Reklam

En büyük sorunumuz gelişi güzel otlatma

Meralarda gelişigüzel otlatmanın, erozyona neden olabileceği bildirildi.

En büyük sorunumuz gelişi güzel otlatma

Meralarda gelişigüzel otlatmanın, erozyona neden olabileceği bildirildi.

En büyük sorunumuz gelişi güzel otlatma
24 Şubat 2015 - 21:20

Meralarda gelişigüzel otlatmanın, erozyona neden olabileceği bildirildi.

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tan, yaptığı açıklamada, meralarda otlatma konusunda belirlenen tarihler ve belli usuller çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Aşırı otlatma ile meralara ciddi zararlar verildiğini belirten Tan, meraların sürdürülebilir kullanım içerisinde zarar verilmeden kullanılması gereken doğal yem kaynakları olduğunu vurguladı.

Türkiye’de en büyük sorunun gelişi güzel otlatma olduğuna dikkat çeken Tan, şöyle konuştu:

“Meralara en büyük zarar veren uygulama, erken otlatmaktadır. Mera bitkileri, yem bitkileri erken dönemde zayıftır. Gelişmelerini henüz tamamlamamış bu bitkiler, otlatmadan kendilerini koruyamamaktadır. Bu yüzden bitkilerin otlatma uygunluğuna gelmesini bekleyip ondan sonra otlatma gerçekleştirilmelidir. Bunun içinde her bölgede her ilde her ekolojide özel bir tarih vardır. Trakya Bölgesi’nde bu dönem nisan ayının sonu ve mayıs ayının başına denk gelmektedir. Bu döneme kadar bekleyip ondan sonra otlatmak gerekir.”

Tan, aşırı otlatmanın da ayrı bir sorun olduğuna dikkat çekti. Meralarda gereğinden fazla otlama yapılmaması gerektiğine dikkati çeken Tan, şöyle devam etti:

“Meralara çok fazla hayvan sokulması doğru değil. Aşırı otlatma dediğimiz ise meraya gereğinden fazla hayvanın sokularak yoğun bir şekilde otlatılmasıdır. Bu da usulüne uygun olarak belirlenirse bu otlatma kurallarına uygunsa meraları daha verimli ve uygun kullanabiliriz. Mera toprakları gelişigüzel otlatılmaya devam ederse erozyonla kaybedilebilir. Erozyonla mücadele etmemiz

Tan, Türkiye’de yem çeşitliliğinin artması gerektiğini belirterek, ülkede kaba yem açığı olduğunu söyledi.

Tarım alanlarının daha etkin bir şekilde kullanılmasının önemine değinen Tan, şöyle devam etti:

“Bölgemizde yem bitkileri çeşitlendirilmelidir. Her ne kadar çeşitliliğin yüksek olduğunu söylesek de bunların ekim alanı olarak da arttırılmasında fayda vardır. Bu açıdan konuyla ilgili yem bitkilerinin daha geniş alanlara yaygınlaştırılması gerekir. Bütün bunlar hem hayvancılığımıza büyük faydalar sağlayacak, kış aylarında kaba yem ihtiyacımızın kapanmasını hem de tarım arazilerinde uygun ekim nöbeti sistemlerinin kullanılmasının gerçekleştirilmesini sağlayacaktır.”

Tan, Türkiye’nin bütün illerinde, bütün bölgelerinde kaba yem açığı söz konusu olduğunu aktardı. Bu açığı kapatmanın yolunun yem bitkileri tarımından geçtiğini dile getiren Tan, “Hem yem bitkilerini çeşitlendireceğiz, hem alanlarını biraz daha arttıracağız. Ayrıca, verimin daha fazla olması için bazı tedbirler alacağız” diye konuştu.

Bu haber 1304 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum