Aslan, bu kulvarda rakibiyle verdiği beşinci sınavdan da şampiyon ayrıldı. Maçın tek golünü Podolski attı. Kanarya’nın bir topu direkten döndü. Cim Bom’un Avrupa’daki cezası bir yılla sınırlı kaldı.

Herkes kendi payına düşen acıyı biliyordu. Benzer sınavlara tabi tutulmuşlardı. F.Bahçe daha cevval çıkmış ancak yanlışları doğrularını götürmüştü. G.Saray ise ‘onda, bunda, şundadır’ nevinden attığı yazı-tura usulü çözmeye çalışmıştı testleri. Ligde şampiyonluğu Beşiktaş’a kaptıran Kanarya, engelli de olsa aşmıştı sınırı. Aslan dikenli tellere takılmıştı. Avrupa’ya gitme hakkı elde edecek fakat cezasından dolayı bir yıl mahrum kalacaktı. Kaygıları, korkuları ve umutlarıyla bu sezon son kez karşı karşıya geldiler. Makamlarındaki liyakatları sorgulanan hocalar Pereira ve Riekerink’in, Antalya’nın pırlanta havasındaki mücadeleye katkıları, ziyadesiyle ‘çıkın oynayın’ şeklinde duygusal mitovasyondan ibaretti.
POLDİ MAÇA DAMGA VURDU
Yorgun ve bıkkın ayakların altında ezilen çimde iki takım da galibiyete patika bir yol çizmeye çalışıyordu. Herkes onlardan narin, estetik, harikulade bir zafer bekliyordu. Sergilenen mücadele ise ölü yaprak cinsindendi. Sarı-Kırmızılı ekip biraz daha agrasifti. İlk yarım saatte F.Bahçe kalesine üç-dört şut çekti. Hepsinin içinde Poldolski-Sneijder-Selçuk üçlüsü vardı. Panzer, 6’da ve 13’teki denemelerden eli boş dönse de 31’de kornerden gelip rakipten seken topu kafa vuruşuyla hedefine yolladı. Kanarya ilk pozisyonuna 26’da Alper’le girebildi. 35’te öfkenin kontrol edilemediği saldırganlık diliminde başrolde Muslera ile Ba vardı. İlk 45 bittiğinde, Cim Bom’un çektiği 7 net şutun 5’i Poldi imzalıydı.

 ASLAN’IN TEMKİNLİ ANLARI

Ağır ve sağır geçmişini bahane etmeden ikinci yarıya da arzulu başlayan Aslan, kâbus gibi geçen sezonu mutluluk eserine dönüştürmek için var gücüyle uğraş verdi. Rakibine bakıp biraz mücadele etmesi gerektiğini hatırlayan Fener ise uzun süre futbolun gerçeklerini istismar etti.

Tribünde kendisini cesaretlendirmeye çalışan taraftarını yetim-öksüz pozisyonuna soktu. Kronometre ilerlerken Riekerink’in ekibi savunmaya çekildi, Pereira’nın talebeleri cesaretlendi.

Fener’in bu sezon Türkiye Kupası’ndaki en golcü ismi Fernandao idi. Son iki sezonda oynadığı 20 kupa maçında 10 golü de vardı. Ancak dün bu istatistiğini geliştiremedi. 62’de Ba’nın vuruşunda top direkten döndü. 66’da Denayer, kaleciyi geçemedi. Maç, 1-0 sona erince kupa Aslan’ın oldu. Böylelikle Sarı-Kırmızılılar’ın Avrupa’dan men cezası 1 yılla sınırlı kaldı.

 Tribünler yandı çimler kalktı

Dün gece oynanan Türkiye Kupası finalinde Galatasaray’ın ilk yarıda attığı golden sonra tribünler karıştı. Muslera’nın koruduğu kalenin arkasında yer alan Sarı-Kırmızılı seyirciler sahaya meşale ve yanıcı madde attı. Alınan yoğun güvenlik önlemlerine rağmen sahaya patlayıcı maddelerin nasıl sokulduğu merak konusu. Öte yandan karşılaşmaya ev sahipliği yapan Antalya Stadyumu’nun kötü zemini de dikkatlerden kaçmadı. Sahanın çimleri bölüm bölüm kalkarken bir pozisyonda çime takılan topun yarım metre sektiği gözlendi.

 ‘Final varsa Galatasaray da vardır’

Galatasaray’ın kaptanı Selçuk İnan, kupayı camiaya hediye etti. Tecrübeli oyuncu, “Çekmemiz gereken bir ceza vardı. Final varsa Galatasaray da vardır.” dedi. Gecenin kahramanı Podolski ise “Bu kupa Avrupa bileti anlamına geliyordu, başardık. Fenerbahçe’ye daha önce de bir gol atmıştım, verilmemişti.” ifadelerini kullandı. Genç golcü Sinan’ın duygularıysa şöyleydi: “Bu maç bizim için çok önemliydi, çok şükür kazandık. Daha gencim. İnşallah Milli Takım’a da gireceğim.”

GALATASARAY-FENERBAHÇE (1-0)