Reklam

‘Bizim Görevimiz Doğru Bilgilendirmektir’ diyen Müftü Kolukısaoğlu’nun açıklaması:

Ordu İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu tarafından içinde bulunduğumuz üç aylar nedeniyle çok önemli olarak addedilen konularda bir açıklama yapılarak halkımız hurafelere karşı dikkatli olmaya çağrıldı.

‘Bizim Görevimiz Doğru Bilgilendirmektir’ diyen Müftü Kolukısaoğlu’nun açıklaması:

Ordu İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu tarafından içinde bulunduğumuz üç aylar nedeniyle çok önemli olarak addedilen konularda bir açıklama yapılarak halkımız hurafelere karşı dikkatli olmaya çağrıldı.

‘Bizim Görevimiz Doğru Bilgilendirmektir’ diyen Müftü Kolukısaoğlu’nun açıklaması:
17 Mayıs 2015 - 12:56

 

İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu tarafından içinde bulunduğumuz üç aylar ve yaklaşan miraç kandili öncesi çok önemli olarak addedilen konularda bir açıklama yapılarak halkımız hurafelere karşı dikkatli olmaya çağrıldı.

‘Bizim Görevimiz Doğru Bilgilendirmektir’ diyen Müftü Kolukısaoğlu’nun açıklaması:

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yasal görevlerinden biri de “TOPLUMU DİN KONULARINDA SAHİH KAYNAKLARA DAYANARAK DOĞRU BİLGİLENDİRMEKTİR”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir taşra kuruluşu olarak Ordu ilimizde “DOĞRU BİLGİLENDİRME YAPMAK” hem yasal ve en önemlisi de DİNİ sorumluluktur.

Bu bilgilendirme de REFERANSIMIZ elbette Allah’ın kitabı KURAN ve O’nun insanlığa tebliğcisi Hz. Muhammed (S.A.V) in SÜNNETİDİR. Yani Kuran’ı Kerimi hayata geçirip yaşaması ve en geniş bir şekilde açıklamasıdır. Kuran’ın anlaşılması için sünnetin, başka bir ifadeyle Hz. Peygamberin anlaşılması lâzımdır. Ahzab Suresi 21. Ayetinde, Âli İmran Suresi 31. Ayetinde, Haşr Suresi 7. Ayetinde … Yüce Rabbimiz Kuran’ı Kerime uygun İslâmi bir hayat yaşamamız için adresi veriyor. Adres Hz. Muhammed (S.A.V) dir.

Toplumu doğru bilgilendirmek çok önemli bir sorumluluktur. Sahih olmayan yani Hz. Kuran’a ve Hz. Peygambere dayanmayan hiçbir şeyi söyleyemeyiz. Örneğin:

1-Regaib gecesi Hz. Peygamberin (S.A.V) ana rahmine düştüğü gecedir. Doğru olmayan bu ifadeyi hiçbir şekilde söylemeyiz. Bu gece ile Allah’a (c.c) Rağbetimizi daha fazla nasıl artırabilirizi konuşuruz.

2-Bu gece 12 Rekât, yada 100 Rekât … şunları okuyarak Regâib namazı kılın diyemezdik. Sahih kaynaklarda yok böyle bir bilgi. Kaza namazı kılın, Allah rızası için 2,4,6,… rekât namaz kılın, tevbe edin, Allah’ı çok ZİKREDİN deriz. Neden ?                  Sahih kaynaklarımız olan Kuran ve Sünnet’te bunlar var.

3-Hiçbir zaman SIRLI DUA Kitapları var, okunmuş kefen var…. diyemeyiz. Çünkü  sahih kaynaklarımızdan olan Kuran’da Peygamberimizin hadislerinde dualar var. Önemli olan içten, en samimi duygularla kimden istediğinin şuurunda olarak DUA etmektir. Allah’a tam bir teslimiyet ve tevekkül içinde olmaktır.

4-Şu duayı şu kadar okursan borçtan kurtulursun, zengin olursun… gibi sözleri söyleyemeyiz. Dua Allah’tan istemektir. O “Dua edin duanızı kabul edeyim” buyuruyor.  Ancak Allah’ın insana verdiği iki önemli nimet var. AKIL ve İRADE. Onun için Kuran’ı Kerim’in birçok Ayetinde “Ey akıl sahipleri …” denir. Peygamber (S.A.V) gibi yapması gerekenin fiili duası diyebileceğimiz işi yapacak. Sonrada Allah’ım ben yapmam gerekeni yaptım. Sen Rahmet, bereket kapılarını bize aç diye el açıp dua eder. Yani çalışmak dua’dır. Üniversiteye girmek için en önemli dua sistemli bir şekilde ders çalışmak, testler…. çözmektir. Borçtan kurtulmak için asıl dua, helâl bir çalışmaya yönelip kazanıp gidip borcu vermektir. Peygamberimizde borçlanmış bazen. Ama çalışma duasını yapmış, borcunu ödemiş. Evine şu duayı okursan zengin olursun, borçtan kurtulursun dualarını asmamış. Gerekeni yapmış ve sonra da Allah’ım diyerek el açmış söylemle dua etmiş. Ama o bir insan olarak Allah’tan istediğinin gerekli çalışmasını yapmış.

5-“Ashab-ı Kef’ten şu isimleri çocuğun yatağına koyarsan çocuk kesinlikle uyur.” diyemeyiz. Neden? O çocuğun bir rahatsızlığı varsa, karnı ağrıyorsa, soğuk almışsa vs. sünnet bizi şifa bulma yerlerine hastaneye, doktora gönderiyor. İnsan hasta olur, bebekte hasta olur. Şifa veren olan Allah şifaya da sebepler yaratmıştır. Hz. Peygamber (S.A.V) “Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz” buyuruyor. Elbette Allah (c.c) her şeye kadirdir. Ancak sebeplere başvurmakta onun emridir. İşte efendimizin hayatı ve Peygamberlik yıllarında hep mücadele edişi. Oturup, Allah’ım sen beni koru, bana yardım et demeden önce gerekeni yaptı. Uhut’ta kendisini korumak için orada bulunan bir mağaraya gizlendi. 

Hele hele okunmuş kefen var, onu satın alana kazanacağı faydalardan bahsetmek ne kadar yanlıştır. 

Ahirette ve dünyada nasıl mutlu olacağımızın, azaptan, kabir azabından nasıl korunacağımızın, açıklanması Kuran’dır ve Hadis’lerdir.  Okunmuş kefeni al kurtul denir mi hiç. Allah (c.c) bizi bize hayat verecek Kuran’da açıkladığı Sırat-ı Müstakim’e davet ediyor. Allah’ın ipi olan Kuran’a sarılmamızı istiyor.

6-Biz, Peygamberimiz bize rüyada şöyle dedi, şunu yapın dedi diyemeyiz. Rüya ile amel edilmez.

7-Biz gençlerimize şu kadar Salat-ı Tefriciye okursan (4444) Üniversiteyi kazanırsın diyemeyiz. Bunu diyenler bundan faydalanmak isteyenlerdir.

Halbuki üniversite sınavlarında başarılı olmak için Yapılacak dua, programlı, sistemli bir şekilde ders çalışmaktır. Sonra da Yarabbi ben çalışarak hazırlandım. Sen işimi kolaylaştır. Hayırlısı benim için neyse onu bana ihsan eyle diye el açıp dua etmektir.

8-Kapı kapı dolaşıp veya mesajla “Hz. Peygambere kurban kesiyoruz” katılır mısınız?  Kaç lira diye sorulunca Deve keseceğimiz için en az 500 Tl. ….. Kuran ve Sünnet’te yok böyle bir şey. Bu düpedüz aldatmacadır.

9-Okunmuş hatim var, isterseniz ölmüşlerinize bağışlayalım diyen birinin de doğru söylemediğini hep söyledik. Başkasının para karşılığında Kuran okuması, Hatim okuması, Kuran ve Sünnet’te yok. Herkes kendine veya ölmüşlerine kendi Kuran okur dua eder.

Kuran ve Sünnet’e uygun yaşamada, hurafelerden korunmada Yüce Rabbimiz bize yardım eylesin. Allah’ın yardımını hak edecek çalışmayı da yaparak elbet. 

Allah’a emanet olunuz.

 Hazırlayan

Mustafa KOLUKISAOĞLU

Ordu İl Müftüsü

Bu haber 1330 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum