Reklam

Fatsa'da Siyanür Tepkisi Gittikçe Büyüor

Fatsa ve Ünyelliler için önemli bir gündü. Geleceklerin yok edecek olan siyanürle altın ayrıştırması yapacak olan maden şirketine yönelik açtıkları davada bilirkişi ataması yapıldı.

Fatsa'da Siyanür Tepkisi Gittikçe Büyüor

Fatsa ve Ünyelliler için önemli bir gündü. Geleceklerin yok edecek olan siyanürle altın ayrıştırması yapacak olan maden şirketine yönelik açtıkları davada bilirkişi ataması yapıldı.

Fatsa'da Siyanür Tepkisi Gittikçe Büyüor
24 Mart 2015 - 11:15

Ordu’dan Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu üyeleri Gül Ersan Ertuğrul Gazi Gönül ve Güngör Ataş arkadaşla durakta buluşarak Fatsa’ya hareket ettik.

Herkes heyecanla bir şeyler yapıyor Yolda genel konular yanında özellikle siyanüre karşı mücadele eden insanları konuştuk. Fatsa’dan bir taksiye binerek direniş çadırına hareket ettik.

Bu zamana kadar karşılaşmadığımız manzara ile karşılandık. Yarı yolda jandarma yolu kesmiş kimlik kontrolü yapıyor... Kontrol bitti, yola devam ettik. Direniş çadırına ulaştığımızda İstanbul’dan gelenler yeni yaptırdıkları önlüklerle dikkat çekiyordu. İki çadır vardı. Biri sobalı, söyleşilerin de yapıldığı büyük çadır; diğeri de önceden yapılan ve yedekti.

Yedek çadır bu kez mutfak görevi yapıyordu. Yemekler pişiriliyordu. Keşkek, etli kuru fasulye, pilav ve pancar yemeği yapılmış, gelenlere dağıtılıyordu. Herkes bir şeylerle uğraşıyordu. Çay yapıp dağıtan, çöpleri toplayıp poşetlere dolduran, yol boyunca bilirkişilere ve heyete seslerini duyurmak içim pankart ve döviz asanlar…

En dikkat çeken de iki tabuttu. Biri erkek, diğeri de kadın tabutu… Yol kenarına dizilmiş… Tabutlar ‘Siyanür ölüm demektir’ diyorlar. Kadınlar yine farklı Platform üyesi olarak bana düşen görevleri yerine getirirken, gazeteci olarak da görüşmeler yapıyor, not alıyorum. Direniş çadırında toplanan 200 dolayındaki insanlar aynı ailenin kişileri gibi iç içe, heyecanla heyeti bekliyordu. Burada kadınların heyecanı ve tepkileri erkeklerden fazlaydı.

Hemen hemen tüm kadınlarda platformun tişörtü vardı. Bu zamana kadar yapılan tüm etkinlik ve eylemlerde var olan kadınların bize yönelik ilgisi bir başkaydı. Bundan onur duyduk… Heyet geliyor Heyeti karşılama hazırlığı tamamlanmıştı. Haber geldi yaklaştıklarına yönelik. Halk yolun iki kenarında dövizleriyle birlikte tek sıra halinde dizilerek karşıladı heyeti. Kararlılıklarını ve tepkilerini göstermek istediler. Heyetle birlikte incelemeye katılacaklar belirlendi.

Bunların içinde ben de vardım. Platformlardan birer kişi kabul edildi. Ordu Doğa ve Yaşam Alanların Koruma Platformu adına ben katıldım. Gazetecilik yönüm de olduğu için yargıçtan izin alarak heyet dışında alandan fotoğraflar çektim. (İncelemede mahkeme salonundaki kurallar geçerliydi). Alan çok genişti. Yargıç, iki tarafı dinledi, bilirkişiler notlarını aldılar; alan gezilerek inceleme tamamlandı. Daha sonra yöre insanların talebi üzerine zarar gören evler de incelendi. Bu incelemeler üzerine heyet raporunu hazırlayarak mahkemeye sunacak.

Alan içinde bir yeşillik! İnceleme başladı ama arkadaşlarla bizim dikkatimizi bir yer çekti. Tıraşlanmış koca alanın ortasında 3-4 dönümlük bir alanda fındık bahçesi vardı. Sordum yöre insanlarına, dikkatimi çeken bahçeyi. Bahçe sahibi şirkete yerini satmamış, direnirmiş. Bahçenin çevresi ormanlıkmış, oralar yok edilmiş ama yurttaşın bahçesi inatla yeşilliğini koruyor. Fakat bahçenin kenarlarındaki ağaçlar zarar görmüş, topraklar bahçeye atılmış! Umutsuzluğa izin yok İnceleme sonrası direniş çadırına döndük.

Alana giremeyenler merakla bekliyorlardı. Ne olduğunu anlatmamızı istediler. Bilgiler verildi. Sonuçta halk, umudunu devam ettiriyor. Bilirkişilerin verilen zararları gördüğüne inanarak kendileri lehine görüş verilmesini umuyorlar. Bunları konuşurlarken, direnme konusundaki karalılıklarını yeniden vurguladılar. Çadır içinde çiviye asılmış tabelada ‘Çadır direnişinin 144. günü’ yazıyor.

Bu haber 1302 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum