazsın. Demokrasinin temeli muhtarlık ise diğer bir temeli yerel yönetimlerdir. Kentselleşme sürecinde sorunlarımız var. Batıda her kentin mutlaka büyük bir meydanı vardır.
Bizde meydan olgusu gelişmemiştir. Bu olgunun gelişmemiş olması bir yerde demokrasinin gelişmemesinden dolayıdır. Uzun yıllar belediye başkanlığı yaptığını vurgulayan Torun, yerel yönetimlerde iktidar olan ve olmayan ayrımı yapıldı. AKP döneminde olduğu kadar hiçbir dönemde ayrıştırılmadık” dedi.
Seferihisar Belediyesi ve Sosyal Demokrasi Derneği’nin öncülüğünde düzenlenen Demokrasi ve Yerel Yönetimler Panelinde konuşan Torun, Başbakan Binali Yıldırım’ın bakanlığı döneminde projelere destek vermediğini 1414 projeden ancak bir-ikisine destek verdiğini söyledi.
Milletvekili Torun yaptığı açıklamada, “İzmir’i çok seviyordu da İzmir’e ne yaptı? İzmir’li başbakan, hemşerimiz diyorlar. Nereden hemşeriniz oluyor? Düne kadar Erzincan’lıydı. 2011’de 35 proje söylemiştir. Bir ikisi hariç hangisini yaptı.1414 projeden hangisine katkı koydu? Bir ÇED’in alınmasına bile katkıda bulunmadı. İzmir’i sevmek böyle bir şey mi? İzmir’i sevmek sözde değil özde olur. İzmir’li başbakan olmayı hak etmiyor. Çünkü İzmir’e olan borcunu bakanken ödemedi, başbakanken mi ödeyecek? O sahte davranışlarıyla bizi yönetmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Çağdaş, uygar İzmir’imiz medeniyetin başkenti olarak devam edecek” diye konuştu.
AMACIMIZ DEMOKRASİYİ EGEMEN KILMAKTIR
Parti olarak amaçlarının demokrasiyi ülkede egemen kılmak olduğunu belirten Torun, “Ülkede demokrasiyi içselleştirme sorunu var. Demokrasiyi içselleştiremezsen koruyamazsın. Demokrasinin temeli muhtarlık ise diğer bir temeli yerel yönetimlerdir. Kentselleşme sürecinde sorunlarımız var. Batıda her kentin mutlaka büyük bir meydanı vardır. Bizde meydan olgusu gelişmemiştir.
Bu olgunun gelişmemiş olması bir yerde demokrasinin gelişmemesinden dolayıdır. Çünkü o meydanlarda sorunların çözüme kavuştuğu bir durum ve bilinç vardır. Meydan kültürünün oluşmaması demokrasimizi istediğimiz ölçüye getirememiştir. Padişahlığın getirdiği algı insanların bir araya gelmesini hep yasaklamış, engellemiştir. Sonuçta insanlarda bir araya gelip, bir arada yaşama olgusu gelişmemiştir.
Bunların uzantıları plansız kentleşme olarak ve varoş olarak ortaya çıkmıştır. Herkes kendi kültürünü taşımış, hemşericilik bilinciyle gettolar oluşturmuş. İnsanlar sorunlarını konuşamadığı için, merkezi otoritenin yaptıklarıyla kalmış. Yaratılan baskı rantı ortaya çıkarmış; belli kitlelerin menfaati doğrultusunda hareket edilmiştir. Bugün de bu böyledir” ifadelerini kullandı.
İKTİDARA VE CUMHURBAŞKANINA YEREL YÖNETİMLER ELEŞTİRİSİ
Yerel yönetimlerin gücünün her alanda merkezi otoriteye devredildiğini ifade eden Torun, iktidara ve cumhurbaşkanına sert sözlerle yüklendi. TORUN, “Bugün yerel yönetimlerde her alanda vesayet vardır. Bir belediye başkanı, meclis üyesi seçiyorsunuz. “Yerel ölçekte bana hizmet ver” diyorsunuz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Ben senin üstündeyim. Resen plan yapıyorum.” diyor. Nerede demokrasi? Nerede halkın iradesi? Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Maalesef AKP hükümeti döneminde yerel yönetimlerin iradesi elinden alınmıştır.
Cumhurbaşkanı yerel yönetimden gelen biri olmasına rağmen onun döneminde yerel yönetim demokrasiden uzaklaşmış, merkezi otoriteye, tek adam yönetimine teslim olmuştur. Cumhurbaşkanı aynı zamanda başbakan, belediye başkanı ve müdür olmuştur. Ben yaparım algısıyla devam ediliyor. İlçe belediyelerimiz inanılmaz bir yetki karmaşası ve bütçe sıkıntısı çekmektedir. Demokrasinin en çok temsil edilmesi gereken yer belediyeler olması gerekirken tam tersi bir durum ortaya çıkarılmıştır. Bunun zararını hep beraber göreceğiz. Yaptıkları her şey göstermeliktir. Her şey “Mış” gibi yapılmaya devam ediliyor.” Şeklinde konuştu. konuştu.
HİÇ BİR DÖNEMDE BU KADAR AYRIŞTIRILMADIK
Uzun yıllar belediye başkanlığı yaptığını vurgulayan Torun, yerel yönetimlerde iktidar olan ve olmayan ayrımı yapıldığını belirtti. Torun, “Güvenlik, sağlık belli bir ölçeğe göre yerel yönetimlerin sorunudur diyen Torun şunları söyledi: “Çünkü halk seçtiği insandan hesap sormak istiyor, maalesef bunu ülkemizde gerçekleştiremedik. Yerel yönetimlere daha fazla yetki, sorumluluk verilmesi gerekirken, daha fazla merkeze toplandı ve merkezi otorite güçlendi.
Belediyelerimiz iktidar olan ve olmayan olarak da ciddi bir ayrıma tutuldu. 23 yıl yerel yöneticilik yaptım. AKP döneminde olduğu kadar hiçbir dönemde ayrıştırılmadık. Benden olanlar ve olmayanlar diye bir ayrım var. Demokrasi bunun neresinde? Demokrasinin eksikliğini tamamlayacağız diye geldiler ama baskıcı, korkutucu bir tavırla kuvvetler ayrılığını bertaraf ederek bugünkü yapıyı oluşturdular. Şimdi de “Başkan olmak istiyorum” diyor. Artık halk iradesi, demokrasi, hukuk bir kişinin elinde, tüm kazanımlarımızı kaybettirmeye çalışıyor. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kanımızın son damlasına kadar engellemek için elimizden geleni yapacağız.”
YORUMLAR