Yaşlılık araştırması yapmak için yaklaşık 15 yıl Gölköy’e gelip gittiğini ifade eden Akdeniz Üniversitesi, Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, “Bir şey gördüm Gölköy’de insanının alçak gönüllü olması, sabrı, aynı zamanda ruhlarının dinginliği ve zenginliği.

Bu beni çok etkiledi. Bundan 15 yıl önce Ulugöl’e gittiğimizde yolu yoktu. Bugün güzel bir yolu var, ışıkları yanıyor, turizme yavaş yavaş açılıyor. Bu çok önemli bir gelişme. Gölköylüler, belki Gölköy’de yaşayanlar bunlar alışkın ancak biz dışarıda yaşayanlar bu gelişmeleri daha farklı gözle görebiliyoruz.

 Gölköy’ün fındığı, tarımsal ürünleri çok önemli bir zenginlik ama en önemli zenginliği insanı. Bir yeri sarsılmaz halde zengin hale getiren o şehrin insanadır. Gölköy’ün insan zenginliğine sahip bir yer. Çok kıymetli bilgi birikimine sahip yaşlılarınız var.

 Bu her yer için geçerli olabilecek bir zenginlik değildir.” dedi. Gölköy Türkiye’de olmayan bir şeyi yapmalı “Ben saatçi Mehmet Amcayla konuştukça emin olun kendi benliğimden şüpheye düştüm.

Zaman zaman beni düzeltiyor, cümlelerimi düzeltiyor; ‘ben öyle demedim şöyle dedim sen böyle cevap verdin’ diyor. diyerek sözlerine devam eden Akdeniz Üniversitesi, Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, “Şaşırdım, yani yaşlılık alanında çalışan sözde yaşlılara karşı ön yargıları olmayan bir bilim adamı olarak şaşkınlık geçirdim.

 Çok dingin, bilgi birikimine ve tecrübeye sahip insanlar var. Bu nereden geliyor ve bu kişiler nereli, Gölköylü.

Yaylalara çıktık Mehmet Amca 40 yıl önce burada kimlerin yaşadığını, buralara nasıl geldiğini anlattı. O yüzden benim önerim şudur. Gölköy’ün bu kıymetli hazinesinin unutulmaması için Gölköy’ü mutlaka Türkiye olmayan bir şey yapılmalı, yaşlılar meclisi kurmalı.” şeklinde konuştu. Bu meclis en az Ordu-Gölköy Yolu kadar önemli “Gölköy’ün geleceği ile ilgili mutlaka onlara danışalım.

Onların tecrübelerinden mutlaka yararlanalım.” diye konuşan Prof. Dr. Tufan, “ Türkiye’de yaşlılar meclisi yok. Bir resmi anlamıyla yaşlılar meclisinden bahsetmiyorum, gönülden gelen, fikir insanlarının yol gösterdiği, yılların deneyimlerinin sonucunda elde ettiği tecrübeleri aktarabilecekleri çok önemli bir hazine. Bunu göz ardı etmememiz lazım.

En az Ordu-Gölköy yolu kadar kıymetlidir. Hatta bence ondan daha çok kıymetledir. Çünkü hayat geçici ve bu insanlara hepimizi gibi vaktin ne zaman geleceği bilinemez. Bu hazine bir anda yok olur. O açıdan değerini bilmek gerekir.

Gerusia diye Antik Yunadan beri var olan ihtiyarlar meclisi Türkiye’de ilk olarak Gölköy’de kurarsak o zaman şunu söyleyebiliriz, gel Türkiye Gölköy’de yaşa. “