Bu gün israfın tavan yaptığı, ekmeklerin çöplere atıldığı, nimet kavramının unutulduğu günler yaşıyoruz hemen hemen hepimiz. Bereket sözünün hakkının tam olarak verildiği yıllarda kurulurdu işte bu yer sofraları. Yere bir sofra bezi serilir, tam ortasına sini yerleştirilir ve insanlar sofra bezini kucağına çekip yarım sağa dönerek otururdu.

Bu düzende sofraya hem daha çok insan oturabilir, hem de kucağa çekilen bez nedeniyle lokmalar ve ekmek kırıntıları asla yere düşmez bezin üzerinde kalırdı. Yemek ten sonra o bez itina ile toplanır tavukların önüne silkelenirdi. Hem ekmek yere düşmez hem de ziyan olmazdı. Lokmaya ve ekmeğe saygı vardı. ‘’sofra bereketi’’ tanımı bu hareketle tam karşılığını buluyordu.

Hatırlarım; anam hep bitirin o lokmayı arkanızdan ağlar sonra derdi. Biz de inanırdık buna, kendimizi zorlayarak bitirirdik lokmamızı.

Lokma ağlar mı hiç..?

Ağlamaz tabi ki..!

Ama lokmaya muhtaç olan milyonlar ağlıyor bugün..!

Anamın burada ki amacı israf kavramını bize öğretmekti.

Yerde bir parça ekmek görsek hemen 3 kere öper başımıza götürür, yüksek bir yere koyardık nimet ziyan olmasın kuşlar yesin diyen

 

‘’GÜZEL ÇOCUKLARDIK BİZ..!’’ 

Bu gün Dünya devletlerinin üretip israf ettiği miktar ile 13 milyar insan doyabilecekken, Dünyanın birçok yerinde insanlar çocuklar açlıktan ölüyor.

Keşke anam tüm Dünyaya seslenebilse bize seslendiği gibi…

‘’ Sofranın bereketini kaçırmayın, yiyeceğiniz kadar koyun tabağınıza. Yoksa tabaklarınızda kalan lokma arkanızdan ağlar..!’’

‘’Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir..!’’ (Hz. Muhammed sav.)

 

Tüm hemşerilerime selam ve dua ile

Levent Aktaş

09.01.2021

 

Gündüzlü mahallesi 2015 yılı.

Fotoğraftakiler: Sena Aktaş, Fatmanur Aktaş, Levent Aktaş, Hülya Aktaş, Deniz Aktaş, Bülent Aktaş, İlyas Aktaş, emmim Bekir Aktaş, Muammer Aktaş, Celal Aktaş, rahmetli emmim Osman Aktaş