İşte o açıklama:

Defalarca dile getirmemize ve Plan Bütçe Komisyonunda Tarım Bakanına fındık fiyatlarının istikrarı açısından devletin müdahale alımında bulunup bulunmayacağı konusunda cevap istememize rağmen Tarım Bakanı tarafından sorularımız yanıtsız bırakılmıştı. Tarım Bakanı, bölge halkının ve bizlerin yoğun baskıları sonucunda sadece üreticiyi oyalamak için Trabzon’da bir toplantı düzenlemiştir. Ancak üreticinin yüzünü güldürecek beklentilerini karşılayacak, onlara umut olacak hiçbir açıklama yapamamıştır. Anlaşılmıştır ki; AKP iktidarı bu tavrıyla üreticiyi kaderine terk etmek ve büyük firmaların yanında yer alarak üreticiyi ezmek konusunda kararlıdır. Derdine deva arayan üreticiye bir darbede hükümet vurmuştur. Bu gelişmelerden sonra fındık fiyatı 8.75 lere düşmüştür. Ne gariptir ki, fındık üreticisinin oylarıyla TBMM’ ne gelen AKP milletvekilleri, buna hiç ses çıkarmamakta, hatta üreticimizin gözünü boyamak için bakan gönderip, toplantılar yapmaktadır. Üreticimizi sahipsiz bırakmalarının sonucu fındığın fiyatı 8,75 lere kadar düşmüştür. Bu halde halkımızın yüzüne nasıl bakacaklar bilmiyorum.
Türkiye’nin ihracat getirisinde 3,5 milyar dolar gibi bir paya sahip olan fındık ve üreticimiz hükümet tarafından yok sayılmıştır. Bir kez daha şahsım ve partim adına söylüyorum ki; fındığın fiyatı hak ettiği değeri bulana kadar bu konunun peşini asla bırakmayacağım, gerek TBMM genel kurulunda gerekse basında bu konunun takipçisi ve üreticimizin sesi olmaya devam edeceğim.
İktidar yetkililerine sesleniyorum;
Gelin gerekli düzenlemeleri yapalım, üreticimizin yangınını söndürelim, TMO, Fiskobirlik gibi kurumları devreye sokalım, üreticimizi bu firmalara yedirmeyelim, üreticimizin hakkını verelim. 
Şu da bilinsin ki; Ankara’da fındık konusunda konuşan en son kişi ben kalsam bile, gerek Mecliste, gerek se diğer platformlarda, fındığımız ve üreticimiz için mücadele etmeye devam edeceğim. Fındık üreticisi kaybederse, iktidar da, bakan da, Türkiye ekonomisi de, kaybedecektir.