Reklam

Şule Yüksel Şenler: Tesettür eski değerini kaybetti

TRT Türk'te yayınlanan Büşra ve Kübra ile Tanıklar programına Şule Yüksel Şenler konuk oldu. Şule Yüksel Şenler, bugünkü tesettür anlayışını da değerlendirdi.

Şule Yüksel Şenler: Tesettür eski değerini kaybetti

TRT Türk'te yayınlanan Büşra ve Kübra ile Tanıklar programına Şule Yüksel Şenler konuk oldu. Şule Yüksel Şenler, bugünkü tesettür anlayışını da değerlendirdi.

Şule Yüksel Şenler: Tesettür eski değerini kaybetti
25 Kasım 2015 - 15:25

TRT Türk’te yayınlanan “Büşra ve Kübra ile Tanıklar” programının bu haftaki konusu başörtüsü mücadelesinin sembol ismi Şule Yüksel Şenler’di. Manevi dönüşümü, mücadele dolu yılları ve nekahat döneminin konuşulduğu programın konukları dava arkadaşı Mehmet Fırıncı ve bir an olsun yanından ayrılmaya Müzeyyen Taşçı’ydı. Hasta olduğu için canlı yayına katılamayan ancak röportaj teklifini kırmayan Şenler, ağır geçirdiği rahatsızlık sonrası evinin kapılarını ilk kez TRT Türk’e açtı.
 

Şule Yüksel Şenler günümüz tesettürüne yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tesettürün içinin boşaldığını işaret eden Şenler, eleştirdi ve kendisine yöneltilen sorulara şöyle cevap verdi:“Bugün tesettür anlayışını son derece yanlış değerlendiren ve topluma da yanlış arz eden bir kesim var. İslam ve dava adına verdiğimiz mücadelenin hepsi boşa gitmiş gibi… Evet, başlarında bir örtü var. Fakat o örtü hallerden hallere girdi. Sadece başörtüsü ile tesettür olmaz. Uzun pardösülerin boyu kısaldı. Pantolon- tunik furyası başladı. Şimdi görüyorum tunikler de kalktı ve onun yerini pantolon bluzlar aldı. Kur’an’ı Kerim’de dışarıya çıkarken üzerine alacağı vücut hatlarını belli etmeyecek ikinci bir kıyafetin olması gerekliliği yer alıyor. Buna riayet edilmeyince tesettür değerini kaybetmiş oldu.” ÜMİT NESLİ MEYDANA GELDİTürkiye’deki başörtüsü özgürlüğüne de değinen Şenler, hayallerinin gerçekleştiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Türkiye’yi bugünkü haliyle görmek var mıydı? Hayallerimizin bu derece hakikat olacağı aklımıza bile gelmezdi. Ameli sağlıklı olan bu nesle hep ümit nesli olarak bakardık. Hep ümit nesline seslenirdik. O ümit nesli meydana geldi çok şükür. Ben üç neslin gencine hitap etmiş oldum ve üç nesli de yaşadım. Bugün hala üçüncü ve arkadan gelen yeni neslin tanımaması icap ederken muazzam bir alaka ile karşılaşıyorum. Ben o gençlerimizle de iftihar ediyorum.”

Bu haber 912 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum