KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÇİLEKLER KADAR ÇİLLİ ÇOCUKLAR

Yeni öğretmen olmuştu, Ahmet. İlköğretimde matematik öğretmeni. Diyarbakır'ın bir dağ köyüne tayini çıktı.

KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÇİLEKLER KADAR ÇİLLİ ÇOCUKLAR

Yeni öğretmen olmuştu, Ahmet. İlköğretimde matematik öğretmeni. Diyarbakır'ın bir dağ köyüne tayini çıktı.

KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÇİLEKLER KADAR ÇİLLİ ÇOCUKLAR
19 Nisan 2025 - 15:27


Bir gün derste öğrencilerine sordu.
-Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır?
Öğrenciler "Çilek nedir öğretmenim" diye sordu.
Ahmet öğretmen şaşırdı.
"Çilek çocuklar, çilek" dedi.
Anlamadılar.
Anlatmaya çalıştı.
Anlatamadı.
Ertesi gün sınıfa bir çilek fotoğrafı götürdü.
-İşte çocuklar çilek bu.
Bu kez öğrenciler şaşırdı.
-Biz hiç çilek görmedik ve yemedik öğretmenim. 

Bu olay Ahmet öğretmeni çok etkilemişti.
Uzun bir araştırma sonunda Bursa'da bir tarım firmasıyla temas kurdu.
Onlara bulunduğu köyden toprak numunesi yolladı..
Ve sordu.
-Bu toprakta çilek yetişir mi?
Gelen cevap olumluydu.
-Evet Diyarbakır'ın iklim şartlarında, bu toprakta çilek yetişir.
Bursa'daki tarım firması cevap vermekle kalmamış, bir de mektubun yanında çilek fideleri ile nasıl yetiştirileceğine ilişkin bilgiler yollamıştı. 

Ahmet öğretmen ilk derste Bursa'dan gelen bilgileri öğrencilerine okudu.
Ardından şu açıklamayı yaptı.
– Bu sene size matematikten sınav yok.
Öğrenciler sordu,
– Peki biz nasıl not alacağız öğretmenim?
Ahmet öğretmen öğrencilerine "çıkın bahçeye" dedi.
Birlikte çıktılar.
Bursa'dan tarım firmasından gelen bilgileri tek tek uyguladılar.
Bahçeyi kazdılar.
Tırmıkladılar.
Çicek fidelerini tek tek diktiler.
Can suyunu bile unutmadılar.
Sonra Ahmet öğretmen her öğrencisine dörder fidan verdi.
– Şimdi evinize gideceksiniz, ben size nasıl öğrettiysem siz de anne ve babalarınıza öyle öğreteceksiniz. Sonra getirdiğiniz her 10 çilek için benden bir not alacaksınız. 

Aradan 2-3 ay geçti.
Çocuklar ellerinde tabak tabak çileklerle döndü.
Ahmet hoca eksik olanlara bile tam not verdi.
Sonra sordu.
-Çocuklar çileğin tadı nasılmış?
-Not alacağız diye hiç yemedik ki öğretmenim.
-O zaman şimdi yiyin hadi, afiyet olsun! 

Diyarbakır'ın dağlarında tarih boyu çilek görmemiş köylüler şimdi Diyarbakır pazarında çilek satıyor.
En önemli gelir kaynakları çilek. 

İzmirli yazar Şerif İzgören'in anlattığı yaşanmış bir hikayedir bu.
Okumuş insanların halkla bütünleşmesinin en iyi örneklerinden biridir..
Aydın olmak yaşadığın yere, birlikte yaşadığın insanlara bir şeyler katmaktır.
Asıl yurtseverlik de budur.
84 yıl önce bugün açılan Köy Enstitülerinin amacı da buydu.
İşte bu yüzden kapattılar.
Ve şairin değimiyle.
"Kayboldu çilekler kadar çilli çocukların sevinçler çalan çıngırakları."
Sedat Kaya

Bu haber 41 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum